Kemalbay: Çiftçiler Urfa'dan uzaklaştırılsın diye herşey yapılıyor 2020-07-16 19:37:04   URFA - Urfa'da "Emek buluşmaları" etkinliği kapsamında tarım işçileri ile buluşan HDP'lilerden İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay "Çiftçiler buradan uzaklaştırılsın diye her şey yapılıyor" dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) “Demokrasi Buluşması” adlı kampanyası kapsamında Urfa "Emek buluşmaları" gerçekleştirdi. HDP Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkanı Alp Altınörs, önceki dönem Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, MYK üyesi Özlem Gündüz, milletvekilleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) MYK üyesi Bekir Karakeçili, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran ve partililerin aralarında bulunduğu heyet, gün boyu işçi, emekçi ve çiftçilerle bir araya geldikten sonra kentte bulunan bir otelde yerel basın kurumlarının temsilcileriyle bir araya geldi. KÖSE: KORKUNÇ ADALETSİZLİK VAR Kentteki temaslarını ve bu kapsamda edindikleri izlenimleri aktaran Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, “Tekstil işçileriyle buluştuk, genç kadın arkadaşlarımızın atölyelerde nelere maruz kaldıklarını gördük. İşsizlik büyük bir problem olarak önümüzde duruyor. İpuçlarını yakaladık ve notlarımızı aldık. KESK Urfa Şubesi Yürütme Kurulu üyeleri ve başkanlarıyla görüştük. En fazla mustarip edilen kamu emekçilerinin işinden edilerek, açlığa, sefalete, intiharlara sürüklendiğini teyit ettik. Ortada korkunç bir adaletsizlik var” dedi. ‘YOLU BULACAĞIZ VE YOL AÇACAĞIZ’ Mevsimlik tarım işçilerinin koşullarına ve yaşam şartlarına değinen Köse, şunları söyledi: “Hemen her yıl yaşanana mevsimlik tarım işçilerinin bedenlerinin parçalandığı, yollarda kamyon kasalarında, tarlalarda çocukların korkunç biçimde mağdur edildiği bir kent. Hiç insani olmayan koşullarda çalıştırıldığı, düşük ücretlerle güvencesiz bir şekilde çalıştırıldıkları için mağdur ediliyorlar. Onlar açısından yeni çalışmalara adım atacağız. Sonuç itibariyle çıkardığımız önemli bir sonuç var. Biz örgütsüz kaldıkça, bir birimizden ayrı kaldıkça, karşımızdaki güç bizi sıkıştırmaya, ezmeye devam edecektir. Farklı farklı yerlerde olsak da bir araya gelerek, karşımızdaki güce bir set örmeyi başaramadık. HDP olarak üç aylık programla bir yol arıyoruz. Bu yolu bulacağız ve yol açacağız. Herkesi yan yana getirerek, dayanışarak, adımlar atacağız.” ‘ŞEHRİMİZ SUSUZ’ Türkiye’nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı’nın Urfa’da olmasına rağmen su ve elektrik sorunu yaşandığını dile getirerek başlayan Ömer Öcalan, “Akçakale ve Harran kaç gündür susuz. İnsanlara 150 bin TL’ye kadar fatura yazılıyor. Bakkal gibi. Atatürk Barajı burada, Türkiye’nin en büyük barajı, ama Urfa enerjiden mahrum. Fırat Nehri burada ama bizim şehrimiz susuz. Bu bizim sorunumuz. Bunu tartışmalı ve tartıştırmalıyız” şeklinde konuştu. KEMALBAY: DEDAŞ GİTMELİ HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, partisinin “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında kentte olduklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Hep birlikte olursak eğer değiştirebiliriz dedik ve Urfa’da bunu bir kez daha gördük. Büyük haksızlıklar, ayrımcılık ve emek düşmanlığı, kadın düşmanlığı, Kürt düşmanlığı ile karşılaştık. DEDAŞ’ın gaddarca, halkın yaşam hakkını tehdit edecek şekilde zulmünü gördük. Bir şirket nasıl oluyor da yurttaşlarımıza bu kadar ağır bedeller ödetebiliyor. Tarım işçileri diyor ki; topraklarımız var ama buradan gitmek zorunda bırakılıyoruz. Burada bir kardeşimizin 300 dönüm tarlası var, fakat başka yerlere tarım işçisi olarak gitmek zorunda bırakıldı. Elektriğe para yetiştiremiyor, üretim yapmasının imkanı