Her dönemin bir Newroz’u var: Şimdi sıra Efrin Newrozu’nda 2018-03-20 09:17:44 ANKARA - 80’lerde illegal kutlanan, 90’larda kitleselleşen, 2000’lerde “Öcalan’a özgürlük” talebine dönüşen Newroz, bu yıl “Efrin Newrozu” olarak kutlanacak. HADEP’ten beri Kürt siyasetinde yer alan Kemal Peköz, “Newroz hakikati, direnişle birleşmesinden geliyor” dedi.  2630 yıl öncesine dayanan Newroz söylencesi halen ilk günkü önem ve anlamını koruyor. Tıpkı efsanedeki gibi bu coğrafyada ne zulüm bitiyor ne de ona karşı verilen mücadele. Belki Newroz’un günümüzde bu kadar bayraklaştırılması, taçlandırılması bu yüzden. Ya da Demirci Kawa’nın dikilen heykeline gösterilen düşmanlık…    Kürt coğrafyasında eski mirliklere kadar uzanan, Ehmedê Xanî’nin destanlarına bir şölen havasıyla dahil ettiği Newroz Bayramı kutlamaları özellikle son yıllarda farklı anlamlarla ortaya çıkmaya başladı. Yasaklanan, ciddi bir çekişmeye neden yapılan, katliamlara uğrayan Newroz, Kürt coğrafyasında her dönem başka anlamlarla ön plana çıktı.    YILLARA VE DÖNEMLERE GÖRE NEWROZ’UN TAŞIDIĞI ÖNEM   Newroz 1982 yılında askeri darbenin Diyarbakır zindanındaki işkenceyle cisimleşmesine karşı Mazlum Doğan şahsında yakılan 3 kibrit çöpüyle meşaleye dönüştürüldü. Rahşan Demirel, Sema Yüce, Zekiye Alkan, Bedriye Taş (Ronahi) ve Nilgün Yıldırım (Berivan) ve daha niceleri bu geleneği sürdürdü. O tarihlerde Newroz Kürt coğrafyasında daha çok salon toplantıları şeklinde kutlanıyordu. Tabii ki kırsalda ve mahallelerde yakılan illegal ateşlerle herkes bayramını kutluyordu.    Kürt hareketinin kitleselleşmesiyle birlikte 1990’lı yıllardaki Newroz, “serhildanlara” öncülük etti. 1992 yılında Cizre ve Nusaybin’de yapılan Newroz katliamları devletin buna karşılık verdiği cevabıydı. 90’lı yıllar boyunca bu yasaklama ve Newroz’a karşı saldırılar devam etti. Ama Kürtler Cizre dahil olmak üzere hiçbir dönem Newroz ateşini yakmaktan geri durmadı. 1999 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye teslim edilmesiyle birlikte Newroz farklı bir hüviyet kazanmaya başladı. 90’lı yıllarda da Öcalan ile özdeşleşen Newroz, 2000’li yıllardan itibaren hem daha fazla kitleselleşti hem de bariz bir şekilde Öcalan Newrozlarına dönüştü. 2013-2015 “çözüm Newrozları” olarak ön plana çıktı. 2015, aynı zamanda Kobanê Newrozuydu. 2016, “özyönetim Newrozları” olarak tarihe geçti. 2017 yılındaki Newroz OHAL koşullarında baskıya gösterilen tepki ön plandaydı. Newroz 2018 yılında da “Efrin Newrozu” olarak ön plana çıkıyor.    ‘NEWROZ HAKİKATİ DİRENİŞLE BİRLEŞMESİNDEN GELİYOR’   1990’lı yıllardan beri Newroz süreçlerine tanıklık eden ve HADEP’ten beri Kürt siyasetinin içinde yer alan HDP MYK Üyesi Kemal Peköz de, Newroz’un dönemlere göre kazandığı anlamlarına işaret ediyor ve aynı düşünceleri paylaşıyor. Peköz, 1980’li yıllarda kutlanan illegal Newrozlardan milyonlarca halk hakikatine ulaşan Newrozlara kadar her birinin ayrı bir anlamı ve önemi olmasının Kürtlerin Newroz’a yüklediği “direniş” anlamından kaynaklandığını söyledi. Kürtlerin Newrozu mücadele geleneğiyle birleştirdiklerine işaret eden Peköz, “Newroz 90’lı yıllardan itibaren mücadelenin önderliğinde gelişti. 