QSD komutanından 'DAİŞ'i birlikte yargılama' çağrısı 2022-01-28 10:39:36 HESEKÊ - Hesekê’deki DAİŞ’in saldırısından sonra “uyuyan hücrelere” karşı operasyon başlattıklarını belirten QSD Genel Komutanlık Üyesi Newroz Ehmed, DAİŞ’liler için uluslararası bir mahkemenin kurulması için çağrıda bulundu.  DAİŞ'in Hesekê’nin Xiwêran Mahallesi’nde bulunan Sinaa Cezaevi’ne yönelik 20 Ocak’taki saldırısıyla İç Güvenlik Güçleri ve Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) operasyon başlattı. Bölgede çıkan çatışmaların ardından Çarşamba günü cezaevi kontrol altına alındı. DAİŞ’in saldırısıyla eş zamanlı diğer bölgelere de saldırılar gerçekleşti. Kobanê direnişinin yıl dönümü olan 26 Ocak’ta sonlanan operasyona ilişkin QSD  Genel Komutanlık Üyesi ve operasyonu yöneten komutanlardan Newroz Ehmed, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.     ‘DAHA ÖNCE DE SALDIRDILAR’   Daha öncede DAİŞ tarafından benzer saldırı girişimlerinin yapıldığını, ancak bunların güvenlik ve askeri güçler tarafından engellenerek boşa çıkarıldığını belirten Ehmed, Sinaa Cezaevi’nde Baxoz (Dera Zor 2019 operasyonu) operasyonunda ele geçirilen üst düzey DAİŞ’lilerin kaldığını belirtti. Cezaevinin bu nedenle DAİŞ’liler için önemli olduğunu ifade eden Ehmed, “Bundan dolayı onları çıkarmak için hep girişimleri oldu. Özellikle de böylesi bir dönemde saldırı geliştirdiler. Çeşitli yöntemlerle bölgemiz üzerinde saldırılarını gerçekleştiriyorlardı. Bölgedeki gizli DAİŞ hücreleri üzerinden saldırıları hep oluyordu. İşgalci Türk devleti saldırılarını hep gerçekleştirdi. Serêkanîyê, Til Ebyad ve diğer bölgeler üzerinden saldırılarını gerçekleştiriyordular. Ama burada istedikleri sonuca ulaşamadılar. Gerçekleştirilen her bir saldırı güçlerimiz tarafından boşa çıkarıldı. Ne cezaevindekiler, ne de dışardan gelenlerin saldırıları amacına ulaşamadı. Bundan dolayı böylesi bir dönemde bu saldırının olması, Erdoğan’ın ‘Yeni bir strateji ile saldıracağız’ demesi bize manidar geliyor. Gerçekten de daha önce yapılan saldırılardan çok daha geniş kapsamlı ve farklı bir saldırıydı. Dışarıdan çok büyük bir sayıyla hazırlanmışlardı. Saldırılar daha öncekilerden çok daha farklı ve örgütlü bir şekilde organize edilmişti” dedi.    TÜRKİYE KONRTOLÜNDEKİ GRUPLAR    Türkiye’nin kontrolü altında olan gruplar ile aynı zamanda Irak ve Suriye’den bazı grupların bölgeye geldiğini belirten Ehmed, şunları söyledi: “Saldırıyla birlikte bu grupların hepsi harekete geçti. Saldırı cezaeviyle sınırlı değildi. Hedef tabii ki cezaevi ve Hesekê’ydi. Onlar için oldukça önemli olan çete üyeleri, bu cezaevinde tutuluyor. Amaçları hem onları kurtarmak hem de onların saldırıda yer almasını sağlamaktı. Bütün bölgeyi kontrol altına almak istediler. DAİŞ bir kez daha örgütleniyor ve halifeliğini ilan etmek istiyor. Bu şekilde, her taraftan bu sayıyla saldırması örgütlendiklerini gösteriyor” diye konuştu.    CEZAEVİNDEKİ TEHLİKE    Bu cezaevi üzerinde büyük tehlikeler olduğunu daha öncede defalarca dile getirdiklerini belirten Ehmed, “Mevcut güvenlik imkanlarımızı almıştık. Şüphesiz bu imkanlarımız azdı ve yeterli değildi. Bunu da daha önce ifade ettik. Tutuldukları yerin güvenli yer olmadığını söyledik. Bunlara rağmen mevcut güçlerimiz korudu. Defalarca uluslararası bir mahkemenin kurulması için taleplerde bulunduk. Çünkü bu özerk yönetim ve QSD’nin, sadece sorumlu olduğu bir yük değil” diye konuştu.   ‘UYUYAN HÜCRELERE OPERASYON’   Cezaevine ilişkin uluslararası koalisyonla daha önce görüşmelerinin ve ortak çalışmalarının da olduğunu ifade eden Ehmed, şunları söyledi:  “Fakat yeterli denebilecek bir aşamada değildi. Bu saldırıda onun en açık örneğiydi. Önemli olan kontrolü tekrar sağlamamızdı. Uyuyan hücrelere karşı kapsamlı operasyonumuz devam ediyor. Sadece Hesekê’de değil, çevresinde ve diğer kentlerimizde de temizlik operasyonları başlatıldı ve sürüyor.”   ULUSLARARASI MAHKEME ÇAĞRISI   Operasyonların devam ettiğini belirten Ehmed, şunları söyledi: “Cezaevinde ilk adım olarak bunları temizleyip etkisiz hale getirmekti. Ardından da hapishaneyi tekrar kontrol altına almaktı. Çünkü gerçekten de dışarıdan çok büyük bir sayıyla girdiler. Ağır silahlarla girmek istediler. Ama askeri güçlerimiz acil bir şekilde müdahale ederek etkisiz hale getirip bunun önüne geçti. Şu anda hepsi kontrol altına alınmış. Elbette ki zordu. Çünkü sivil insanlar vardı. Bunlar mahallelerde konuşlanmıştı. Aynı zamanda mahkumlar arasında yaşları küçük olanlar vardı. Çünkü onları o düşünceden arındırmak için çabalarımız vardı. Ama bu saldırılarda onları da kalkan olarak kullanmak istediklerini gördük. Bundan dolayı tek bir sivilin zarar görmesini istemiyorduk. Bu çocuk mahkumları da sağ salim kurtarmak istedik. İlk adım için bu anlamlı ve önemliydi. Daha güvenli bir yerde tutuyoruz. Ama sadece bu yeterli değildir. Orada güvenlik sağlandı ve gereken önlemler alındı. Bunun içinde yeterli imkanların olması gerekiyor. Bunun içinde desteğin olması lazım. En önemlisi de bunlar çok yakın bir zamanda ülkelerine geri dönecek. Bunları birlikte yargılamak için ve işledikleri suçların ortaya çıkması için geldikleri ülkelerle ortak bir çalışma yürütmek lazım. Bu uluslararası bir iştir. Bu sadece bize bağlı bir iş değil. Bu temelde hem yargılanacaklar, hem de geldikleri ülkelerine geri dönecekler. Bizim temel çalışmalarımızdan biri de budur. Tabi bunların olması için buranın güvenliğini almak da önemlidir. Bizim elimizdeki imkanlar çok kısıtlı. Tekniki olarak yeterli imkanlarımız yok. Bu yüzden de koalisyon güçlerine birçok defa çağrılarımız oldu. Çünkü ortak operasyonlarla bu kişiler tutuklandı. Bunlar sadece bizim sorumluluğumuz altında değildir” diye konuştu.    SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR   DAİŞ’lilerin yargılanması için büyük payın kendilerine ait olduğunu belirten Ehmed, “Bu yüzden de biz sürekli bu çağrılarda bulunuyoruz. Bu kişiler daha büyük zararlar vermeden ve bir kez daha örgütlenmeden, engellenmelidir. Çünkü bunlar bütün dünya için tehlikedir. Biz herkese çağrıda bulunuyoruz; bu tutuklular arasında vatandaşı olanlara, bu çetelerden zarar gören herkese ve huzurlu bir dünya için mücadele eden herkese çağrımız, birlikte bu sorumluluğu kaldırabiliriz. Bu çok önemlidir. Şüphesiz bizler bu saldırıya dönük soruşturma ve araştırma çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu saldırı nasıl gelişti, kendilerini nasıl örgütlediler, var olan boşluklar nelerdir, bunların üzerinde duracağız. Elbette bu saldırıda kayıplarımız da oldu. Bütün güçlerimiz çok büyük bir fedakarlıkla bu temizlik hamlesine katıldı. Çok büyük bir kahramanlıkla sonuna kadar savaştılar. 10 bin savaşçı bu temizlik operasyonuna katıldı” diye konuştu.    SALDIRI DA TÜRKİYE ETKENİ   Yürüttükleri soruşturmanın devam ettiğini belirten Ehmed, illeriki süreçlerde soruşturmanın sonuçlarını geniş bir şekilde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. Ehmed son olarak, “Teslim olanların birçoğu Türkiye’nin kontrolü altındaki bölgelerden geldiğini itiraf ediyorlar. Bu saldırıları püskürtmek ve cezaevini tekrardan kontrol altına almaya çalıştığımızda Türk devletinin saldırıları, bir kez daha oldu. Bu da dikkat çekiciydi. Yürüttüğümüz soruşturmalar hepsini tek tek ortaya çıkartacaktır” dedi.     MA / Nazım Daştan