‘Çakmak gazı çekti’ denilen çocuk darpla mı öldürüldü? 2017-10-07 13:47:32 HABER MERKEZİ - İzmir'de çakmak gazı çektiği için öldüğü iddia edilen ancak ölümünden önce polis tarafından darp edilerek biber gazı sıkıldığına dair görüntüler ortaya çıkan 14 yaşındaki Yiğitcan Camgöz olayı TBMM gündemine taşındı.  İzmir’in Bayraklı ilçesinde, 24 Eylül günü bir kişinin ölü bulunduğunu 112 acil servise bildirildi. Olay yerine giden ekipler 14 yaşındaki Yiğitcan Camgöz’ü, Medikal Park Hastanesi’ne kaldırdı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen Camgöz hayata döndürülemedi. Polis ve savcılık tutanaklarında, Camgöz’ün ölümü “çakmak gazı ile ölüm” olarak yer aldı. Polislerin “Adli Kolluk Cumhuriyet Savcısı Görüşme Tutanağı” na geçen ifadelerinde, Yiğitcan Camgöz’ün devriye görevindeki asayiş ekibi tarafından bulunduğu belirtildi. Tutanakta, Camgöz’ün elinde bulunan iki adet tüp şeklinde çakmak gazını elinden bırakarak yere uzandığı, polislerin 112 acil servisine haber vererek kendisine olay yerinde müdahale edilmesini sağladığı ancak Camgöz’ün olay yerinde yaşamını yitirdiğinin belirlendiğine yer verildi.   Ancak Artı Gerçek’te yer alan haber ve kamera görüntülerine göre; 14 yaşındaki Camgöz parkta oturduğu esnada, yanına gelen polisler tarafından önce darp ediliyor sonra da biber gazı sıkılıyor.    TANRIKULU BAŞBAKAN’A SORDU   Görüntülerin yayınlanmasından sonra 14 yaşındaki Yiğitcan Camgöz olayı TBMM gündemine taşındı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Camgöz’ün ölümünü Başbakan Binali Yıldırım'a sordu.   Tanrıkulu, 14 yaşındaki Camgöz’ün polis tarafından darp edilip biber gazı sıkılmasından sonra öldüğüne dair güvenlik kamerası kayıtlarının ortaya çıktığını belirterek söz konusu polislerin görevde olup olmadığını sordu.   Tanrıkulu Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanmasını istediği soru önergesinde, Yamanlar Semti Postacılar Mahallesi’ndeki bir parkta 24 Eylül günü bir kişinin ölü bulunduğunu, durumun 112 Acil Servis’e bildirilmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin 14 yaşındaki Yiğitcan Camgöz’e ait  cenazeyi yakında bulunan Medikal Park Hastanesi’ne götürdüğünü belirtti. “Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen Camgöz’ün hayata döndürülemediği”nin ifade edildiğini söyleyen Tanrıkulu, “Çakmak gazı ile ölüm” şeklinde hazırlanan polis ve İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tutanaklarının ortaya çıkan görüntülerle yalanladığını kaydetti.   ‘MEDİKAL PARK HASTANESİ’NDE NEDEN ‘ZEHİRLENME’ DENDİ?’   Görüntü kayıtlarının doğru olup olmadığını, doğruysa Camgöz’le ilgili düzenledikleri “sahte” tutanaklar ve düzenleyenler hakkında yasal işlem yapılıp yapılmayacağını, darp ederek biber gazı sıkan polis ya da polisler hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmayacağını soran Tanrıkulu, “Yiğitcan Camgöz’ün götürüldüğü Medikal Park Hastanesinde düzenlenen ‘Adli Raporda’ olayın niteliğinin ‘zehirlenme’ olarak ifade edilmesinin gerekçesi nedir?” diye sordu.    Hastane yöneticileri ve “çakmak gazı çekti” yönünde bilgilendirme yaparak yaşama döndürecek olası bir doğru müdahaleyi engelleyen polisler hakkında ne tür işlem yapılacağını da soran Tanrıkulu, “Bahse konu polisler 6 Ekim 2017 tarihi itibariyle halen görev başında mıdır? Görev başında ise, bu durumun gerekçesi nedir?” dedi.