bırakılmıyor. Çiftçiler buradan uzaklaştırılsın diye her şey yapılıyor. Buradan gitmesi gereken biri varsa, onun DEDAŞ olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu coğrafyada DEDAŞ gibi bir şirkete ihtiyaç yoktur.” ‘KADIN POLİTİKALARI GELİŞTİRİLMELİ’ Tarım işçileri ziyaretinden izlenimlerini aktaran Kemalbay, “Burada çalışanların çoğu kadınlar, ailece çalışıyorlar. Eğitimden uzak bir şekilde 50 lira yevmiye ile çalışıyorlar. Hiç bir güvenceye sahip olmadan çalışıyorlar. Yaşamın 24 saatini tarlalarda geçirmek zorunda bırakılıyorlar. Ağır bedensel bir yükle çalışıyorlar. Burada kadınların görülmesi gerekiyor. Kadın çalışanlara yönelik de politikalar geliştirmemiz gerekiyor. Kadınların iş güvencesine sahip olmaları, insana yakışır ücrete sahip olmaları, hijyene ve suya erişimlerinin sağlanması gerekiyor. Bu konuda yerel yönetimlerin sorumluluk alması gerekiyor. Sorunları bir gün bile erteleyecek bir durum yok. Acil olarak çözülmeli. Bu şekilde sürdürmek mümkün değil” dedi. TEMELLİ: DEDAŞ ZULÜM TRAFOSU Urfa’nın özel bir kent olduğuna işaret ederek konuşan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, şunları söyledi: “Hem tarım, hem emek, hem de birçok kültürün burada buluşması, tarihsel olarak baktığımızda, bambaşka bir kent. Bu kentin ne hale geldiğini özetlemek gerekirse; her yerde yoksulluk, işsizlik ve hüzün var. İnsanlar hüzünlü, mutsuz, geleceğe dair inanılmaz bir kaygı taşıyorlar. Kentin sorunları bize Türkiye’nin sorunlarını anlatıyor. Türkiye’de yaşanan sorunları bir bir Urfa’da yaşıyoruz. Bir DEDAŞ vakası var. Adeta bir zulüm trafosuna dönüşmüş durumda. İnsanların haklarının faturalar yoluyla sömürüldüğü sistem var. Hak gasp aracına dönüşmüş durumda. Elektrik kullanmayan insanlara bile fatura kesiliyor. Nakliyeciler perişan. Kamyoncular perişan. Çöp yığınları, çöp kokusu. Zahirecilere uğradık, buğday sorunu. Dışarıdan gelen zehirli buğdaylar halka yediriliyor. Buradaki insanlar mağdur ediliyor. Son iki yılda pamuk fiyatı yüzde 40 gerilemiş. Bu yoksullaşmanın göstergeleri.” ‘BAŞKA BİR COĞRAFYA YOK’ Tarım işçilerinin koşullarına değinen Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “10 yıldır tarım işçilerinin ücreti değişmiyor. Bu ülkedeki geçim sorunlarını üst üste koyduğunuzda, insanların ne kadar fakirleştiğini görebilirsiniz. Ne gölgelik var ne soğuk su var. Güneşin altında ilkokul çağındaki çocuklar çalışmak zorunda bırakılıyor. Bu tablo, ülkenin kaynak sorunu olduğu için, yoksul olduğu için yaşanmıyor. Bu tablo bu iktidar yüzünden yaşanıyor. Ülkenin kaynaklarını kendisi için kullanan saray için yaşanıyor. Yandaş müteahhitler, savaş politikaları yüzünden yaşanıyor. Kürt düşmanlığı için yaşanıyor. Bu denli zulmün yaşandığı başka bir coğrafya yok. Bu politik tercihtir. Bu toprakların kaynakları savaşa, İHA ve SİHA’lara aktarılırsa, kullanmadığımız yollara harcanırsa, bu yoksulluk kaçınılmaz olur.” ‘GİDİŞATA DUR DİYEBİLECEĞİZ’ İktidarın yönetim tercihinin bu olduğunu, değiştirmenin yolunun yerelde iktidara gelmekten geçtiğini söyleyen Temelli, "Bu iktidar o denli demokrasiye, halkın kendi iradesine saygısız ki belediyelerimize kayyım atıyor. Kayyımın bir nedeni de bu yönetim anlayışıdır. Bizim yerel demokrasi anlayışımız, kadın emeğine saygılı, ekolojik ve emekten yana bir modeldir. Biz belediyeciliğe, yerel kamu hizmetlerine böyle yaklaşırız. Türkiye’nin demokratikleşmesi ancak böyle inşa edilebilir. Bunun mücadelesini vermeye, halkımızla birlikte verme konusunda kararlılığımız her geçen gün büyümektedir. Halkımızla bir araya gelince de ortak duyguları paylaştık. Bu gidişata ‘dur’ diyebileceğiz” dedi. Yapılan açıklamaların ardından gazetecilerin sorunlarını yanıtlayan HDP’lilerin kentteki "Emek buluşmaları" etkinliği sona erdi.