Gençlerden Suruç çağrısı: Adalet için sokağa 2020-07-13 14:15:50 İSTANBUL - Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenler için başlattıkları "adalet” kampanyasında karşılaştıkları baskıları açıklayan SGDF üyeleri, "Tüm ezilenleri, adaleti kazanmak için sokağa, mücadeleye çağırıyoruz" diye seslendi.    Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Suruç Katliamında hayatını kaybeden 33 kişi için başlattığı "adalet” kampanyası sırasında karşılaştıkları baskılara ilişkin açıklama yaptı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ndeki açıklamaya, SGDF üyeleri ve katliamda hayatını kaybedenlerin aileleri katıldı. Açıklamanın yapıldığı salona "Düş yolcuları yasaklanamaz" pankartı asıldı.   ‘KATLİAMLARIN HEDEFİ OLANLAR DİRENDİ’   SGDF üyesi Furkan Polatkan, "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" şiarıyla çıktıkları yolda arkadaşlarının katledildiğine değindi. Polatkan, "Devlet, bu toprakların tarihinde kanlı 1 Mayıslarda, 16 Mart Beyazıt'ta, Sivas'ta ve daha birçok kanlı katliamda hareketi susturamadı. 2015 yılında Amed, Suruç ve Ankara gibi büyük kitle katliamlarıyla da hedeflediği suskunluğu sağlayamadı. Suruç Katliamından sonra bir hesaplaşma süreci başladı. Katliamların hedefi olanlar direndi. 5 yıldır dava sürmekte, avukatlarımızın talepleri kabul edilmemekte, üzerinde kuvvetli şüphe bulunan şahıslar korunmakta, katliamın siyasi sorumluları yargılanmamakta" diye konuştu.   'KATLEDENLERİ TANIYORUZ'   33 kişinin bıraktığı bayrağı devraldıklarını ve “adaletin sokakta kazanılacağı parolası” ile mücadelelerini sürdürdüklerini ifade eden Polatkan, "Suruç'ta İŞİD'in hedef aldığı bizlere dönük gözaltı ve tutuklama terörü politik İslamcı faşizm tarafından yoğunlaştırıldı. Bu yıl da 20 Haziran'da başladığımız 'Suruç için adalet, herkes için adalet' şiarlı kampanyamız sürüyor. Türkiye ve Kürdistan'ın birçok kentinde afiş, sticker yazılama yapımı ve bildiri dağıtımları, pankart asımları gerçekleştiriyoruz. 33'leri anarken, onlar için adalet mücadelesini sürdürürken, Sivas'ta yakılan 33'ler, Hrant Dink, Hasan Oğuz, Hande Kader, Nurcan Arslan, Berkin Elvan ve daha birçok adalet mücadelesini de hep beraber omuzluyoruz. Çünkü katledenleri tanıyoruz, bir olduklarını biliyoruz ve biz de kampanya boyunca adalet mücadelelerini birleştirmeyi hedefliyoruz. Sokaklardayız, çünkü mahkeme salonlarından adalet beklemiyoruz. Adaletin bizim elimizde olduğunu, sokaklarda kazanacağımızı bildiğimiz için kampanyamızı sokakta sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.    'MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ'   Rize Fındıklı'da, "Suruç'u unutma unutturma" pankartlarının savcılık kararı ile kaldırdığını paylaşan Polatkan, "Adana'da afiş ve sticker yaptığımız dükkanlardan kamera kayıtları alınıyor, materyaller için kullandığımız kargo firmalarının kamera kayıtları isteniyor, Çanakkale ve İstanbul'da çalışma yürüten üyelerimiz örgüt propagandası nedeni ile defalarca gözaltına alınıyor. Düzenlediğimiz eylemler engellenmeye çalışılıyor, eylemler sonrası yoldaşlarımız pusu tarzında gözaltına alınıyor. 33 düş yolcusu için, herkes için adalet mücadelesi veren bizlere dönük bu saldırıların devletin kendini koruma refleksi olduğunu söylemeliyiz. AKP-MHP kendini koruyor, Erdoğan kendini koruyor, Emniyet, yargı özcesi topyekun halde faşist iktidar kendini korumak için adalet mücadelesini engelleme çabasındadır. Ancak 5 yıldır 33 düş yolcusunun yoldaşları bıkmamış, usanmamış, korkmamıştır. Bu yıl da 20 Temmuz günü tüm hesap sorma bilinci ve mücadele azmi ile sokaklarda, meydanlarda olacaktır. İşçileri, kadınları, gençler tüm ezilenleri de herkes için adaleti kazanmak için sokağa, mücadeleye çağırıyoruz" diye seslendi.