SP’li vekil İslam: YSK’nin kararı ne hukuken ne de ahlaken kabul edilemez

img
ANKARA - Saadet Partisi (SP) Milletvekili Cihangir İslam, YSK’nin KHK’li seçilmiş belediye başkanları ile ilgili verdiği karar için “YSK’nin seçimlere girmesinde bir mani görmediği ve seçimlere girebilme ehliyeti verdiği adaylara seçildikten sonra mazbata vermemesi ne hukuken, ne vicdanen ne de ahlaken kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.
 
Saadet Partisi (SP) İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 31 Mart yerel seçimlerinde adaylıklarını kabul edip, seçimleri kazanan belediye başkanlarına Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmiş olmaları dolayısıyla mazbata verilmeyeceği yönünde aldığı karara ilişkin açıklama yaptı.
 
Seçimlerin üzerinden 11 gün geçmesine rağmen hala seçim sürecinin tamamlanmadığı üzerinde duran İslam, YSK’nin aldığı karara tepki gösterdi.
 
İslam,  karara dair “Kars, Van, Diyarbakır ve Erzurum’da seçilmiş olan KHK’li belediye başkanlarına YSK tarafından mazbatalarının verilmediği ve seçimlerde ikinci en yüksek oyu alan kişilere mazbata verilmesi kararını üzüntüyle takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘YSK HUKUKSUZLUKLARI YARGI KARARI GİBİ DEĞERLENDİREMEZ’
 
Herhangi bir mahkeme kararı olmadan işlerinden çıkarılan KHK’lilerin hükümet kararı ile ihraç edildiğini söyleyen İslam, “Bundan dolayı yaşadıkları haksızlık ve mağduriyet yetmezmiş gibi bir de seçilmiş olmalarına rağmen KHK’li olma gerekçesi ile mazbataları verilmemektedir. YSK, hükümetin yaptığı bu hukuksuz ihraçları bir yargı kararı gibi değerlendirip işleme tabi tutamaz!” dedi.
 
‘NE HUKUKEN NE AHLAKEN KABUL EDİLEMEZ’
 
İslam açıklamasının devamında şunları dile getirdi: “YSK’nin dayanak gösterdiği kararın temeli yanlıştır. Bunun üzerinden doğru bir hukuk da inşa edilemez. KHK’lıların birçoğunun hukuki olarak sıkıntıları bulunmamakta ve kamu haklarından mahrum değillerdir. Mahkûmiyet kararları olmamalarına rağmen, mahkemeye dahi gidememektedirler. Neticede yürütmenin bu kararı, yargı kararı gibi uygulanmaktadır. Esas problem ‘kuvvetler ayrılığı’nın yerle bir edilmesidir. YSK’nin seçimlere girmesinde bir mani görmediği ve seçimlere girebilme ehliyeti verdiği adaylara seçildikten sonra mazbata vermemesi ne hukuken, ne vicdanen ne de ahlaken kabul edilebilir bir durum değildir. Seçimler üzerinden ülkemizin ve demokrasimizin bu kadar yıpratılmasını doğru bulmuyor, bu kararı kınadığımı bildirmek istiyorum.”