HDK Eş Sözcüsü Koçyiğit: Kurtuluşun reçetesi birleşmektir

img

VAN - İktidarın HDP'yi kriminalize ederek kendine alan açmaya çalıştığını söyleyen HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Kürtleri, HDP’yi Türkiye’den yalıtmaya çalışan bir akla karşı daha fazla birleşmek zorundayız. Kurtuluşun tek reçetesi birleşmektir" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır il binası önünde ailelerin oturma eylemi devam ediyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, AKP-MHP ittifakının aileler üzerinden kendisini mağdur göstererek çıkar devşirmeye çalıştığını söyledi. 
 
Türkiye’deki demokrasi, muhalif güçlerini bertaraf etme ve baskı altına almaya çalışan bir ittifak olduğunu dile getiren Koçyiğit, tam da bu noktada Kürtler ve Türkiye demokrasi cephesinin birleşmesi halinde AKP'nin ayakta kalamayacağını vurguladı. Koçyiğit, “Şuan Kürtleri vurarak, HDP’yi kriminalize, terörize ederek kendisine bir meşruiyet alanı açmaya çalışan AKP-MHP ittifakı var. Bütün bu saldırılara karşı Türkiye’deki demokrasi güçlerinin aktif bir mücadele hattı içerisinde olması gerekiyor. Bizi bölmeye, ayrıştırmaya çalışan özellikle Kürtleri, HDP’yi Türkiye’den yalıtmaya çalışan bir akla karşı daha fazla birleşmek ve yakınlaşmak zorundayız. Kurtuluşun tek reçetesi birleşmektir" dedi. 
 
'HDP AYDINLIK KAPISIDIR'
 
HDP belediyelerinin "dağa para gönderdiği" ya da "dağa insan kaçırdığı" yönünde söylemlerin gerçeklikle ilgisinin olmadığını ifade eden Koçyiğit, Türkiye’deki bütün kamuoyunun ve HDP önünde oturan ailelerin de bunu çok iyi bildiklerini söyledi. Koçyiğit, “Çok denenmiş yöntemleri AKP yeniden devreye koyuyor. Bu yöntemlerin başında da aileler üzerinden kendisini mağdur göstererek çıkar devşirmeye çalışıyor. Beş yıldır çocuklarını bekleyen aileler var ama ne devlet ne hükümet hiçbir girişimde bulunmamış. Bütün iyi niyetleri görmezden gelip sonra bu çocukları sanki HDP kaçırmış gibi getirip HDP il binasının önüne yığmışlar. Aslında bu AKP hükümetinin acizliğinin göstergesidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve İçişleri Bakanının gelip HDP il binasının önüne oturması yine 17 yıldır iktidarda olan AKP’nin bakanlarının gelip HDP il binası önünde oturmasının çok akıllıca olduğunu düşünüyoruz. Evet o kapıda oturulmalı çünkü o kapı hakikatin, doğruluğun, mücadelenin ve Türkiye’yi aydınlığa çıkaracak kapıdır. O kapıda oturmalı belki de kendilerine bir faydası olacaktır. Umarım bu kapı zorbalıklarına, antidemokratik uygulamalarına sirayet eder ve iyileştirir diye umuyoruz. Bunlar aslında bir şekilde HDP’nin sırtına basarak koltukta kalmaya çalışıyor. Bu da gerçekten aciziyetin resmidir” ifadesinde bulundu.  
 
'TEK ŞEY KENETLENMEK'
 
Ailelerin taleplerini dile getirmelerinin hiçbir sakıncasının olmadığını dile getiren Koçyiğit şöyle devam etti; “Aileler, devletin hışmına uğramış, bütün demokratik kazanımlarına el konulan bir partinin olduğu yere gelip oturuyorlarsa bu çok açıktır ki hükümetin oyununun bir parçası oluyor ve AKP-MHP faşizminin ekmeğine yağ sürüyorlar. Ailelerimizin AKP-MHP ittifakının bu kirli politikalarına alet olmalarını istemiyoruz. Askerlerin aileleri AKP il binası önünde oturunca aileleri derdest ediyorlar ve hiçbir şekilde yaklaşmıyorlar. Muhalif partilerin kapısında oturmak serbest ama AKP’nin önünde eylem yapmak yasak. Bu iki yüzlülüğün göstergesidir. Her gün aileler, KHK’liler, işten çıkaranlar oraya gitmeye devam ediyorlar. Çünkü onları işinden aşından eden AKP’dir. Çok haklı, meşru ve doğru bir mücadele var. Bu mücadeleyi bitiremiyorlar. Bitiremedikleri yerde karalama, kriminalize, terörize etmekle de sonuç almaya çalışıyorlar. Yapmamız gereken tek şey birbirimize kenetlenmek, mücadele etmek ve zalime zalim olduğunu haykırmak. Bunu yaparsak inanıyorum ki yakın zamanda mücadelemiz açısından da büyük kazanımlar olacak."