HDP’lilere açlık grevi ve tecrit fezlekeleri hazırlandı

img

ANKARA- Fezlekelerin HDP’lilerin başlarında Demokles'in kılıcı gibi sallandırıldığını söyleyen milletvekili Ayşe Acar Başaran, “Tüm bu yaklaşımlar hiçbir şekilde sözümüzü söylemekten, demokratik siyasetten ısrar etmekten, Türkiye’de güzel günleri inşa etmekten bizi geri bırakmayacak” dedi.

Yeni yasama döneminin açılışından hemen sonraki gün dokunulmazlıkların kaldırılması talebiyle Meclis’e 75 fezleke gönderildi. Bu fezlekelerden 71’i aralarında eş genel başkanlarının da olduğu 40 HDP’li milletvekili hakkında hazırlandı. HDP’li milletvekillerinin büyük çoğunluğunun haklarında hazırlanan fezlekelerin gerekçeleri, 7 Kasım 2018 tarihinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı ve cezaevlerinde yayılarak uzun süre devam eden süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine destek eylem ve etkinlikleri.
 
‘NÖBET EYLEMLERİ’,BASIN AÇIKLAMALARI
 
HDP’liler hakkında,  Güven’e destek eylemleri kapsamında başlatılan “ Destek Nöbetlerine” katılma, açlık grevleri ve tecride dikkat çeken basın açıklamaları, cezaevinde tecridi protesto etmek için yaşamına son veren tutukluların cenaze törenlerine katılma gerekçeleriyle “propaganda”, “ suçu ve suçluyu övme” iddialarıyla fezleke hazırlandı.
 
BAŞARAN: FEZLEKELERİN YÜZDE 90’I HDP’YE
 
HDP Hukuk Komisyonu Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, HDP’liler hakkında hazırlanan fezlekeleri değerlendirdi. 
 
Başaran, dokunulmazlıkların kaldırılması ile birlikte HDP milletvekillerinin söylediği her sözün bir yargılama konusu haline getirildiğini ifade etti. Başaran, “Dokunulmazlıkların kaldırıldığı dönemde birçok milletvekili arkadaşımız tutuklandı, son süreçte yeni yasama dönemi ile beraber bu sefer dava açılmasa bile düşünce özgürlükleri kapsamına girebilecek söylemler fezleke haline getirilip Meclis’e gönderiliyor” dedi.
 
‘KONUŞMALAR DAVA KONUSU OLDU’
 
Meclis’e gelen her fezlekenin yüzde 90’ının HDP’liler hakkında olduğuna dikkat çeken Başaran, “Yaptıkları konuşmalardan, katıldıkları eylem, etkinliklerden dolayı açılan soruşturmaları kapsıyor. Bunların bir kısmı açlık grevleri sürecinde, devam eden tecrittin kaldırılması ve cezaevlerinde ölümlerin yaşanmaması için vekillerin göstermiş olduğu çabanın bir şekilde cezalandırma iradesi olarak karşımızda duruyor. Çok zor bir süreç geçirdik, gün be gün insanların eridiği,  binlerce insanın açlık grevinde olduğu, bunlardan birinin de Milletvekili Leyla Güven olduğu, binlerce insanın katıldığı bir açlık grevinin son bulması ve kimseye bir şey olmaması için gösterilen çaba dava konusu oldu ve Meclis’e fezleke olarak geldi” şeklinde konuştu.
 
‘SÖZÜMÜZÜ SÖYLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
 
Suç olanın tecrit olduğunu belirten Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiç kimseye uzun süre toplumdan izole edemezsiniz, tutuklu da olsa hükümlü de olsa kişilerin aileleri ile avukatları ile görüşme hakları var ve bu yasaldır. Bir Türkiye klasiği haline gelen son 5 senede AKP’nin siyasi tarzını, bakış açısını değiştirdiği günden beri fezlekeler HDP’lilerin başlarının üzerinden Demokles'in kılıcı gibi sallandırılıyor, milletvekilleri bir yandan tutuklanırken bir yandan da belediyelerimize kayyum atanıyor. Bu fezlekeler hazırlanarak aslında demokratik siyaseti tasfiye etmeye yönelik bir yaklaşım olduğu da açık bir biçimde ortada. Tüm bu yaklaşımlar hiçbir şekilde sözümüzü söylemekten, demokratik siyasetten ısrar etmekten, Türkiye’de güzel günleri inşa etmekten bizi geri bırakmayacak. Çünkü bir savaş siyaseti yürütülüyor ve biz savaşın karşısında olmaktan barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz."
 
MA / Diren Yurtsever