Kılıçdaroğlu: Dünyanın tamamını düşman edindik

img

ANKARA - Sınır ötesi tezkereye “evet” diyen, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyona destek mesajı atan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu bataklığına girmeyin dedik” diyerek, Trump’ın kullandığı laflar üzerinden iktidara yüklendi. 

 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Harp Akademisi okulu öğrencilerinin annelerinin TBMM alınmamasını eleştirerek sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, “Bir anne için çocuğunun ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Hepimiz annemizin üzerine titreriz. Anneler çocuklarının üzerine daha fazla titrerler. Dolayısıyla annelerin hakları, beklentileri, söylemleri varsa neden polisleri annelerin üzerine salıyorsunuz? Neden annelere saygı duymuyorsunuz? Oy versin vermesin bütün annelere saygı duyuyoruz. Sizlere söz veriyorum sizin için sonuna kadar mücadele edecek ve çalışacağım” diye konuştu.
 
İfade özgürlüğü üzerinden konuşmasını sürdüren Kılıçdaroğlu, “Biz CHP olarak herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği, bundan dolayı da kimsenin suçlanmadığı bir Türkiye istiyoruz” dedi.
 
DIŞ POLİTİKA
 
Dış politika üzerinden AKP iktidarına yüklenen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Her seferinde gerek burada gerek televizyon konuşmalarında gerek miting meydanlarında defalarca iktidarı uyardık. Yanlış yapıyorsunuz dış politikada dedik. Duygusallıktan uzak akılcı ve gerçekçi bir politika izleyin dedik. Çünkü devletlerin çıkarı akıllı politikalar üretilmesine bağlıdır. Dış politikanın karşılıklı çıkarlar üzerine inşa edildiği unutulmamalıdır. Suudi kralı öldürüldüğünde biz yas ilan ettik. Cemal Kaşıkçı öldürüldü, öldürenler ellerini kollarını sallayarak gittiler. Failler buradaydı, iktidarın ellerinde ses kayıtları vardı, ama öldürenlerin tamamı gittiler. Şimdi aynı Suudi Arabistan Arap Birliği'ni topluyor, teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi kınıyor. Bunu biz kabul etmiyoruz. Duygusallıktan uzak akıllıca politikalar. Onlar da Müslüman, eyvallah. Biz kendi ülkemizin çıkarlarına bakarız. ‘Efendim Suudi Arabistan Kralı beni hoş karşıladı' e zaten onun görevi o. Siz de onu karşılayacaksınız. Ama siz yaşadığınız terör ortada dururken bunları bir tarafa atıp sadece Türkiye'yi suçlama noktasına getirirseniz, sizin akılcı ve tutarlı bir politika uygulamadığınızı anlarız. Geçmişten ders çıkarmak aynı yanlışı tekrar etmemek anlamına gelir. Dış politikanın derinlikli bir yapısı vardır. Dış politika ülkelerin halkları arasında derin kırılmalara neden olabilir."
 
‘DÜNYANIN TAMAMINI DÜŞMAN EDİNDİK’
 
Sınır ötesi operasyon tezkeresine “Evet” oyu kullanan Kılıçdaroğlu, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyona dair şu ifadeleri kullandı: “Suriye'de yaralanan teröristleri Türkiye'ye getirdiler, gizli gizli tedavi edip Suriye'ye geri gönderdiler. Dost mu kazanırız böyle. Doğruyu söyleyin, arkasında duracaksınız. Maceracı değil, tutarlı ve akılcı dış politika uygulayın dedik. ‘24 saatte Emevi Camii'ne gideceğiz’ dediler. Bu maceracıdır. Türkiye'nin maceracı bir dış politikaya ihtiyacı yoktur. Neden bu kadar maceracı bir dış politika? 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye'de. Ve bu ülke, 82 milyon 40 milyar dolar para harcadı. Maceracı politikanın Türkiye'ye çıkardığı faturadır. Komşularımızın toprak bütünlüğüne saygı gösterelim dedik. Ki onlar da bizim toprak bütünlüğümüze ve egemenliğimize saygı göstersin. Eğer saygı göstermezsek düşman kazanırız. Ve bugün dünyanın neredeyse tamamını kendimize düşman ettik.”
 
