Temelli: 23 Haziran'da AKP-MHP bloğuna gücümüzü göstereceğiz

img
İSTANBUL - İstanbul seçimlerine ilişkin tavırlarına dair konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Demokrasinin önünde duran AKP-MHP bloğuna karşı gücümüzü göstereceğiz. 24 Haziran'ın başlangıcı 23 Haziran’da sandıktaki güçle olacaktır" dedi. 
 
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, 23 Haziran'da yapılacak İstanbul seçimleri kapsamında üyesi olduğu Öğretim Üyeleri Derneği’ni ziyaret etti. Temelli burada gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Bu dernekte olmanın kendisi için özel bir anlamı olduğunu belirten Temelli, "1980’lerde bizde Araştırma Görevlileri Derneği'ni kurduk. Sendikal mücadelede beraber olduk. Üniversitelerdeki mücadelemiz özerk demokratik üniversitedir. Üniversiteleri YÖK’ten kurmaktan mücadelesiydi. 12 Eylül’ün mirası YÖK anlayışı sürüyor. Özerk, demokratik üniversiteden giderek uzaklaştığımızı söylüyoruz. Toplumun en önemli yaralarından biri" dedi
 
'BU ZİHNİYET DEMOKRATİK SİYASETİ TASFİYE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR'
 
İçinden geçtiğimiz zamanda yaşanan birçok kriz olduğuna dikkat çeken Temelli, "Yönetememe halindeyiz. Tüm kamuoyunda tartışılan konu İstanbul seçimleri. İstanbul seçimlerine odaklanmış bir siyaset var. Biz ısrarla 31 Mart ve öncesinde Türkiye’deki bütün sorunlara dikkat çektik. Ortak çözümleri birlikte var etmeye. Birleşik kaplar misali bütün sorunlar birbirini tetikliyor. Siyaset sorun üretmektedir. Demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalışıyor bu zihniyet. Bunları aşabilecek aslında potansiyel ve gücümüz var. Yeter ki bunu açığa çıkartalım. Sorunları konuşmaktan kaçınmayalım ama çözüm üretmek için de kararlar alalım" diye ifade etti. 
 
'SORUNLARIN KAVŞAĞINDA KÜRT SORUNU VAR'
 
Tüm sorunların kavşağında Kürt sorununun durduğuna dikkat çeken Temelli şöyle devam etti; "Birlikte hareket etmeliyiz. Aydınlarla, hocalarla, gazetecilerle, sivil toplum örgütleriyle. Toplumun bütün kesimleri konuşmalıdır. Yoksa bu mesele çözümsüz kaldığı sürece diğer meseleler de çözümsüzlüğe sürükleniyor. Biçim genel stratejimiz bu hatta ilerliyor. Biz artık 24 Haziran’ı, Türkiye’nin geleceğini konuşmak zorundayız. Bizim stratejimiz çözümsüzlüğü aşabileceği geniş bir ufka sahip. Demokrasi İttifakı’ndan bahsettik. Türkiye’nin siyaset yapabileceği bir zeminin olmadığı bu zemini de demokratik Anayasa ile var edileceğini dile getirdik. Dün olduğu gibi yoğunlaşarak çalışmalarımız devam edecek. Bu denli kritik ve önemlidir stratejimiz. Türkiye’nin geleceğinde önemlidir. Seçimlere de yaklaşımımız bu çerçevede oldu. Bizim önceliğimiz Türkiye’yi kutuplaştıran kamplaştıran ittifaklar pazarlığına çeviren anlayıştan toplumun siyasete müdahil olduğu özgür siyaset yapabilecek bir zemindir. 
 
'KONUŞMAYI BÜTÜNLÜKLÜ DEĞERLENDİRMELİYİZ'
 
Bizim oy verme davranışlarımız çok netti 31 Mart’ta giderken. Türkiye kutuplar arasına hapsolmamalıydı. İki ittifak arasına sıkışmamalı ve üçüncü yolu bulmalıydı. Seçim stratejimiz başarılıydı. İktidar çaresizdir ve her gün bu çaresizliğini dile getiriyor. 23 Haziran’da da aynı anlayışla sandıklara gideceğiz. Stratejimiz ve taktiklerimizde değişiklik yoktur. Sayın Öcalan üzerinden yoğunlaşan tartışmalar var. Sayın Öcalan’ın bütünlüklü olarak açıklamalara batığımızda 2 Mayıs’tan bu yana bakıldığında, değerlendirildiğinde demokrasi ittifakının ne kadar önemli olduğunu kendisi de vurgulamaktadır. Konuşmaları bütünlüklü değerlendirmeliyiz. Tarafsızlık vurgusu vardır. Biz de seçimlere sıkışıp kalmıştır siyaseti kabul etmedik. Bir payandaya bağlamadık. Seçimlerle sınırlı bir siyasete kendimizi sıkıştırmadık.
 
HERKES ÖCALAN İLE GÖRÜŞSÜN
 
Demokrasiyi araç haline getirmiş iktidara karşı demokrasi ve barış mücadelesi veriyoruz. Bu kutuplaşmalara karşı tarafsızlığımızı koruduk. Korumaya da devam edeceğiz. Öcalan ve HDP açıklamaları arasında açı farkı yoktur. Sayın Öcalan her zaman için barış umudunu büyütmüştür. Bu katkıyı vermeye ve tecrit altında olmasına rağmen katkı veriyor. Kıymetlidir. Herkes Öcalan ile konuşsun. Bu devletin icazetiyle değil. Yazılarıyla, makaleleriyle bu en temel meseleye çözüm konusunda görüşmelerini dile getirmelidir. Türkiye yeni bir siyaseti var etmelidir. Demokrasi sorununa çözüm üretmelidir. Meclis kapılarını topluma mutlaka açmalıdır. Toplumun beklentilerine bir an önce yanıt vermelidir. Basına ve medyaya önemli sorumluluklar düşünüyor. AA’nın sergilediği tutumun Türkiye’deki toplumun beklentilerine sağlıklı bir yaklaşım değildir. İktidarın ajansı haline gelen yaklaşım kabul edilebilir değildir.
 
'ADALET BAKANLIĞI CEVAP VERMELİ'
 
Bu şahıs adaya nasıl gitti bunun açıklamasının cevabını Adalet Bakanı vermeli. Biz de öğreneceğiz. Böyle bir hak varsa hepimiz gitmek istiyoruz. Kürt sorununu çözümü için Öcalan ile görüşülmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. 23 Haziran seçimlerine dair de bu sabah açıklamamız oldu. Biz 23 Haziran’a ve 31 Mart’a giderkenki stratejik oy kullanıyoruz. Oylarımızı kişilere, partilere angaje etmiyoruz. Demokrasinin önünde duran AKP-MHP bloğuna karşı gücümüzü göstereceğiz. 24 Haziran başlangıcı 23 Haziran’da sandıktaki güçle olacaktır.”