Ankara'da baskı ve tehditler sürüyor 2022-01-28 10:44:39 ANKARA - Kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin ajanlaştırma ve tehditlerine maruz kalanlar,  "HDP’den soyutlamak, koparmak için korku ve baskı ile yıldırmaya çalışıyorlar" dedi.  İktidarın yürüttüğü güvenlikçi politikaların sonucunda başta gençler ve muhalif kesimler üzerinde sistematik bir biçimde uyguladığı ajanlaştırma uygulamaları 2022’de de sürdü. Son bir hafta içerisinde Ankara’da 2 kişiye ajanlık dayatması yapıldı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) “2021 Yılı Baskı ve Tehdit Yöntemleriyle İfade Alma, Mülakat Yapma, Ajanlaştırma ve Kaçırma Olaylarıyla İlgili Özel Raporu”na göre, Ocak-Kasım ayları içerisinde en az 150 kişi kaçırma, ajanlaştırma ve tehdide maruz bırakıldı. Rapora göre, en az 13 kişi kaçırılarak ajanlık teklifine ya da tehdide maruz kaldı, en az 66 kişinin gözaltında veya kamusal alanda aynı uygulamalara maruz kaldı.   Kendisini polis diye tanıtan kişilerce tehdit ve baskılarla karşı karşıya kalan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mamak İlçe Yöneticisi Ercan Özben ve üniversite öğrencisi E.O, yaşadıklarına ilişkin konuştu.   HDP’DE NE İŞİN VAR?   İstihbaratçı polisler tarafından yaklaşık 2 yıldır baskılara ve tehditlere maruz kaldığını belirten Özben, birkaç kez bu kişilerin kendisine fiziki saldırıda bulunduğu söyledi. Yozgat doğumlu olan Özben, defalarca “Sen Yozgatlı bir Türk olarak HDP’de ne işin var” şeklinde sözlü tacize uğradığını aktardı. 20 Ocak’ta bir kez daha kendini polis olarak tanıtan kişilerce önünün kesildiğini anlatan Özben, “Emeklilik işlerim için Rüzgarlı SGK binasına gidecektim. PTT’de de ufak bir işim vardı. PTT’den çıktığımda 2 kişi geldi yanıma. Bana polis kimliği göstererek benimle görüşmek istediklerini söylediler. ‘Sizinle hiçbir görüşmem olamaz’ diyerek reddettim. Israrlarına devam eden bu kişiler, bana ‘Evraklarını ver, arkadaşlarımız senin emeklilik işlerini halletsin. O sırada oturalım ve bize HDP içerisindeki faaliyetlerin hakkında bilgi ver’ şeklinde muhbirlik dayatması yaptılar. Bu dayatmalara karşı ret cevabı vermem üzerine, ‘Bizimle çalışmazsan savcılık sana soruşturma açacak’ söylemlerinde bulundular. Ardından sert bir üslupla onları yanımdan uzaklaştırdım” diye konuştu.    TACİZ MESAJLARI   Daha sonra telefonla da rahatsız edildiğini belirten Özben, “Whatsapp üzerinden mesajlar attılar. ancak ekran görüntüsü almaya fırsatım kalmadan mesajları sildiler. Mesajlarda, ‘Seninle görüşen arkadaşlarız, görüştüğümüzü partideki arkadaşlarına söyleme. Eğer söylersen partidekiler seni muhbirlikle suçlayabilirler. Seni dışlayabilirler, saygılar’ yazıyordu” ifadelerini kullandı.   ‘BOŞA ÇIKARACAĞIZ’   Özben, “HDP, sadece bir Kürt partisi değil, tüm halkların partisidir. Bu nedenle bu yapıyı dağıtmak, parçalamak için parti içerisinde bulunan farklı kültürlerden ve farklı kimliklerden insanları HDP’den soyutlamak, koparmak için korku ve baskı ile yıldırmaya çalışıyorlar. Ajanlık dayatmaları, korku değil daha fazla mücadele gücü yaratıyor. Yapmak istedikleri her şeyi boşa çıkaracağız” dedi.   'KAZANAN BİZ OLACAGIZ'   Bir Türk olarak HDP’nin içerisinde bulunmaktan gurur duyduğunun altını çizen Özben, uygulanan politikaların gözdağı vermekten ibaret olduğunu belirtti. Özben, “Kürdistan’daki halkların yapısı ve tutumu zaten belli. Batıya doğru geçtiğimizde bakıyorlar ki HDP’nin içerisinde yer alan insanların içinde Yozgatlı var, Sivaslı var, Çorumlu var. Devlet bundan çok rahatsız. Bu nedenle bu tür farklı kimliklere sahip arkadaşlarımıza karşı özel yöntemler uygulanmaya çalışılıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar sonuç değişmeyecek, kazanan biz olacağız. Elimizden geldiği kadar HDP içerisinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz HDP’yle varız, var olmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.   TAKİP VE TACİZ    Ankara’da 20 Ocak’ta polisler üniversite öğrencisi E.O.’ya ajanlık dayattı. Batıkent’te bir iş için giden E.O., otobüs durağına gittiği sırada TEM’de gördüğü bir polisin yanına yaklaşarak, “İnanmıyorum E.O. tesadüfe bak. Batıkent’te nasıl karşılaştık” sözlerini sarf ettiğini aktardı. E.O., “Kafamı kaldırıp baktığımda daha önce yaşadığım gözaltı sürecinde Ankara TEM Şube’de kendini polis olarak tanıtıp beni tehdit eden kişi olduğunu anladım. Gözaltının ardından birkaç defa daha beni takip ettiğini fark etmiştim. Aynı kişi olduğunu anlayınca yolumu değiştirdim ve daha kalabalık olan bir yere yürüdüm ve metroya gittim. O sırada bir numara aradı. Telefonu açtığım gibi bana yoldayken söylediği taciz söylemlerini tekrarladı. Daha sonra onun sesi olduğunu anlayınca telefonu kapattım ve yoluma devam ettim” dedi.   O günün akşamında babasının kendisini aradığını ifade eden E.O, babasının da kendisini polis olarak tanıtan biri tarafından aradığını söyledi. E.O, arayan kişinin babasına, “Kızınız hoş olmayan ortamlarda takılıyor, arkadaş çevresi çok kötü. Onu uyarın” dediğini belirtti.   GENÇLERİN MÜCADELESİ SÜRECEK   Ajanlık dayatmaları, taciz, tehdit ve takip etme gibi durumların Ankara’da uzun zamandır yaşandığını hatırlatan E.O., “Aynı gün içerisinde birkaç kişi benzer durumu yaşamışız. Bu politikalar gençleri mücadeleden geri düşüremez aksine mücadele azimlerimizi körüklüyor. Toplumun öncü gücü olan gençler bundan sonra da iradeyle mücadeleye devam edecektir” şeklinde konuştu.