AİHM’in Demirtaş kararında bir aylık sessizlik! 2021-01-22 12:56:40 HABER MERKEZİ - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Yargıya kimse parmak sallayamaz” diyerek karşılık veren Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AİHM Büyük Daire’nin Demirtaş kararına ilişkin bir aydır sessizliğini koruyor. Altına imza atılan kararlarla yargının siyasallaştığı eleştirilerinin had safhaya ulaştığı, iktidarın ise içte ve dışta yaşadığı sıkışmadan kaynaklı "reform" söylemlerine sarıldığı bir dönemde yine yargıya dair sahnede, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yer aldığı seyirlik bir oyun var. İki bakan arasında yargı üzerinden kendisini gösteren çatışmanın fitilini, emrindeki kolluğa uyuşturucu satıcılarına dair “Ayaklarını kırın suçu bana atın” diyecek kadar açıkça hukuk dışına çıkma talimatı veren Soylu’nun yargıya dönük eleştirileri yaktı.    SOYLU VE GÜL AÇIKLAMASI   Soylu, Twitter'da kendisine hakaret ettiği iddia edilen kişinin adli kontrolle serbest bırakılmasından duyduğu rahatsızlığı “Bakan olsam ne yazar” diyerek eleştirdi.   Adalet Bakan Abdülhamit Gül ise, dün Ankara Hakimevi’nde katıldığı '5. Yılında İstinaf Değerlendirme Toplantısı'nda isim vermeden Soylu yanıt verdi. Hakimlerin yerine sosyal medya mahkemesi kurulup, infazların yapıldığını, bu durumun ise giderek “post-modern bir toplumsal mühendisliği” halini aldığını söyleyen Gül, Soylu’ya yönelik şu sözleri sarf etti: “Klavye başına geçip her gün sosyal medyada bana tutuklama siparişi ya da tahliye siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz."   AKP Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Bölükbaş da, sosyal medya hesabından Soylu’yu kastederek, “Bir telefon ötede olan kişilere meramını buradan anlatmaya kalkıyorsan niyetin sorgulanır” ifadelerini kullandı.   İKTİDAR SAVAŞI!   Bakan Gül, bu çıkışıyla Soylu’ya yanıt vererek, Türkiye’de “yargının bağımsız” olduğunu göstermeye çalıştı. Çatışma konusu yargı olsa da, Ekonomi Bakanlığı’ndan istifa eden Berat Albayrak’la yaşadığı omuz atma olayı gibi Soylu’nun Adalet Bakanı Gül ile karşılıklı kılıçları çekmelerinin altında “iktidar savaşı” yatıyor.    DEMİRTAŞ KARARINA YAKLAŞIM    Soylu’ya karşı yargı bağımsızlığını savunan bir profil çizen Bakan Gül’ün, bu konuda ne kadar samimi olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) en üst yargı merci olan Büyük Daire’nin Selahattin Demirtaş kararına ilişkin yaklaşımına bakmak gerekiyor.    4 Kasım 2016 tarihinden bu yana Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki kararını geçtiğimiz 22 Aralık tarihinde açıklayan Büyük Daire, verdiği tahliye kararı ile yargılandığı davaya dair son noktayı koydu. Mahkeme, hem Demirtaş hem de siyasilerin haksız gerekçelerle tutuklandığını ve birer “siyasi rehine” olduklarını açıkça ortaya serdi.   Fakat AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kararın hemen ertesi günü Meclis’te yaptığı konuşmasında, “AİHM, bizim mahkemelerimizin yerine geçecek şekilde karar veremez” diyerek, kararın siyasi olduğunu savundu. Erdoğan’ın akabinde İçişleri Bakanı Soylu da, “Hiçbir anlamı yok” diyerek, açıkça kararı tanımayacaklarını ilan etmiş oldu.    Nitekim avukatlarının AİHM kararı sonrası, 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yaşananlara dair başlatılan “Kobanê soruşturması” kapsamında tutuklu bulunan Demirtaş hakkında takipsizlik kararı verilmesi yönünde yaptığı tahliye başvurusu, Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilip, tutukluluğunun devamına hükmetti.    KÜRT SİYASETİNE ‘CADI AVI’   Selahattin Demirtaş ile birlikte Figen Yüksekdağ ve dönemin parti Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yer alan isimlerin de bulunduğu 108 kişi hakkında hazırlanan Kobanê iddianamesi, AİHM kararı sonrasında hızlıca hazırlanarak, geçtiğimiz 7 Ocak’ta sunulduğu Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Hem Kobanê soruşturması hem de Leyla Güven’in tutuklanmasına uzanan Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik soruşturmalar, AİHM’in vurguladığı gibi Kürt siyasetçiler doğrudan yargı eliyle hedef alınarak, “cadı avı”na dönüştürüldü.    AİHM KARARINA SESSİZ    İçişleri Bakanı Soylu’ya karşı yargının bağımsız olduğunu savunan Abdülhamit Gül, ülkenin Adalet Bakanı olarak 22 Aralık’ta açıklanan AİHM’in Demirtaş kararına ilişkin bugüne dek tek bir kelime olsun açıklama yapmadı. Gül, karara dair Erdoğan ve Soylu’dan gelen açıklamalar karşısında da sessizliğini sürdürdü. Kamuoyunun aradan geçen bir ayda karar hakkında fikrini henüz bilmediği Bakan Gül’ün gerçekte ne düşündüğünü tahmin etmesi zor değil.   Adalet Bakanı, 20 Kasım 2018’de AİHM'in “Demirtaş’ın serbest bırakılması” yönünde aldığı ilk kararın ardından yaptığı açıklamada, “Nihai kararı Türk yargısı verir” diyerek, kararın ayrıntılarını görmeleri gerektiğini dile getirmişti. Beklenen ayrıntılı karar, bugün Büyük Daire tarafından Türkiye’nin önüne konulmuş olmasına rağmen Bakan Gül, bu konuda hala sessizliğini koruyor.   TEK SORULUK ÖNERGE    AİHM Büyük Daire’nin aldığı kararın yerine getirilmemesi üzerine HDP’li 56 milletvekili, dün Meclis’e bir soru önergesi verdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından yanıtlanması talep edilen önergede, şu tek soru yer aldı: “Türkiye Cumhuriyeti, AİHM kararına uymak zorunda değil midir?”   MA / Ömer Çelik