MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması çağrısı yaparak, CHP-HDP arasındaki ilişkilerin araştırılmasına dair komisyon kurulduğunu açıklamıştı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, Bahçeli’nin bu açıklamalarını değerlendirdi.  

Bahçeli’nin açıklamalarının CHP’nin bu dönem izlediği politikalardan duyulan rahatsızlığın yansıması olduğunu söyleyen Günay Kubilay, CHP’yi susturmak için yapıldığını söyledi.

 

 ‘CHP BU SEFER O TUZAĞA DÜŞMEDİ’

 

Bu yaklaşımın CHP’nin Kürt sorununa dair kimi çalışmalar yapması ve HDP’li 3 büyükşehir belediyesine atanan kayyum sonrası alınan demokratik tutumdan kaynaklandığını ifade eden Kubilay, “Yapılan açıklamayı MHP ve AKP’nin izlediği ırkçı, tekçi, Suriye’de işgal politikası karşısında CHP’nin tutumuna ilişkin bir tür susturma hamlesi olarak ele almak lazım. Onlar bugüne kadar CHP’yi kendi bulundukları politik zemine çekmeye çalıştılar. Fakat bu sefer CHP o tuzağa düşmedi” dedi.

 

‘CHP’Yİ SUSTURMA OPERASYONU’

 

CHP’nin darbeci zihniyet karşısında kendi politik ve tarihsel referansları ölçüsünde demokrasi kulvarında durmaya çalıştığını belirten Kubilay, bu durumun da AKP-MHP’yi rahatsız ettiğini kaydetti.

 

 “CHP’ye ‘bizim bulunduğumuz zemine gelmiyorsun ama en azından Kürt sorunu ve HDP ekseninde cereyan eden olay ve durumlarda sessiz kal demek istiyorlar” diyen Kubilay, “bu nedenle açıklamanın Kılıçdaroğlu şahsında aslında bir bütünen CHP’yi susturma operasyonu olduğunu" ifade etti.

 

‘DAHA İLERİ GİTME’ MESAJI 

 

CHP’ye aynı zamanda ‘daha ileri gitme’ mesajı verildiğini söyleyen HDP Sözcüsü, şunları ekledi: “HDP’yi yalnızlaştırma, tecrit etme politikaları kayyum stratejisi ile tutmadı. 2016 yılının kayyum sürecinin tam tersi olarak batı illeri kayyuma karşı bir tavır gösterdi. Bu darbe karşısında demokrasi yanında saf tuttu. İktidar arkasından HDP önüne anneleri koydu, o da yetmedi Kulp’ta bir senaryo ortaya koyup eşbaşkanlarımızı tutukladı. HDP’nin izlediği barış ve demokrasi özgürlük politikaları bağlamında tecrit edemedikleri için şimdi CHP’nin içerisinde yer aldığı Millet İttifakı’nı da çözebilmek, parçalamak istiyorlar. Artık gayri meşru bir hale düşmüş iktidarı sürdürmenin tek yolu CHP’yi susturmaktan geçiyor. Onların izlediği politikalara karşı milliyetçi bir tarihsel referanslar içerisinden çıkıp gelen CHP’nin karşı tutum almış olması onların inandırıcılığını zayıflatıyor.” 

 

‘FAŞİZM Mİ DEMOKRASİ Mİ DENKLEMİ İÇERİSİNDE YÜRÜYOR’

 

Bu tehditlere karşı CHP’ye büyük bir rol düştüğünü vurgulayan Kubilay, “Şimdi Türkiye faşizm mi, demokrasi mi denklemi içerisinde yürüyor. Dolayısıyla bir ortası yok. Faşizm ile uzlaşarak, ona karşı taviz vererek, demokrasinin kazanılması mümkün değil. Erdoğan- Bahçeli tarafından kurumsallaşmakta olan otoriter rejimden Türkiye’yi kurtarmak için bir politik ortam yaratmak istiyorsa CHP, bunu tehditlere karşı sağlam ve dik durarak başarılabilir. HDP zaten kararlı bir demokrasi gücü olarak bunu yapıyor. Ama aynı zamanda CHP’de girdiği bu yolu maksimum sonuçlarına ulaştırmak istiyorsa yani Türkiye’nin demokratikleşmesine katkıda bulunmak istiyorsa bu tür tehditlere pabuç bırakmaması ve tutarlı bir yol izlemeye devam etmesi gerekiyor” dedi.