Kentsel dönüşüme giren iki evinden biri verilmedi 2020-09-25 09:10:10 İSTANBUL - Kağıthane Belediyesi tarafından "kentsel dönüşüm" adı altıda yıkılan 255 ev arasında bulunan iki evinden birisini geri alamadığını belirten Bezar Sağ, yıkılan evinin karşısında kiraladığı bodrum katında hak mücadelesi yürütüyor.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mesken Müdürlüğü’nün, Kağıthane ilçesine bağlı Seyrantepe Mahallesi’nde 16 parsel üzerinde kurulu olan 255 hane ve Camii için verdiği yıkım kararı ardından evler ve cami Kağıthane Belediyesi tarafından yıktırıldı. Müdürlük tarafından yıkım için 8 Ağustos 2018 tarihinde gönderilen ilk tebligatta, yeşil alan oluşumu ve kentsel dönüşüm gerekçesiyle yapıların tasfiye ve tahsisi istendi. 16 Ocak 2019’da bölge halkına gönderilen ikinci tebligatta ise tahsis edilecek yapılar için enkaz bedeli verileceği kararı alındığını ve 15 gün içinde boşaltılması istendi.    Gönderilen tebligatın ardından boşaltılmak istenen yerlerde ikametgâh eden hak sahiplerine, aynı mahallede yapılan konutlarda 260 bin liraya varan fiyatlarla dairelerin satılacağı ve her ay bin 300 civarında kira alınacağı bildirildi.    ELEKTİRİĞİ VE SUYU KESİLDİ   Durum bildirimi ardından bölgede 2 evi olan Bezar Sağ ve oğluna ise bir evin satılacağı tebliğ edildi. Sağ ise 2 evi olduğunu ve sadece bir ev tahsisini kabul etmeyeceğini belirterek, İBB Mesken Müdürlüğü’ne itiraz etti. 24 Nisan 2019 tarihinde ise bölgede bulunan Camii yerle bir edildi. Caminin yıkımının ardından Sağ ailesinin elektriği ve suyu kesildi.    Yıkımı durdurmak için mahkemeye başvuran Bezar Sağ’ın eşi Aziz Sağ, İstanbul 10'uncu İdare Mahkemesi’nde 5 Mayıs 2019 tarihinde 30 gün süreyle yıkımı durdurma kararı aldırdı. Mesken Müdürlüğü’nden savunma alındıktan sonra mahkeme yıkım kararını yerinde bularak, Sağ ailesine dosya masrafı için bin 362 TL para cezası verdi.    Mahkeme kararının ardından harekete geçen Kağıthane Belediyesi, Sağ ailesinin evleri 29 Ekim 2019 tarihinde sabah 04:00 sıralarında iş makinelerle yıktı.  Yıkılan evinin karşısında bulunan bir binanın bodrum katında kirada kalan Sağ ailesi, yıkılan 2 evinin yerine ev almak için mücadele veriyor.    2 EVİ YIKTILAR BİR ANAHTAR VERDİLER   Birkaç hak sahibinin dışında kimsenin yıkıma karşı durmadığını ifade eden Sağ, “Bir su saati, bir kömürlüğü veya bir odası olan bir yer aldı. Bizim de 2 yerimiz vardı. 14B ve 14C diye. Ancak bize sadece bir anahtar geldi. Eşime anahtar verdiler ama oğlum için anahtar vermediler” dedi.    DOSYA KAYBETİRİLDİ    Oğluna ait de ev olduğunu, imar barışı için oğlunun para dahi yatırdığını belirten Sağ, “Evinin olduğuna dair daha önce belge sunmasına rağmen belgeler bir şekilde kaybettiriliyor. Oğlum gidip belgeleri teslim ettiği memurla konuştu. Memur belgeleri aldığını ancak ne olduysa bir şekilde kaybolduğu söylüyor. Herkesin dosyası kaybolmuyor da benim oğlumun dosyası neden kayboluyor” diye sordu.     9 AY MUM IŞINDA DİRENDİ    Bölgede bulunan evlerin belediye tarafından tek tek yıktırıldığını hatırlatan Sağ, en son cami yıkımıyla elektrik ve suyun kesildiğini söyledi. “Elektrik ve su kesildikten sonra 9 ay boyunca burada mum ışığında direndim. Bir damla sıcak suya hasret kaldım ama vazgeçmedim. En son bize verilen bir anahtarı oğluma teslim ettim, gitti eve girdi. İki küçük çocuğu vardı. Şu an o daire de her ay bin 300 lira kira veriyor. Yüz lira da aidat veriyor. Bir sabah saat 04:00 sıralarında 2 zabıta ekibi ve ellinde silah olan 40 polis ve iş makineleriyle evimizi başımıza yıktılar. Kızımın takıları çatı katında duruyordu. Onlar da yıkım da kayboldu” diye konuştu.    ‘KÜRT OLDUĞUM İÇİN’    Yıkımın ardından aylarca dışarıda kaldıklarını anlatan Sağ, “Kimse bize kapısını açmadı. Kaderimize terk edildik. 255 hane içinden bir tek ben bu durumu yaşadım. Dersimli, Kürt olduğum için ayrımcılık yapıldı. Burada benden başka mağdur olan olmadı. Kime gittiysek üzerimize kapılar kapandı, telefonlar açılmadı. Elin ülkesinde yer bulsak kaçar gideriz, durmazdık. Şu anda bir bodrum da kira da kalıyoruz. Ne iş var ne güç ayda bin lira kira veriyoruz. Doğalgaz, elektrik ve su derken nasıl yaşayacağız? Korona bizi öldürmeyecek, açımızdan öleceğiz” diye belirtti.    PENCEREDEN YIKITILARI İZLİYOR   Yıkılan evinin karşısında bulunan bir binanın bodrum katında kirada kalan Sağ, küçücük bir pencereden yıkılan evinin yıkıntılarını izliyor. Her nefes alamaz duruma geldiğinde yıkılmış evinin önünde bulunan dut ağacının altına gelip oturduğunu dile getiren Sağ, tek isteğinin iki çocuğu olan oğlunun hakkı olan evin verilmesi.    MA / Mehmet Aslan