İHD: HDP, DBP ve Kürt medyasına yönelik bu tutumu kınıyoruz

img
ANKARA - İHD yaptığı yazılı açıklamada, "Siyasal iktidarın OHAL döneminde olduğu gibi şimdi de başta Kürt medyası olmak üzere gazetecilere yönelik yargı baskısı hızından hiçbir şey kaybetmeden devam etmektedir. Kürt medyasına yönelik bu tutumu kınıyoruz" dedi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkez Yönetim Kurulu, son günlerde gazeteci ve siyasetçilere dönük genişleyerek devam eden operasyonlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "OHAL zamanında olduğu gibi kesintisiz gözaltı ve tutuklama operasyonları devam etmektedir" denildi. 
 
İHD'nin "Gazetecilere ve siyasetçilere yönelik baskılar kabul edilemez" başlıklı açıklaması şöyle: 
 
‘OHAL ZAMANINDA OLDUĞU GİBİ’
 
"Türkiye’de siyasal iktidarın yargı yolu ile baskı politikası hızından hiçbir şey kaybetmeden sürmektedir. 7145 sayılı OHAL’i kalıcı hale getiren yasal düzenleme ile birlikte tıpkı OHAL zamanında olduğu gibi kesintisiz gözaltı ve tutuklama operasyonları devam etmektedir.
 
KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ
 
Türkiye’deki siyasal iktidarın HDP ve DBP’yi dışlayan ve kriminalize etmeye çalışan siyasi tutumu kesinlikle kabul edilemez. HDP’nin 24 Haziran 2018 seçimlerinde halktan aldığı 5.8 milyonluk oy ve TBMM’de temsiliyetini bulan 67 milletvekili önemli bir temsiliyettir ve siyasal iktidarın bunu kabullenmesi gerekmektedir. HDP’nin eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte tutukluluğu devam eden milletvekilleri ve hâlen Hakkâri milletvekili olan Leyla Güven’in tutukluluğunun sona erdirilerek serbest bırakılmaları gerekmektedir. Vekiller üzerindeki yargı baskısı sürdürülerek partileri de baskı altında tutulmaktadır.
 
KÜRT MEDYASINA YÖNELİK YARGI BASKISI HIZINDAN BİR ŞEY KAYBETMEMİŞTİR
 
OHAL KHK’ları ile yapılan düzenleme ile DBP üyesi 94 belediyeye el konularak kayyum adı altında merkezi yönetime bağlanması ve başta Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak olmak üzere hâlen 68 Belediye eş başkanının tutuklu olarak yargılanması uygulamalarının sürdürülmesi kabul edilemez. Cumhurbaşkanının Mart 2019 yerel seçimlerine giden süreçte yeniden kayyumlar atanabileceğini açıklaması daha şimdiden yerel seçimler üzerine gölge düşürmüştür. Siyasal iktidarın OHAL döneminde olduğu gibi şimdi de başta Kürt medyası olmak üzere gazetecilere yönelik yargı baskısı hızından hiçbir şey kaybetmeden devam etmektedir. Venedik Komisyonu’nun 13 Mart 2017 tarihli 872/2016 sayılı raporunda belirtiği eleştirilerle ilgili uygulamalar da aynen devam etmekte olup Komisyonun görüş ve önerileri dikkate alınmamıştır.
 
MEZOPOTAMYA AJANSI'NDAN BİLGİ EDİNİLEBİLİR
 
9 Ekim 2018 günü Diyarbakır merkezli 9 kentte hakkında gözaltı, arama ve el koyma kararı çıkarılan 151 kişiden 121’inin evlerine sabahın erken saatlerinde özel timler eşliğinde baskınlar yapılarak gözaltılar gerçekleştirilmiştir. Gözaltında tutulan 121 kişiden 23’ü emniyet ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış, 98’inin ise savcılığa sevkleri başlamıştır. Bu kişilerden 8’i gazeteci 90’ı ise HDP ve DBP bünyesinde çeşitli kademelerde görev yapan yönetici ve üyelerdir. Gazeteciler ve siyasetçilerin isimleri haber ajanslarında çıkmış olup bu konuda Mezopotamya Haber Ajansı’nda bilgi edinilebilir.
 
KÜRT MEDYASINA YÖNELİK TUTUMU KINIYORUZ
 
Görüldüğü gibi siyasal iktidarın doğrudan doğruya dışlaması sonucu kriminalize edilmeye çalışılan HDP, DBP ve Kürt medyasına yönelik bu tutumu kınıyor ve bir an önce iktidarı ayrımcı uygulamaları bırakarak halkın siyasi iradesine ve hukuka saygılı olmaya davet ediyor, gözaltında tutulanların tamamının serbest bırakılmasını talep ediyoruz."