Avukat Arın: Sözleşmenin geri çekilmesi şiddetti arttırır 2020-07-05 11:01:50   İSTANBUL – Kadın mücadelesinin iktidarı sarsmasından kaynaklı İstanbul Sözleşmesi'nin hedef alındığını belirten avukat Canan Arın, "Sözleşmenin geri çekilmesi değil, daha iyi uygulanması üzerine çalışılmalıdır" dedi.    Türkiye'nin kadınlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekileceğini açıklamasına ilişkin tartışmalar sıcaklığını koruyor. "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" ismini taşıyan ve ilk olarak İstanbul'da imzaya açılmasıyla "İstanbul Sözleşmesi" adını alan yasa, kadın mücadelesinin önemli kazanımlarından biri.    Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirilen sözleşmenin gözden geçirileceği belirtilmişti.  Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından İstanbul Sözleşmesi muhafazakar kesimler tarafından medya üzerinden tartışılmıştı.  Son olarak geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da İstanbul Sözleşmesi için “Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır” dedi. Erdoğan da bu açıklamanın ardından “Çalışıp gözden geçirin, halk istiyorsa kaldırın” açıklamasında bulundu.    İstanbul Sözleşmesi’nin içeriği ve neden hedef alındığını İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi için çalışmalarında yer alan feminist avukat Canan Arın ile konuştuk.    SÖZLEŞMENİN 4 TEMEL AYAĞI   Arın, kadına yönelik şiddet ve katliamlardan rahatsız olmayanların İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmek istediğini belirterek, sözleşmenin şiddeti engellemeye yönelik en kapsamlı sözleşme olduğunu söyledi.  Bu sözleşmenin 4 temel ayağı olduğunu söyleyen Arın başlıkları şöyle sıraladı: “Kadını şiddete karşı korumak, kadına ve aile içi şiddeti önlemek, şiddeti kovuşturmak ve şiddeti engelleyecek politikalar oluşturmaktır. Bu sözleşmede AKP ve MHP rahatsız edecek ne var anlamıyorum?”    ŞERİATI GETİRMENİN ADIMLARIDIR   Türkiye’nin kadına yönelik şiddeti önleyemediği için çoğu kez AİHM tarafından mahkum edildiğini anımsatan Arın, İstanbul Sözleşmesi’ne taraf ülkelerin kadınları şiddetten korumak zorunda olduğunu söyledi. Sözleşmeden çekilmek istemelerinin asıl sebeplerinden birinin şeriat kurallarını getirmek olduğunu ifade eden Arın, buna ilk olarak 4+4 eğitim sistemi ile başladıklarını aktardı.   ‘ERK İKTİDAR SARSILDIĞI İÇİN HEDEF ALINIYOR’   İktidarın adım adım kadın kazanımlarını ellerinden almak istediğini söyleyen Arın, “Türkiye’de en güçlü muhalefet kadınlar tarafından yapılıyor. Bununla erk iktidarın sarsıldığını görüyorlar. Sözleşmeyi kaldırmak istemeleri iktidarların kadınlar tarafından sarsıldığını gösteriyor. Bunu engellemek için her şey yapıyorlar. Bu sözleşmeleri kaldırarak, çocuk yaşta evliliğin önünü açmak istiyorlar. Bu da tecavüzdür, cinsel istismardır. Kız çocuklarını ne kadar erken evlendirirlerse kızın isyan etme itaat etmeme gibi reaksiyonu daha az olacaktır. Erken yaşta evlendirildiği için daha çok korkup itaatkar olacaktır. Kız çocuklarının kendisini geliştirme dair tüm imkanlar ellerinden alınıyor. İstanbul sözleşmesi bütün bunları engelliyor. Onun içinde hükümeti tüm derdi sözleşmeyi geri çekip şeriatı getirmektir” diye konuştu.    ‘HAYAT KURTARIYOR’   İktidarın bu gündemleri yavaş yavaş ısıtarak, kamuoyuna sunduğunu ifade eden Arın, “Bunu başarabilecekler mi bilemiyorum. Çünkü kadınlar bir takım özgürlüklerin farkına vardılar. İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı kanunla birçok kadının hayatı kurtuldu. İstanbul sözleşmesi hayat kurtarıyor” ifadelerinde bulundu. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nin yükümlüklerini hiçbir zaman yerine getirmediği eleştirisinde bulunan Arın,"Türkiye’deki kanunlar yeterli ancak uygulama çok kötü. Siyasi nedenler ve hukuk bilmezliklerle nedeniyle hiçbir kanun uygulanmıyor. İstanbul Sözleşmesi de siyasi düşünceler nedeniyle uygulanmadı” diye belirtti.    Arın, İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesiyle kadınları tamamen korumasız bırakacağını vurgulayarak, “Sözleşmenin geri çekilmesi mevcut kadına yönelik her türlü şiddet ve tecavüzü artırır. İstanbul Sözleşmesi tüm kadınlar için bir güvencedir”  ifadesinde bulundu.    'KARŞI ÇIKMALIYIZ’   Şiddet veya tecavüz faili erkeklerin ceza alması için avukatların çoğu kez mahkemelerde İstanbul Sözleşmesini örnek olarak sunduğunu söyleyen Arın, “Bu saldırılara karşı daha çok örgütlü mücadeleyle karşı çıkmalıyız. Toplum sözleşmenin değiştirilmemesi için elinden geleni yapmalı. Türkiye’de akla ve mantığa dayalı tüm öneriler yasalar bertaraf edilmek isteniyor. Ülkede gerçekten demokrasi var ise sözleşmenin geri çekilmesi değil, daha iyi nasıl uygulanabilir üzerine çalışılmalıdır” diye belirtti.     MA / Semra Turan