25 Kasım'a çağrı: Mirabelleşerek alanlarda olalım 2020-11-21 09:05:24 İSTANBUL – 25 Kasım Kadın Platformu, bu yıl “Sesimiz yankılansın, bir birimiz için sokakta, erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” temasıyla Kadıköy’de düzenleyecekleri eyleme katılım çağrısı yaptı.  İstanbul’da 30’u aşkın kadın örgütünün içerisinde yer aldığı 25 Kasım Kadın Platformu, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yapacakları kitlesel eyleme hazırlık yapıyor. Kadınlar, bu yıl “Sesimiz yankılansın, bir birimiz için sokakta, erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” temasıyla Kadıköy İskele Meydan’ında saat 19.30’da bir araya gelecek.    25 Kasım Kadın Platformu üyesi Sevil Doğan, yapacakları kitlesel eyleme çağrı yaptı.    Doğan, dünyanın dört bir yanında kadınların emeğine, kimliğine ve bedenine sahip çıkmak için mücadele içerisinde olduğunu belirterek, yaşamak için direndiklerini söyledi. Yaşamın her yerinde kadınlara yönelik bütünlüklü bir saldırı konseptinin devreye konulduğunu ifade eden Doğan, buna karşı kadınların da direnişi örgütlediğini aktardı.   SİSTEM KRİZİ   Doğan, dünya çapında kapitalist ve emperyalist sistemin yönetememe krizi yaşadığına dikkati çekerek, bu durumun en çok kadınları hedef aldığını ve saldırıların artmasına neden olduğunu aktardı. Türkiye’de de durumun pek farksız olmadığını dile getiren Doğan, “Kadınları tahakküm altına almaya çalışan bütünlüklü bir sistem yaratılmaya çalışılıyor” dedi.    Saldırıların bu denli artmasının temel nedenlerinden birinin devletlerin korkusu olduğunu söyleyen Doğan,“Saldırgan olan sadece erkek değil, asıl devlettir. Saldırılar devletin yansımasıdır. Devletin beslendiği yer ise aile yapısıdır. Devlet temellerinin en çok sarsılacağı yer ailedir. Kadınlar artık devletin yapı taşları olan tipik aile modelli ve kadınlık hallerini kabul etmiyor, reddediyor. Başkaldırıp isyan ediyor. O nedenle kadın cinayetleri ve şiddet en çok aile içinde yaşanıyor” diye belirtti.  Devletlerin kendini korumak için kadınlara savaş açtığını söyleyen Doğan, “Devlet kendisini korumaya alıyor. Kadınlara kontrolsüz bir güçle saldırıyor. Kadınlar buna karşı isyanı ve direnişi kuşandı. Eğer isyan olmasa saldırılar bu denli olmazdı” diyerek, erkek egemen devleti yıkacak tek yegane gücün kadınların örgütlü mücadelesi olduğunu söyledi.    SALDIRILARA KARŞI ÖZ SAVUNMA   Doğan, kadınların gündemine almaları gereken en önemli şeyin öz savunma olduğunu belirterek, “Çünkü saldırı çok kapsamlı. Tek cephe, çok yönden… Bu saldırı karşısında etkili ve örgütlü mücadeleyi tartışmak zorundayız.  Buda öz savunma ve örgütlü mücadeleden geçer.  Kadınlar olarak bundan sonraki süreçte öz savunma ve örgütlülüğü gündemimize almalı ve perspektifle mücadele hattını örmeliyiz” diye konuştu.     25 Kasım’ın önemine de dikkati çeken Doğan, “25 Kasım bizim için sokağa çıkmayı, her türlü saldırıya karşı Mirabelleşmeyi ifade ediyor. O dönem yapılan katliam ile şuan ki kadın katliamları arasında hiç  bir fark yok. Bu yılki 25 Kasım Mirabelleşmeyi ifade ediyor. Mirabeller gibi diktatörlüğe karşı kadınlara yönelik her tülü saldırıyı örgütleyen sisteme karşı öfkemizi örgütlemeyi dayatıyor”  diye belirtti.    KATILIM ÇAĞRISI   25 Kasım’da “Sesimiz yankılansın, bir birimiz için sokakta, erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” temasıyla alanlarda olacaklarını belirten Doğan, sloganlarının kadınların birlikte örgütlü ve güçlü olduğunun önemine vurgu yaptığını ve tek merkezden ortaklaştığını aktardı.    Tüm kadınları saldırılara karşı geleceğini savunmaya, kendilerine yönelik saldırının kökeni olan sisteme karşı öfkesini yöneltmeye davet eden Doğan  “Ulrike Meinhof dediği gibi bir kişi devlete taş atıyorsa bu adi bir suçtur. Eğer bir toplum taş atıyor ise bu politik bir eylemdir. Biz de bu sözü anımsatarak, tüm kadınları 25 Kasım’da saldırılara karşı politik bir tutum almaya alanlarda güçlü olmaya çağırıyoruz”