NATO Zirvesi öncesi Türkiye'den mesajlar

img
HABER MERKEZİ - Müttefikler arasında gerilimin yaşandığı NATO Zirvesi, yarın Londra’da başlıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, zirve öncesi Türkiye'nin NATO ittifakının “hayati bir parçası” olmaya devam ettiği mesajları verdi. Yine Erdoğan ve Putin’in, Ocak ayının başında S-400’lerin sevkiyatı için bir araya geleceği açıklandı.
 
Kuruluşunun 70. yıl dönümünde İngiltere'nin başkenti Londra'da toplanacak NATO Zirvesi yarın başlıyor. 3-4 Aralık tarihlerinde sürecek zirvede, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson dahil çok sayıda lider bir araya gelecek.
 
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un NATO'nun "beyin ölümünün" gerçekleştiğine ilişkin değerlendirmesi, Trump'ın her fırsatta külfet paylaşımı açısından Avrupalı müttefikleri sert şekilde eleştirmesinin yanı sıra Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S 400 savunma sistemi zirvede gündeme gelecek başlıca başlıklar. 
 
Zirvede yine Türkiye, Baltık ülkeleri ve Polonya'ya ilişkin güvenlik planları ele alınacak. İttifak içerisinde yaşanan gerilimin başlıca nedenlerinden biri, Türkiye'nin Baltık devletleri ve Polonya için hazırlanan Savunma Planı'na onay vermemesi. Ankara, bu kararı, ABD'nin de aralarında olduğu 8 müttefik ülkenin YPG'nin “tehdit” olarak tanımlandığı Türkiye Savunma Planı belgesinin yayımlanmasına izin vermemesi üzerine aldı.
 
ZİRVE ÖNCESİ S 400 MESAJI
 
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise, geçtiğimiz 26 Kasım günü yaptığı açıklamada Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemiyle ilgili adımlarının “kaygı verici” olduğunu söylemişti.
 
Pompeo, Washington'da düzenlediği basın toplantısında, "ABD Türkiye'ye net bir şekilde, S-400 hava savunma sistemini tam olarak operasyonel hale getirmesini istemediğini iletti" demişti.
 
ALTUN’DAN TÜRKİYE-NATO İLİŞKİLERİ PAYLAŞIMLARI
 
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katılacağı NATO Liderler Zirvesi toplantısından önce Türkiye-NATO ilişkilerine dair Twitter'dan açıklamada bulundu. 
Türkiye'nin 1952'de NATO'ya katılarak dünyanın birçok kritik noktasında görev yaptığını anımsatan Altun, Türkiye'nin 70 yıla yakındır Batı için vazgeçilmez bir müttefik olduğunu ve buna devam edeceğini belirtti. 
 
Altun, NATO'nun kuruluş amacının, 'İkinci Dünya Savaşı sonrası zayıflayan özgür Avrupa ülkelerini, Sovyetler Birliği'nden korumak' olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:
 
"Daha genel anlamda ise NATO, komünizmin yayılmasını önlemek üzere hareket etmiştir. Bu iki hedefin de gerçekleştirilmesi noktasında Türkiye hayati bir rol oynamıştır. NATO üyelerinin güvenliği, Doğu ile Batı arasındaki köprünün yanı sıra Karadeniz'e giden yolların kontrol altına alınmasıyla da yakından bağlantılıdır. Türkiye’nin Batı’nın tarafında yer alması, bu hedeflerin gerçekleştirilmesini de sağlamaktadır. Soğuk Savaş'ın Kore'deki ilk 'sıcak savaşı' sırasında Türkiye komünizm akımını kontrol altına almak adına çok büyük katkılarda bulundu. Türkiye, Avrupa ülkelerinin gönderdiğinden katbekat sayıda birlik gönderdi ve üç bin kadar askeri bu uğurda hayatını kaybetti ya da yaralandı. Türkiye soğuk savaşın ardından da NATO'da güçlü bir rol oynamaya devam etti. İttifak, Bosna'daki soykırımı sona erdirmek için müdahale ettiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerleri de bu misyonda yer aldı. Türkiye'nin Bosna ile olan derin kültürel ve tarihi ilişkileri de bu misyonun başarılı olmasını sağladı."
 
