AKAM eski Başkanı Özkiraz: MHP 26 Ağustos’u yem olarak sundu 2018-04-20 09:22:05 İSTANBUL - Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan'ın 24 Haziran olarak belirlediği baskın seçimi değerlendiren AKAM eski Başkanı Kemal Özkiraz, MHP Lideri Bahçeli'nin 26 Ağustos'u bir yem olarak kamuoyuna sunduğunu belirtti.  Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi (AKAM) eski Başkanı Kemal Özkiraz, Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşme sonrası seçim tarihini 24 Haziran 2018’e alınmasını değerlendirdi.    Erken seçimin olacağını önceden tahmin ettiklerini söyleyen Özkiraz, "Hatta Bahçeli Nisan ayı içerisinde erken bir seçim ve baskın bir seçim olur diyordu. Öyle de oldu. Devlet Bahçeli’nin ortaya attığı 26 Ağustos tarihi tamamen bir yemdi. Açıkçası bir tiyatro döndü ve bunu İyi Parti'nin seçime giremeyeceği düşündükleri bir tarihe denk getirmek için yaptılar. 24 Haziranı zaten önceden belirlemişlerdi. Ama İyi Parti de mutlaka bir yolunu bulacak bu seçime girecek" ifadelerini kullandı.    'MUHALEFET PARTİLERİ SEÇİM TARİHİNE HAZIRLIKLI'   Erken seçim için Kasım ayını beklediğini bu kadar erken bir tarihi beklemediğini belirten Özkiraz, ekonomik göstergelerin çok kötüye ilerlemesi, Haziran sonrasına AKP’nin takatinin kalacağını düşünmediği için seçimi  bu kadar erkene aldığını söyledi. Özkiraz, "Ülke her gün daha yönetilmez hale geliyordu ve iktidar bunun farkındaydı. Erdoğan seçim tarihini ne kadar ileri atarsa ülke o kadar içinden çıkılmaz durumda ve kötü bir yönetimle seçime girecekti. Bu tarihin bir başka anlamı ise, Ramazan ayına denk getirmek istemeleri. Toplumun dini duygusallığını kullanmak isteyecekler. Tarih çok net ve üzerinde çalışılmış olduğu bellidir. Bu tarih hem toplumu hem de muhalefeti hazırlıksız yakalamak için hazırlanmıştır. Ama ben muhalefet partilerinin, Haziran, Temmuz ayları gibi bir tarihi beklediklerini ve hazırlıklarını buna göre de yaptıklarını düşünüyorum. Toplum hazırlıksız ama muhalefet partilerinin kısmen hazırlıklı olduğu kanısındayım" şeklinde konuştu.    'HDP'NİN 1 KASIM'DAN BU YANA BARAJ SORUNU YOK'   HDP'nin baraj sorunu var mı yok mu tartışmalarını da değerlendiren Özkiraz, HDP'nin 1 Kasım seçimlerinden bu yana baraj sorununun olmadığını ifade etti. Özkiraz, "7 Haziran'dan bu yana HDP üzerinden çeşitli baskılar yarattılar. Partiyi sürekli çeşitli suçlarla ilişkilendirdiler. Milletvekillerini, Genel Başkanını esir aldılar. On bine yakın üyesini tutukladılar, neredeyse il ve ilçe teşkilatlarını çökerttiler ama HDP hala ayakta olduğunu defalarca kamuoyuna gösterdi ve kamuoyu da bunun farkında. Kürt coğrafyasında AKP-MHP ittifakının, daha önce AKP'ye oy veren Kürtler üzerinde etkisi olacak. Türkiye Kürdistanı'ndaki dindar Kürtler, buna HÜDA-PAR da dahil, hem MHP ittifakı hem de Afrin operasyonundan sonra takınılan tavırdan Kürtler rahatsız. Batıdaki Kürtler açısından da baktığımızda, onlar da milliyetçi partilerle ilişkileri çok olmayan, o kitleyle iyi anlaşamayan kesim ve onlarda da mutlaka AKP’ye bir maliyeti olacak" diye belirtti.    'İKİNCİ TURDA KRİTİK PARTİ HDP'   Seçimlerin ilk turda bitmeyeceğini ve seçimlerde herkesin oyunun belirli olabileceğini aktaran Özkiraz, "Seçimlerde ikinci turun kazanılabilmesi için ilk turla birlikte yapılacak milletvekili seçimlerinde muhalefetin Meclis çoğunluğunu ele geçirmesi lazım ki istikrar vadeden muhalefet olsun. Azınlıkta olan bir Cumhurbaşkanına halk oy vermez. Bu seçimde en kritik kitle AKP’den kopacak. Bence seçimin en kritik konusu Meclis çoğunluğunu muhalefetin ele geçirmesidir. Bunun için en kritik nokta ise, ilk turda Saadet Partisi'nin AKP kitlesinden alacağı oy. İkinci turda ise en kritik kitle HDP kitlesidir. HDP, ikinci tura kalacak olan adaya kurumsal olarak destek verir ve kitlesini mobilize ederse Cumhurbaşkanlığı seçimini muhalefet kazanacaktır. Ama HDP kitlesini motive, mobilize edemezse o zaman muhalefet açısından sıkıntı büyük olur" dedi.   AKP'nin bölgeye sadece ekonomi vaadiyle gidebileceğine dikkat çeken Özkiraz, "Çünkü Türkiye Kürdistanı'na demokratikleşme ile ilgili bir vaatte bulunamaz. Bulunsa da inandırıcı olmaz. Daha çok feodal, aşiretler ve devletle ekonomik ilişkileri olan kişiler üzerinden bu süreci yöneteceklerdir" ifadelerini kullandı.   'İKTİDAR BİZ HİLE YAPACAĞIZ' ALGISI YARATTI'   Türkiye'nin OHAL ile seçimlere gideceğine ilişkin de konuşan Özkiraz, şunları söyledi: "Ben çok önceden de OHAL olmadan AKP'nin seçimlere gidebileceğini, öyle bir cesaret göstereceğini düşünmüyordum. Çünkü burada 'Biz hile yapacağız' algısını bile bile yarattıklarını düşünüyorum. Bunu hile yapıp yapmayacaklarından bağımsız olarak söylüyorum. AKP ittifak yasasıyla toplumun muhalefet kesimlerine 'ben hile yapacağım sen sandığa boşuna gelme' diyor. Muhalefetin, muhalif insanların bu tuzağa düşmemesi lazım. Her şekilde sandık başına gitmeleri, oylarını kullanmaları lazım. Muhalefet partilerinin de bunu çok iyi denetlemesi lazım. OHAL ile ilgili en önemli sorun sandık başında görev yapacak memurlar olacak. Sandık başında hem bu dönem hem de geçen dönem görev yapacak memurlara ve bundan önceki seçimlerde de hileli referandumda da görev yapan memurlara da muhalefetin çok net olarak sizlerle ilgili bir yargılama yapmayacağız garantisini vermesi lazım. O insanlara o güveni vermesi lazım. Çünkü kamu görevlisi sandık başında hile yapacaksa bunu aslında hile yapmak istediğinden veya demokrasiye kast ettiğinden yapmıyor, 'Tayyip Erdoğan giderse, benim daha önceki eylemlerimden dolayı bana hesap sorulur' korkusuyla yapacaktır. O yüzden muhalefetin devr-i sabık yaratmayacağım demesi lazım."   MA / Bilal Seçkin