Kazan: Düzenleme savunmanın kökten bertaraf edilmesi girişimidir 2020-07-13 09:02:34 İSTANBUL – “Çoklu Baro” düzenlemesini “Metin Feyzioğlu yasası” olarak tanımlayan İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan, "Savunma ve adil yargılama hakkının kökten bertaraf etme girişimi" dedi.  AKP ve MHP’nin baroların yapısını ve seçim sistemini değiştirmeyi hedeflediği çoklu baro adıyla bilinen 28 maddelik “Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik” teklifi baro başkanlarının ve avukatlarının günlerce süren direnişine rağmen Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Düzenlemeyi “Savunma ve adil yargılama hakkının kökten bertaraf etme girişimi” olarak yorumlayan İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan değerlendirdi.    Mevcut yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının kalmadığını söyleyen Kazan, düzenlemeyle hukuk alanında bağımsız ve tarafsız kalan son kale olan baroların teslim alınmak istendiğini ifade etti.    ‘METİN FEYZİOĞLU YASASIDIR’   Kazan, “Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Anayasa Mahkemesi (AYM) hepten Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi tarafından teslim alınmış. AYM ve HSK üyeleri direkt yukardan belirleniyor. Dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargı yok. Ama hiç değilse yapılan pislikleri, haksızlıkları, adaletsizlikleri anlatan bağımsız avukatlar var. Siyasal iktidar bundan rahatsız olduğu için baroların bağımsızlığıyla oynuyor. Sonuçta kendilerine bağlı yargı gibi kendilerine bağlı baro yaratmaya çalışıyorlar. Siyasal iktidar hukuku tanımadığı için yaptıklarının hukuka aykırı olduğunu söyleyecek baroların kapısına kilit vurmak istiyor. Amaçlanan budur. Siyasal iktidar gücünü yitirdikçe baskıyı artıracak. Baroları da susturarak, korku imparatorluğu yaratmak istiyor. Bu aynı zamanda Metin Feyzioğlu yasasıdır. Metin’in bir öyle bir böyle oynamasına bakmayın. Bu Metin Feyzioğlu’yla pazarlık içinde gerçekleştirilmiş bir adımdır ve bu adımı kolaylaştıran piyon Metin Feyzioğlu’dur” dedi.    SAVUNMA HAKKI KALMAYACAK   Düzenlemenin yasallaşması durumunda olabilecekler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kazan, “İnsanların hiçbir şekilde savunma hakları kalmayacak. Hiç değilse avukatlar yapılan pislikleri teşhir ediyorlardı, haksızlığa uğrayan insanların diri ve moralli olmasını sağlıyordu. Bu teşhir haksızlığın ve adaletsizliğin teşhiriydi. Yurttaşları görüşlerinden dolayı içeriye attıkları zaman onlardan oluşan baro içeriye aldıklarını ne kadar casus ne kadar hain ne kadar alçak olduklarını açıklayacaklar. Ve içeriye aldıkları insanların, adil yargılama hakkı ve masumiyet karinesi hiçe sayılarak, intihar etmek zorunda bırakılacaklar” ifadelerini kullandı.    Erdoğan’ın Refah Partisi İl Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken baro seçimleri sonrasında kendileriyle olan görüşmelere atıfta bulunan Kazan, “Baro o zaman onun da güvencesidir. O günden bugüne baskılar arttı. Herkesi susturma hareketine dönüştü” diye konuştu.    AYM SINAV VERECEK   Genel Kurul’da geçen yasal düzenlemeye karşı AYM’nin bir sınav vereceğini ifade eden Kazan, AYM’nin yasal düzenlemeyi mutlaka ama mutlaka iptal etmesi gerektiğini söyledi.  Kazan, “Ama AYM, AYM’e olmaktan çıktı. Bu bir sınavdır, göreceğiz. Anayasa Mahkemesi’ne AKP militanları seçiliyor. Ve büyük çoğunluğu da hukukçu da değil” diyerek, 1946 seçimlerinde oluşan komisyonları örnek göstererek, günümüzde böyle tarafsız komisyonların kurulmadığını aktardı.    Kazan, "Düzleme Anayasa Mahkemesi’nden döner mi?" sorusuna ise “Şuan Ayasofya kararını veren Danıştay’ın başkanı kim, İstanbul seçimlerinde iptal kararı verenlerden biridir. İşte söyleyeceklerimde bundan ibarettir” şeklinde cevap verdi.    MA / Naci Kaya - Kadir Güney