Sarıyıldız’dan ‘bombacı’ yanıtı: Çalışmalarımızla onları çok zorluyoruz 2018-02-22 09:13:17 ŞIRNAK - Akşam gazetesinin, “Bomba kuryesi bomba eğitimine gitti” manşetiyle hedef gösterdiği HDP’li vekil Faysal Sarıyıldız, BM Cenevre Temsilciği ile yapılacak İnsan Hakları oturumu ve Paris’te Sivil Tribunal ile yapacakları toplantı öncesi çıkan yalan haberlerin de bu çalışmayı itibarsızlaştırmaya dönük olduğunu söyledi.   Paris'te, bölgede yaşanan çatışmalı süreçte yaşanan insan hakları ihlallerini aktaracakları toplantı ve konferanslar öncesi kendisine dönük haberlerin yapılmasına dikkat çeken Sarıyıldız, "Bu toplantı ve konferanslara yargıçlar, insan hakları savunucuları ve düşünürler katılacak. Bir süredir bunun hazırlıkları var ve Türkiye bu hazırlıkları biliyor. Hem Efrîn yenilgisinin üstünü örtmek hem de bizim çalışmalarımızı itibarsızlaştırmak için bu kirli ve ahlaksız iddiaya başvuruldu. Çünkü çalışmalarımızla onları çok zorluyoruz. O nedenle böyle korkunç bir iddiayı ortaya attılar" ifadeleri ile iddialara cevap verdi.   “İddia ile Efrîn yenilgisinin üstünü örtmeye çalışıyorlar” dedi. Sarıyıldız, kendisine oturum veren Alman hükümetine iddiayı araştırma çağrısında bulundu.  2015 yılında başlayan çatışmalı süreç ile birlikte özellikle bölgedeki halkın nabzını aktarmaya çalışan Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Efrîn’e yönelik saldırıları ile yeniden yandaş medya tarafından hedef tahtasına konulmaya başlandı.   Akşam gazetesi, milletvekilliği düşürülen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ı, 26 Temmuz 2015 tarihinde, “HDP’li vekilin bomba sevkiyatı” olarak hedef göstermesinin ardından bu kez de “bombacı” olarak suçladı. Gazete, servis ettiği “Bomba kuryesi bomba eğitimine gitti” başlıklı haberinde, Sarıyıldız’ın 2017 yılının Ağustos ve Eylül aylarında Maxmur kampında bomba eğitimi gördüğünü iddia etti. Teslim olduğu ileri sürülen 2 itirafçının ifadelerine dayandırılan haberde, Sarıyıldız’ın daha sonra Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Garê ve Xinerê alanlarına götürüldüğü de iddia edildi.    Söz konusu haberleri sosyal medya hesabından, “Şimdi de bomba uzmanı olduk :)” paylaşımı ile tiye alan Sarıyıldız, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.    ‘İDDİA, ÇETECİ YAKLAŞIMIN SONUCUDUR’   Türkiye'de basın yayın organlarının iktidar tarafından ele geçirildiğini kaydeden Sarıyıldız, "Söz konusu gazeteler, internet siteleri, ajans ve troller aslında iktidarın algı inşa çeteleri olarak çalışmakta. Bunların basın yayın ilkeleri ile ilişkileri yok. Bana ilişkin ortaya konulan iddia da çeteci yaklaşımın sonucudur. Hiç şaşırmadım, daha önce de bu minvalde iddialar ortaya attılar. Somut bir şeyler olmamasına rağmen bu iddiaları ortaya atıyorlar. Ancak zamanlama manidar" sözleri ile tepkisini dile getirdi.    ‘DAHA ÖNCE DE BENZER HABERLER YAPILDI’   DAİŞ’in Kobanê'ye yönelik saldırıları sırasında da kendisine yönelik benzer haberlerin yapıldığını hatırlatan Sarıyıldız, servis edilen haberin zamanlamasına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Sistemin zorda olduğu ve krizin derinleştiği zamanlarda böylesi algı operasyonlarına başvuruluyor. Halkımızla birlikte sınırda aylarca nöbet tuttuğumuz dönemde de benzer haberler yapılmıştı. Kobanê üzerindeki ablukayı yarmıştık ve Kobanê düşmemişti. Bu iktidar açısından büyük bir hezimetti. Bu aynı zamanda ulus-devlet sistemi açısından da büyük hezimetti. Bir süre önce içerisinde yüz milyonlarca dolar hırsızlık yapan bakan ve vekillerin bulunduğu Meclis kapısında insanlar açlıktan kendisini yakmaya başladı. Yozlaşmanın, hırsızlığın ve yolsuzluğun üstünü örtmek için Efrîn'e dadandılar, işgal etmeye çalıştırlar. Ancak Efrîn'e girmeye çalışanlar, oraya saplandı. Direnenler, 'Burası sizin Vietnam’ınız olacak' dediler ve öyle oldu. ‘3 saatte alacağız’ dedikleri Efrîn işgali üzerinden bir ay geçti. Hiç bir gelişme kaydedilmiş değil. Oraya gönderilen çeteler büyük kayıp verdi."   ‘BİZİ KRİMİNALİZE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’   Hükümetin Efrîn'de yenilgiye uğradığını ve bunun üstünü örtmek için yeni bir gündem yaratmaya çalıştığını vurgulayan Sarıyıldız, "Bizi hedef göstererek, çalışmalarımızı kriminalize etmeye çalışıyorlar. 2016 yılının Nisan ayında bizzat Erdoğan'ın talimatıyla yaşanan savaş ve insanlık savaşının teşhiri için partim tarafından görevlendirilerek Avrupa'ya geldim. Bölgede yaşanan savaş ve insanlık suçlarını teşhir etmek, dünya kamuoyu ile paylaşmak için Avrupa'da yoğun çalışmalara dahil oldum. Çalışmalarımızı ciddi bir noktaya getirdik. Temel amacımız savaş ve insanlık suçlarını teşhir ederek, suçluların yargılanması için gerekli kamuoyunu oluşturmaya çalışıyoruz" diye konuştu.   ‘EFRÎN YENİLGİSİNİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR’   Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Temsilciği ile yapılacak İnsan Hakları oturumu ve Paris’te Sivil Tribunal ile yapacakları toplantı öncesinde çıkan yalan haberlerin bu çalışmayı itibarsızlaştırmaya dönük olduğuna dikkat çeken Sarıyıldız, "Bu toplantı ve konferanslara yargıçlar, insan hakları savunucuları ve düşünürler katılacak. Bir süredir bunun hazırlıkları var ve Türkiye bu hazırlıkları biliyor. Hem Efrîn yenilgisinin üstünü örtmek hem de bizim çalışmalarımızı itibarsızlaştırmak için bu kirli ve ahlaksız iddiaya başvuruldu. Çünkü çalışmalarımızla onları çok zorluyoruz. O nedenle böyle korkunç bir iddiayı ortaya attılar" ifadeleri ile iddialara cevap verdi.   ALMANYA’YA ÇAĞRI   Almanya'da oturum alarak burada yaşamını sürdürdüğünü aktaran Sarıyıldız, "Alman yetkililerine de seslenmek istiyorum; oturum verdiğiniz biri silah ve bomba eğitimi ile ilintili olduğu iddia ediliyor. Bu çok korkunç bir iddiadır. Bu iddianın aslını ortaya çıkarmak aynı zamanda Almanya devletinin sorumluluğudur. Çünkü oturum verdiği bir insana yönelik iddiadır. Eğer iddialar doğru değilse Almanya’nın Türkiye'nin tavrını teşhir etmesi gerekiyor. Eğer yapmazsa Almanya'nın Türkiye'nin bu politikalarına göz yumduğunu düşünmek durumunda kalacağız" ifadelerini kullandı.     ‘KUŞATILDIKLARI DÖNEMDE TAVİZLER VERİYORLAR’   Son zamanlarda Türkiye ile Almanya arasında yapılan pazarlıklara da dikkat çeken Sarıyıldız, gazeteci Deniz Yücel’in tahliye edilmesini hatırlatarak, "Bir süredir Almanya ile kimi kirli pazarlıklar mevcut. Yücel'in tutuklandığı ilk günden itibaren bunun bir şantaj ve komplo olduğunu biliyorduk. Bir yılı aşkın bir süre haksız yere içeride tutulan Deniz’in ne tutukluluğu ne de serbest bırakılması hukuki değildi. Deniz'i almak için giden uçağın iki gün önceden kiralandığı şeklinde haberler manşetlere taşındı. Binali Yıldırım Almanya'ya gelerek, kirli bir pazarlık geliştirdi. Deniz bırakılmak zorunda kalındı. Çok zorlandılar, bir yerde soluklanmak zorunda kaldılar. Tamamen kuşatıldıkları dönemlerde, yaşanan gerilimi düşürmek için bir sürü tavizler verirler. Bu tavizler, ülkeyi ipotek etme temelinde oluyor. Türkiye'de sermaye tamamen ipotek edilmiş durumda” şeklinde konuştu.    MA / Özgür Paksoy