TRUMP ÜZERİNDEN HÜKÜMETE YÜKLENDİ
 
ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye yönelik açıklamalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, iktidarın ABD politikasına da şu sözlerle yüklendi: “Ortadoğu egemen güçlerin at koşturdukları bir ortamdır. Egemen güçlerin ateşi tutan maşası olmayın dedik. Devam ettik, onların çıkarlarına hizmet etmeyin, bağımsız, tarafsız, dostane tutumunuzu koruyun dedik. Yeri geldi ‘Ey Trump’ diye başladılar. Trump bir ayağa kalktı, ‘Brunson'ı bize vermezsen görürsün' dedi. Ardından bizden yine bir ses geldi; 'Emredersin.' Bu itibar kaybıdır. Arkasında duramayacağın sözleri etmeyecek, yutamayacağın lokmayı çiğnemeyeceksin. Şimdi şakacı Trump'a geldik. O aklına geleni söylüyor, bizimki ‘Şaka yapıyor’ diyor. Göreceğiz. Türkiye'yi Trump kadar aşağılayan başka bir lider çıkmamıştır. Ve bu kadar ağır sözlere karşı tek kelime laf etmeyen bir iktidar da daha önce olmamıştır.”
 
‘AKP YETKİLİLERİ SAVAŞ DİYOR’
 
Suriye’deki operasyona ilişkin “savaş” söylemleri üzerinden de hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Malum ordumuz Suriye'de, kendi güvenliğiniz için. Yapılanın bir savaş olduğu söyleniyor, evet. Bu söyleniyorsa bunu AK Parti'nin yetkilileri de söylüyor. Ama başkası savaş deyince kızıyorlar. Savcılar harekete geçiyorlar. Neden savaş dedin? Ama senin bakanların savaş dedin. Peki, Suriye politikası hanedana göre mi değişecek, adamına göre mi olacak? Ve beyefendi kalkıyor Suriye'nin fethinden söz ediyor. Açtım TDK'nin sözlüğüne baktım. Bir devleti savaşarak almak deniyor. Nasıl olur da Suriye’de fetihten söz eder, hangi gerekçeyle? Ortadoğu bataklığına girmeyin dedik. Bugün geldiğimiz nokta, askerlerimiz orada. Siyaset kurumunun yanlış politikası Türkiye'nin geleceği için yanlışları düzeltmesi için orduya görev verdik. 17 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor, bu yanlışları kim yaptı, Türkiye'yi savaşa götüren politikalar hangileriydi? Her vatandaşımızı akla davet ediyorum. Kahramanlık edebiyatı yapıyorlar. 17 yılda bu memleketi bu hale hangi yüzle getirdiniz? Bunu anneler sormak zorundadır. Mısır'a gitti İhvan kardeşliği. Bir başka partinin amblemini getirdi Türkiye'de kendi amblemi haline getirdi. Niçin? İhvan’ın işaretini kullanmak için bir şeyler uyduruyorlar. Bu ülkeyi kuran insan yani Gazi Mustafa Kemal savaş meydanlarından gelen biri. Ne söylüyor; ‘Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir’ diyor. Türkiye'yi bu noktaya kim getirdi?”
 
‘GARİBANIN ÇOCUĞUNU ASKERE GÖNDERİRSİN’
 
"Buradan ‘milletimizin her bir ferdini AK Parti kadrolarında yer alması için saflarımıza bekliyorum' diyor. Düşünebiliyor musunuz, ordumuz savaşıyor. Bu Türkiye'nin yönetilmediğini, savrulduğunu gösteriyor” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kişisel çıkar üzerine yönetilen bir düzeni gösteriyor. Halktan kopuk bir düzeni gösteriyor. Ordumuz orada mücadele ederken, gazilerimiz varken Erdoğan AK Parti'ye nasıl oy devşirebilirimin peşinde. 10 Ekim'de, 'Millet ittifakının parçalanması çok çok önemlidir' demiş. Yahu Türkiye nerede bu beyefendi Millet İttifakı'yla uğraşıyor. Koltuğunun çıkarı peşinde. Hayatımda böyle bir devlet anlayışıyla hiç karşılaşmadım. Nasıl bir anlayıştır bu. Hangi akıldır, mantıktır? Birlikten, beraberlikten, siyasi parti ayrımını ortadan kaldırıp Türkiye'nin millî çıkarlarını öne çıkarmamız lazım. Al koltuğu başına çal kardeşim. Ne yapacağız ki koltuğu! Milletten nasibini almayan sensin.
 
Milletin çıkarlarıyla bu kadar oynanmaz. Kendi çıkarlarınız için feda etmediğiniz hiçbir şey kalmadı. Kendi çıkarlarınız için bu şehitler geliyor. Yanlış yaptınız dış politikada, devam ediyorsunuz. Kendi çocuğunu askere göndermezsin, garibanın çocuğunu gönderirsin. Dış politikada yalnızlaştık. Oysa biz yurtta barışı dünyada barışı söyleyen bir gelenekten geliyoruz. Herkes bize cephe almış. Dost bildiğimiz ülkeler de dahil olmak üzere. Trump'ı saymıyorum. Tweet atıyor bizimkiler korkudan bir şey söylemiyor. Emin olun bunlar ülkenin çıkarlarını kesinlikle düşünmüyorlar. Bunların özel çıkarları ülke çıkarlarının üzerindedir.”