Dördüncü evre kanser hastası tutuklu Kaynar tahliye edilmiyor 2022-08-10 13:23:11   ANKARA - İHD Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, dördüncü evre kanser teşhisi konulan ağır hasta tutuklu Ehettin Kaynar’ın acilen tahliye edilmesi çağrısı yaptı. Yakınları, doktorların artık yapabilecekleri bir şeyin olmadığını belirttiğini söyleyerek, “En azından son günlerini evinde, ailesiyle geçirsin istiyoruz” dedi.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu,  dördüncü evre kanser hastası tutuklu Ehettin Kaynar (73) için basın toplantısı düzenledi. Dernekte yapılan toplantıya, Kaynar’ın ailesi ve insan hakları savunucuları katıldı. Açıklamada konuşan komisyon üyesi Ümitcan Akbulut, Kaynar’ın 2015 yılında tahliye edildiğini fakat 2017 yılında tekrar tutuklandığını belirtti. Yaşından dolayı Kaynar’ın birçok kronik rahatsızlığı olduğunu ifade eden Akbulut, “Hapishanede tutulduğu süre içinde rahatsızlandığında acile götürülmüş ancak gerekli tetkikler yapılmamış ve hastalıkları ilerlemiştir” diye konuştu.   SERUM VERİLEREK GERİ GÖNDERİLDİ   Kaynar’ın rahatsızlıkları nedeniyle hastaneye sevk edildiğini ancak serum verilerek tekrardan cezaevine gönderildiğini söyleyen Akbulut, şu bilgileri paylaştı: “Yaklaşık 3 hafta boyunca yediklerini kusmuş ve doktor karaciğerindeki kitle nedeniyle bunun yaşandığını söylenmiştir. Durumunun kötüleşmesi üzerine ailesi tarafından savcılığa başvuru yapılmış ve bayramın ikinci günü karaciğerinde büyük bir kitle olduğu öğrenilmiştir. Karabük'te yatağa bağlı hale gelen ve ailesi ile telefon görüşmesini dahi yapamayan Ehettin Kaynar, 27 Temmuz’da Ankara Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmiş ve hastaneye girişi yapılmıştır. İlk götürüldüğünde mahpus koğuşunda tutulan hastanın daha sonra Gastroenteroloji Bölümü’nde servise yatışı yapılmıştır. Yapılan biyopsi sonucunda hem pataloji hem de radyoloj raporuna göre, dördüncü evre kanser olduğu, kanserin uzak metastas yani karaciğere uzak organlara da sıçradığı anlaşılmıştır."   BİRÇOK RAHATSIZLIĞI VAR   Kaynar’ın kanser teşhisi konulmadan önce de ağır hastalıkları bulunduğunu belirten Akbulut, “Kalp yetmezliği olan Ehettin Kaynar dışarıdayken rahatsızlanması sonucunda hastaneye kaldırılarak, anjiyo olmuş stent takılmış ve ameliyatından iki hafta sonra da cezaevine girmiştir. Diyabet hastasıdır ve diyabete bağlı olarak vücudunda yaralar oluşmaktadır. Damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, prostat, kemik erimesi, romatizma, sağ omuz köprücük kemiği kırıklığı, cilt hastalığı, el ve ayaklarında uyuşma, el titremesi, guatr hastalığı ve böbrek hastalığı gibi ağır hastalıkları bulunmaktadır. Ayrıca 15 yıldır burnunda kanamalı lezyonlar bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.   Akbulut, ağır hasta Kaynar’ın tahliye edilmesi çağrısında bulundu.   ‘BAŞVURULAR DİKKATE ALINMADI’   Ardından konuşan Kaynar’ın yeğeni Hidayet Akay, daha önce tedavi olması için birçok başvuruda bulunduklarını ama bu başvuruların dikkate alınmadığını söyledi. Akay, “Burada Sağlık Bakanlığı’nın ihmali var. Bu aynı zamanda sağlık sisteminin çöküşünün göstergesidir. Bir hasta defalarca hastaneye gidiyor ama tedavi olmadan geri gönderiliyor” dedi.   'CEZAEVİNDE HAYATTA KALAMAZ'   Kaynar’ın oğlu Mesut Kaynar, babasının sağlık durumunun ağırlaştığını vurgulayarak, “Babam cezaevinde hayatta kalamaz. Doktorlar yapacakları bir şeyin olmadığını ve taburcu edeceklerini söyledi. Babam taburcu edilirse cezaevine girecek burada da asla hayatta kalamaz” dedi.   'TEK İSTEDİĞİMİZ TAHLİYE EDİLMESİ’   Kaynar’ın kızı Ferah Kaynar, sağlık durumu ağırlaşan babasının tahliye edilmesini istedi. Ardından konuşan Kaynar’ın diğer kızı Hicran Ciga, şöyle dedi: “Yürüyemiyor, konuşamıyor 73 yaşındaki adam ne yapabilir? Serbest bırakılsın. Babam bakıma muhtaç, evinde yanımızda olsun istiyorum. Tek istediğimiz babamızın özgür olması.” Kaynar’ın kızlarından Sıdıka Varlı da, babasının artık konuşamadığını ve yemek yiyemediği belirterek, tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.    Son olarak konuşan Kaynar’ın kardeşi Selahattin Kaynar ise, şunları belirtti: “En azından son günlerini evinde, ailesiyle geçirsin istiyoruz. Doktorlar yapacakları bir şey olmadığı söylüyor. Kendisini göremiyoruz. Bir an evvel ailesine kavuşsun.”