92’li yıllarda yüzlerce insanımız hayatını kaybetti. Ondan sonra da ağır bedeller oldu ama kesintiye uğramadan kutlandı” dedi.     Bu yıl 53 merkezde kutlanacak olan Newroz’un da “Efrin Newrozu” haline geleceğini belirten Peköz, şunları ifade etti: “Bu yılki Newroz Efrin savaşı nedeniyle, Newroz ruhuyla Efrin direnişine katkı olarak algılıyoruz. Bu yılki Newroz’a gelmek Efrin’e gitmek gibidir. Bir çeşit Efrin Newrozu olacak. Çünkü insanlar Efrin’e yönelik tepkilerini dile getiremediler. Sokak yasaklanmış durumda. O nedenle sokakta verilmek istenen desteği veremediler. Şiddetli bir abluka ve baskı söz konusu, bu yüzden Newroz Efrin anlamı taşıyor.”     YASAĞ GEREKÇELERİ DE TÜRKÇE DEĞİL   Geçmişte Newrozların çeşitli gerekçelerle yasaklandığını belirten Peköz, “2000 yılında ben İstanbul İl Başkanıydım. Valiliğe Newroz için müracaata bulunduk. Newroz’daki w harfi nedeniyle yasakladılar. Bu Türkçe değil dediler ve bunun Siyasi Partiler Kanuna göre yasak olduğunu savundular. O zaman bizde yazı yazdık, Siyasi Partiler Kanunun’daki hangi sözcük Türkçe’dir diye sorduk. Valilik bize bir cevap veremedi. Çünkü 3 kelimenin 3’ü de Türkçe değil” diye konuştu. Newrozların sık sık “Şiddet olayı yaşanacak” diye yasaklandığını hatırlatan, “Ancak izin verilen hiçbir Newroz’da olay yaşanmadı, ne zamanki Newroz yasaklandı o zaman insanlar tepki gösterdi buna” diyen Peköz, “Bütün yasaklamalara rağmen halklar alanlara çıktı. Newroz’un önünü alamadılar” dedi.   ‘BASKI NEWROZ ATEŞİNİ HARLADI’   2000’li yıllarda Newroz’un kitleselleşmesinde Öcalan’ın esaretinin büyük olduğunu hatırlatan Peköz, “Bugün nasıl Efrin için Newroz’a geliyorsa insanlar o zaman Öcalan’ın yanında olmak için Newrozlara geliyorlardı. Sadece partinin sempatizanları değil herkes geliyordu. Diğer haklar da katılıyordu” diye konuştu. Peköz, ayrıca Newrozların kitleselleşmesinde DEP’lilerin Meclis’ten atılmasından yaşanan katliamlara kadar pek çok olayın etkili olduğunu belirterek, “Baskı Newroz ateşini harladı” diye konuştu.    CEMAATİN NEWROZ’A ALTERNATİF ÖNERİSİ   “Dünyanın hiçbir yerinde insanlar zulmün üzerine halay çekerek gitmiyor. Kürt halkı bu açıdan dünyanın ender halklarından biridir” diyerek Newroz’un Kürtler için önemine işaret eden Peköz, ayrıca daha önce Newroz’a ilişkin yaşadığı bir anısını da anlatarak, şunları söyledi: “İstanbul’da 90 öncesi kapalı salon toplantısı yapacaktık. Emniyete gittik, izin istemek için. Emniyet müdürü izin vermedi ama birde alternatif sundu. ‘Siz vazgeçin Newroz’dan falan. Her yıl bana 50 insan getirin onları emniyete yerleştireyim alın size özgürleşme ve devleti ele geçirme’ demişti. Oysa biz meseleyi zaten devletin kendisi olarak görüyorduk.”    MA / Kenan Kırkaya