ABD'ye yönelik 11 Eylül saldırılarından sonra Türkiye'nin terörle mücadelede hayati bir müttefik olduğunu belirten Altun, "Türkiye, El-Kaide'yi barındıran Afganistan'daki Taliban rejimini devirmek amacıyla gerçekleştirilen NATO operasyonuna yine birliklerini gönderdi. Teröre karşı uluslararası dayanışma bu bağlamda yol gösteren ilkemiz oldu. Tıpkı Bosna örneğinde olduğu gibi Türkiye Afganistan'ın istikrara kavuşturulması hususunda da kritik bir rol oynadı. Türkiye, Afganistan’ın yeniden inşa edilmesi için NATO öncülüğünde yürütülen Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’nün (ISAF) ilk komutanlığı görevini üstlendi. Barış inşa etme kapasitemiz ve buna bağlılığımız Afganistan’da tamamen gözler önündeydi. El-Kaide'nin 11 Eylül sonrası estirdiği terör dalgasının ilk kurbanlarından biri Türkiye oldu. Teröristler 2003 yılının Kasım ayında İstanbul'daki Neve Şalom Sinagogu’na saldırı düzenledi. Türkiye, Yahudi vatandaşlarıyla dayanışma içerisine girdi ve hasar görmüş yapının bir an önce yeniden inşa edilmesini sağladı" değerlendirmesinde bulundu.
 
'ÜRKİYE, NATO’NUN 'HAYATİ BİR PARÇASI' 
 
Altun, Türkiye'nin NATO ittifakının 'hayati bir parçası' olmaya devam ettiğini belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
 
"Türkiye'nin coğrafyası değişmediği gibi Balkanlardan Orta Asya'ya kadar kültürel ilişkilerimizi derinleştirdik. Coğrafyamıza, kültürümüze ve ortak güvenliğe duyduğumuz bağlılığımız da değişmeyecektir. Türkiye NATO'daki en büyük ikinci orduya sahip ülkedir. Türkiye, savunma konusunda her yıl, Fransa ve Almanya gibi büyük güçlere kıyasla daha fazla harcama yapmaktadır. Aynı zamanda NATO'nun, savunma harcaması konusunda üye ülkelere yönelik GSYH'nin yüzde 2'si hedefine yaklaşan birkaç ülkeden biri Türkiye’dir. Türkiye'nin NATO'ya uzun süredir ve derinden sürdürdüğü bağlılık, Avrupa'yı korumuş ve ortak güvenliğimizi geliştirmiştir. NATO ideallerine ve devam etmekte olan misyonlarına inanıyoruz; aynı zamanda örgütün, ortak güvenliğimiz ve geleceğimiz açısından oynadığı rolün sağlam bir şekilde masaya yatırılması gerektiğini de savunuyoruz."
 
ERDOĞAN, OCAK’TA PUTİN’LE BİR ARAYA GELECEK
 
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi İsmail Safi ise, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD ve NATO’nun karşı çıktığı S-400’lerin sevkiyatı konusunda Ocak ayının ilk 10 günü içinde Türkiye’de bir araya geleceğini açıkladı.
 
Sputnik’e konuşan Safi, “Sayın Erdoğan ve Sayın Putin ocak ayının ilk 10 günü içinde Türkiye’de görüşecek. Ancak görüşme hangi gün olacak henüz belli değil. Liderler ikili ve bölgesel ilişkileri konuşacak. Sözgelimi, Suriye’deki durum ve S-400 sevkiyatını” dedi.
 
‘S-400 SATIN ALMAMIZ NATO’NUN SAVUNMA KABİLİYETLERİNİ ARTIRIYOR’
 
Türkiye’nin Rus S-400 savunma sistemini satın almasının NATO’nun savunma kabiliyetlerini artırdığını savunan Safi, “Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemini satın alması gerekiyor. Bu NATO’nun savunma kabiliyetlerini düşürmüyor, aksine arttırıyor. Ancak biz bu alımı NATO için değil, kendi hava savunmamızı güçlendirmek için yapıyoruz” diye konuştu.
 
İkinci S-400 alımına da değinen Safi, satın alma tarihinin belirlenmesi konusunun teknik bir mesele olduğunu kaydetti. Safi, “İkinci S-400 alımının çok geçmeden gerçekleşeceğini düşünüyorum” dedi.