HDK: Başbağlar Katliamı üzerindeki ‘sis perdesini’ kaldırın 2020-07-05 11:09:43   İSTANBUL - Başbağlar Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin yakınlarının “adalet” talebinin sahiplenmesi çağrısında bulunan HDK, katliamın üzerindeki “sis perdesinin” kaldırılmasını istedi.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Adalet Komisyonu, 5 Temmuz 1993 Başbağlar Katliamı'na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren 33 köylü anıldı. Aradan geçen 27 yıla rağmen katliamın gerçek sorumlularının bulunup yargı önüne çıkartılmadığının ifade edildiği açıklamada, iktidarların söz konusu katliamı 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı’na karşıtlık üzerinden siyaset malzemesi yaptığı ve bunun kabul edilemez olduğu ifade edildi.    ‘HUKUK TARİHİNİN YÜZ KARASI’   Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) 1994 yılında başlayan Başbağlar Katliamı davasının daha sonra İzmir DGM’ye taşındığı anımsatılan açıklamada, 1998’de davanın takipsizlikle kapatıldığına yer verildi. 2013 yılında ise, davanın zaman aşımına uğradığı ifade edilen açıklamada, “Aynı yıl katliamda yakınlarını kaybeden ailelerin meclis araştırma komisyonu kurulması talebi de reddedilmiştir! JİTEM tetikçisi Ayhan Çarkın’ın Başbağlar da dahil bir çok katliama bizzat katıldığını açıklaması soruşturulmamıştır! Mahkeme hakimlerinden Şakir Kadıoğlu’nun ‘o davada hiçbir sanık suçlu değildi. Olay yeri incelemelerini savcı değil, oradaki görevli bir asker yaptı. O kimin adını yazdıysa, mahkeme karşısına da o çıkarıldı. Başbağlar Türkiye'nin hukuk tarihinde bir yüz karasıdır. Yazıktır, günahtır’ açıklaması da davanın yeniden görülmesini sağlayamamıştır” denildi.    ADALET TALEBİ    Katliamlarda zaman aşımının olmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, devamla şu ifadelere yer verildi: “Başbağlar Katliamı’nın üzerindeki ‘sis perdesi’nin kaldırılması toplumsal vicdan ve barış için zorunludur! Başbağlar Katliamı hakkında hamaset değil adalet istiyoruz! Başbağlar’da yakınlarını kaybeden ailelerin adalet talebi toplumsal olarak sahiplenilmelidir!”