Mültecileri ölüme sürükleyen yaklaşım: Zor bir yaz bizi bekliyor 2018-03-22 09:03:03 İZMİR - Mültecilerin geri gönderilmesi tartışmalarını değerlendiren Halkların Köprüsü Derneği’nden Yıldırım Şahin, bu yaklaşımın Ege Denizi’nde geçişleri ve ölüm haberlerini arttıracağı uyarısında bulunarak, “Zor bir yaz bizi bekliyor” dedi. Suriye’de 2011 yılında yaşanan ağır savaş koşulları nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca mülteci, Türkiye’ye göç etti. Resmi verilere göre Suriyeli mültecilerin sayısı Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 4’ünü, gerçek rakamlara göre ise yaklaşık yüzde 5’ini oluşturuyor. Suriyeliler dışında da 400 bin civarında Irak, Afganistan, İran, Somali ve diğer ülkelerden mülteci bulunduğu Türkiye’de, ağır yaşam koşulları, sınır dışı edilme tehditleri, OHAL ve son olarak Efrin’e dönük TSK ve ÖSO’nun saldırıları sonrası dile getirilen söylemler, havaların da ısınmasıyla birlikte mültecileri yeniden Ege Denizi’nin karanlık sularına sürüklemeye başladı.    Geçtiğimiz günlerde 14 mültecinin Yunan adalarına geçmek isterken botlarının Ege Denizi’nde batması sonucu yaşamını yitirmesi, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında imzalanan “Geri Kabul Anlaşması”nın ikinci yılını geride bıraktığı şu günlerde başka acıların da yaşanmasının habercisi olarak yorumlanıyor.    Mültecilerin yeniden Ege Denizi’nin karanlık sularında ölüme sürüklenmesini değerlendiren Hakların Köprüsü Derneği Başkan Yardımcısı Yıldırım Şahin, mültecilerin geri gönderilme korkusu ile ölümü göze alarak kendilerini Ege Denizi’nin sularına bıraktığını belirtti.    ‘AVRUPA’YA GÖÇ DALGASI YAŞANACAK’    Şahin, Türkiye ve AB arasında 2016 yılı Mart ayında imzalanan anlaşma ile birlikte geçişlerde azalma yaşandığını, ancak kaçak geçişlerde ciddi oranlarda ölüm vakaları ile karşılaştıklarını söyledi. Mültecilerin havaların ısınması ve Türkiye’de artan geri gönderme söylemleri ile Avrupa’ya doğru yoğun bir göç dalgasına neden olacaklarını kaydeden Şahin, Avrupa ve Türkiye’nin uygulamaları nedeniyle önceki yıllarda binlerce mültecinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.    İmzalanan anlaşma sonrası ise Türkiye’nin mülteciler için “Yarı açık cezaevi” statüsü gördüğünü belirten Şahin, tehlikeli yollardan geçişlerin bir türlü önlenemediğini ifade etti.    Suriye mültecilerin yaşayacağı ya da geri dönebilecekleri bir ülkelerinin kalmadığına dikkat çeken Şahin, “Mülteciler yaşamlarını kurabilecek güvenli alanlara geçmek istiyorlar. Bu doğal bir talep. Tarih boyuncuda böyle oldu. Ulus devletlerin kurulması ile beraber kriminal bir hale gelen göç olgusunu durdurmak için devletlerin aldıkları önlemler, acılara yol açmaktan öteye geçmiyor. Avrupa enerji yoları için bu insanların hayatlarını ateşe atıyor. Ama sebep oldukları bu savaşın sonucunda ülkesinden ayrılan insanların önlerinde duvar ördüler. Ateşin içerisinde kalmalarını istediler ilgilenmediler” diye konuştu.   ‘ZOR BİR YAZ BİZİ BEKLİYOR’   Hükümet yetkililerinin “Suriyeli mültecileri Efrin’e yerleştireceğiz” söylemlerinin ardından ileriki süreçlerde Türkiye’den geçişlerin hızla artacağı öngörüsünde bulunan Şahin, bunun ummamakla beraber Akdeniz ve Ege Denizi’nde pek çok ölümle karşılaşılacağı anlamına geldiğini söyledi.    Yine Efrin’de takip ettikleri kadarı ile savaşın devam ettiğini belirten Şahin, oradaki koşullar göz önüne alındığında mülteciler için yaşamın kurulabileceği alanlar olmasının mümkün görünmediğini ifade etti. Şahin, Suriyeli mültecilerin geri gönderme korkusu yaşadıklarını belirterek, şunları söyledi: “O yüzden geri gönderme korkusu onları batıya yönlendirmeye neden oldu. Bu savaşın biteceği yok. Bu konuda da Türkiye’de gelecek kuramıyorlar. Çocukları burada doğmuş. 40 bine yakın Suriyeli çocuk var. Bu insanlar vatansız. Bir kısmı şu ya da bu eğitimden yoksun. Türkiye’de gelecek göremiyorlar. Mülteci statüsü dahi alamadıkları için hakları da yok. Hukuksal hiçbir hakları yok. Çalışma koşulları çok düşük ücretlerde güvenliksiz çalıştırılıyorlar. Bu nedenle barış içinde bir arada yaşama nedenleri de gittikçe zayıflıyor. Avrupa yollarını tutacaklar. Zor bir yaz hepimizi bekliyor.”    ‘AVRUPA MÜLTECİLER KONUSUNDA DA EFRİN KONUSUNDA DA İKİYÜZLÜ’   Türkiye’nin Efrin’e yönelik saldırı nedeniyle Efrinlilerin göçe zorlandığını, ancak Türkiye’ye göç etmediklerini belirten Şahin, “Rojava’nın güvenli yerlerine göç ettiler. Çünkü Türkiye’nin güvenli olduğunu düşünmüyorlar. Avrupa için de güvenli olarak bakamıyorlar artık” dedi.    Avrupa ülkelerinin ise mülteciler konusunda olduğu gibi Efrin konusunda da ikiyüzlü bir politika izlediğini vurgulayan Şahin, Avrupa ülkelerinin kendi refahlarını ve çıkarlarını tehdit ettiği durumda insan haklarına dair ne kadar değeri varsa rahatlıkla ayaklar altına alabildiklerini ve bunu da mültecilerle ilgili yaşadıklarında gördüklerini söyledi.    Ne Avrupa’nın ne de Rusya’nın mültecileri ya da yaşam hakkını savunmadığını belirten Şahin, “Onlar kendi politikaları sürdürmeye çalışıyorlar. Bu konuda yapılabilecek tek şey var. Suriye’dekilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkına saygı göstermek ve bütün bu savaşa müdahil olan batılı ve emperyalist güçlerin Suriye’den elini çekmesi ve Suriye halkının vereceği kararı saygı duymasıdır” dedi.   MA/ Ruken Demir