‘Asimilasyonlara karşı dilimizi konuşalım’ 2022-05-21 23:05:43   İSTANBUL - İstanbul Kürt Enstitüsü’nün 30’uncu yıldönümü vesilesiyle düzenlenen etkinlikte konuşan Kürt Dilbilimci Zana Farqînî, Kürtçe’nin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Asimilasyona karşı dilimizi konuşalım” dedi.   İstanbul Kürt Enstitüsü, 30’uncu yıldönümü vesilesiyle Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde etkinlik düzenledi. Etkinliğin yapıldığı salona “Bila zimanê Kurdî  bibe zimanê resmî u perwerdeyê” pankartı asıldı. Etkinliğe, Kürt Dilbilimci Zana Farqînî, Kürt yazar Miraz Roni, Barış Anneleri İnisiyatifi, Güneydoğu Anadolu Dernekleri Federasyonu, İstanbul Kürt Enstitüsü Eşbaşkanı Remziye Alparslan, Eyüp Subaşı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarından Nuray Balık ve Genım etkinlikte yer aldı.     ‘DİLİMİZE KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKALIM’   İstanbul Kürt Enstitüsü Eşbaşkanı Eyüp Subaşı, Kürt dilinin üzerindeki asimilasyon politikalarına dikkat çekti. Kürt halkının diline kültürüne yönelik saldırılara işaret eden Subaşı, “Yüz yıllardır Kürt halkının diline ve kültürüne saldırılar oluyor. Kürtçeye tahammülsüzlük bir devlet politikası haline geldi. Amaç yıllardır Kürt halının büyük bedeller vererek elde ettiği kazanımları ve statüsünü ortadan kaldırmaktır. Her anlamda saldırıların yoğunlaştığı bu böyle kritik bir süreçte saldırıları bertaraf etmek için daha çok dilimize kültürümüze sahip çıkmalıyız. Her zamankinden çok mücadele etmek ve arkadaşlarımız daha çok örgütlemeliyiz ancak güçlü bir örgütlülükle asimilasyon ve saldırılara karşı başarılı olabiliriz. Gün dilimize kültürümüze sahip çıkma günüdür” diye konuştu.   ASİMİLASYON DEVAM EDİYOR   Ardında konuşan Kürt yazar Miraz Roni, Kürt dilinin yazılı tarihine olan katkılarını anlattı. Bedirxanların Kürt tarihinde önemli yeri olduğunu dile getiren Roni, Kürtçenin yok olmaması ve ayakta kalması için Bedirxan'ların önemli görevler yaptıklarını belirtti. Roni Şöyle devam etti. “Kürtçenin bugün bir form kazanması için çok şartlardan geçit. Yıllar önce İstanbul'da Kürt dili üzerine çalışımalar yürütüldü.  Yapılan çalışmalar belli bir zaman sonra bir sonuç verdi. Fakat kuzey Kürdistan’da Kürt dili üzerinde uzun süre hiçbir çalışma yapılmadı. 1990 yıllarında bu buna ilişkin yoğun çalışmalar yapıldı. Bunlardan biri Kürt enstitüsüydü. Fakat atanan kayyumlarla birlikte bu kurumların kimisi kapatıldı kimisi de işlevsiz bırakıldı. Bu saldırılar ne yazık ki devam ediyor. Buna karşı Kürt halkı kendi dilini ve kültürüne sahip çıkmalıdır."   KÜRT DİLİNİN YOK OLMA TEHLİKESİ   Kürt dilbilimci Zana Farqînî, konuşmasına Kürt bilge Musa Anter’i anarak Kürt diline yönelik katkılarını minnetle hatırladıklarını söyledi. Kürt dili ve kültürünün içinde bulunduğu durumdan herkesin rahatsız olduğunu ifade eden Farqînî,” Dil ve kültür konusunda birbirinden bağımsız olarak birçok kurum çalışmalarda bulunuyor. Ancak biz bunun yeterli olmadığını görerek birlikte çalışmalıyız. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürt kültürü ve dili amansız bir asimilasyon politikası ile karşı karşıya bırakılmıştır. Yüzyıllık aradan sonra ilk kez Kürt dilinin yok olma sinyali verdiğini gördük. 30 yıldır Kürt dili ve kültürü üzerine çok çalışmalar yürütülüyor. Bugün birçok kurumumuz var. Fakat Kürt dili tehlikede. Bir dilin tehlike altında olup olmadığını anlamak için küçük çocukların o dili konuşup konuşmadıklarına bakmak lazım. Bir dilin halk içinde, çocuklar, gençler arasında konuşulmuyorsa o dil tehlikededir. Ve biran önce önlem alınmalıdır. Bunun birinci koşulu, dilimizi konuşmaktır. Evde, iş yerinde bulunduğumuz her alanda çocuklarımızla Kürtçe konuşmalıyız. Bir dili korumanın en iyi yolu o dili konuşmaktır. Kürtçe konuşmalım” dedi.   Yapılan konuşmaların ardından Kürtçe eğitim gören öğrencilerin sertifikaları verildi. Ardından yerel dengbêjler stranlar söyledi. Etkinlik, sanatçı Nuray Balık ve Genım’ın stranlarıyla son buldu.