HDP’li kadın vekiller: Kadına dönük şiddet ve ihlaller araştırılsın 2020-11-25 12:15:19   ANKARA - HDP’li kadın vekiller, Meclis’e ayrı ayrı verdikleri önergelerle kadınların maruz kaldığı fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik erkek ve devlet şiddeti ile hak ihlallerinin araştırmasını istedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) kadın milletvekilleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Meclis Başkanlığı’na ayrı ayrı araştırma önergeleri verdi. Sunulan önergelerde kadınların maruz kaldığı fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik erkek ve devlet şiddeti üzerinde durulup, şiddet ve hak ihlallerinin önlemeye dönük olarak altına imza atılan uluslararası sözleşmelerin yerine getirilmesi istendi.   Muş Milletvekili Şevin Coşkun, verdiği önergesinde 2020 yılının ilk 11 ayında 285 kadının öldürüldüğüne dikkat çekti.   ‘Cezasızlık’ politikalarının kadına yönelik şiddetin her yönüyle artmasına neden olduğunu belirten Coşkun, bu yıl 25 Kasım’ı yine kadınların her gün cinsel şiddete, cinayete, tacize ya da tecavüze uğradığı bir şekilde karşıladıklarını ifade etti. Coşkun, bu tablonun önüne geçmek için toplumsal farkındalık yaratmanın ve gerekli tedbirleri almanın siyasi ve insani bir sorumluluk olduğunun altını  çizdi.   Coşkun, kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik erkek şiddetinin tüm yönleriyle araştırılması, kadın cinayetlerinin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması, mevcut uluslararası sözleşmelere dair sorumlulukların yerine getirilmesinin sağlanması amacıyla Meclis araştırması talep etti.    CEZASIZLIK POLİTİKASI   Mardin Milletvekili Pero Dündar ise, önergesinde kadına yönelik psikolojik, ekonomik, cinsel ve fiziksel şiddetin, devlet şiddetiyle yoğun bir şekilde uygulandığını belirtti. Batman’da tecavüz edilerek intihara sürüklenen İpek Er’in faili uzman çavuş Musa Orhan’ın tahliye edilmesi, 5 Ocak’tan bu yana haber alınamayan Gülistan Doku’nun kaybettirilmesinden şüphelenilen Zaynal Abarakov’un yargılanmaması ve Şırnak’ta bir uzman çavuşun 13 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismar girişiminde bulunması olayının üstünün örtülmeye çalışılmasını hatırlatan Dündar, bu örneklerin cezasızlık politikalarının devamı olduğunu vurguladı.   Dündar, HDP’li belediyelere atanan kayyımların kadına yönelik şiddetle mücadele eden merkezleri, dernekleri, sığınma evlerini kapatmasını da anımsattı. Dündar, bu şekilde kadınların korumasız bırakılması, kadın eşbaşkanların, aktivistlerin haksız hukuksuz bir şekilde gözaltına alınıp tutuklanmasının da “özel savaş” politikalarının sonucu olduğunu kaydetti.    Dündar, kadına yönelik erkek ve devlet şiddetinin açığa çıkarılması, kamu görevlileri ve kolluk eliyle işlenen suçların örtülmemesi, bu şiddeti uygulayanlara dönük gerekli cezai işlemlerin yapılması ve bu şiddeti önlemek için ilgili yasaların uygulanması amacıyla Meclis araştırması istedi.    MÜLTECİ KADINLARIN SORUNLARI   İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de, göçmen ve mülteci kadınların sorunlarını Meclis gündemine taşıyarak, araştırılmasını istedi.    Gülüm, göçmen ve mülteci kadınların pandemi sürecinde başta sağlık hizmetleri olmak üzere kamu hizmetlerinden nasıl etkilendiğinin tespit edilmesi, ortaya çıkan sosyal ve ekonomik ihtiyaçların belirlenerek çözüm politikalarının geliştirilmesi ve karşılaştıkları şiddet biçimlerinin incelenerek cinsiyete duyarlı bir göçmen politikasının oluşturulması amacıyla Meclis araştırması talep etti.    SALGIN SÜRECİNDE ŞİDDET   Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun ise, koronavirüs nedeniyle evde kalan kadınların maruz kaldığı erkek şiddetini Meclis gündemine taşıdı. Şiddetin önüne geçmenin, kadınların yaşam hakkını güvence altına almanın devletin yetki ve sorumluluğu olduğunu hatırlatan Tosun, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a şu soruları sordu:    “Pandemi sürecinde kadına yönelik sistematik bir şekilde artan şiddet ve cinayetlerin önlenmesi için gerekli tedbirler alınacak mıdır?  Bakanlığınızın aldığı herhangi bir tedbir var mıdır? Artan kadın cinayeti, taciz, tecavüz ve şiddete dair bakanlığınızda hangi bilgiler bulunmaktadır? Son on yılda kaç kadın şiddet gördüğüne dair şikayette bulunmuştur?  Bu şikayetlere karşı kaç erkek tutuklanmıştır? Gördüğü şiddetten dolayı devlet koruması altında olan kaç kadın vardır? Kadına şiddet ve cinayetlere dair son bir yıllık istatistikler kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? İstanbul sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin gerekçesi nedir? Bakanlığınızca erkekler tarafından öldürülen ve şiddete uğrayan kadınların davalarının takibi yapılmakta mıdır?”