HDP Sözcüsü: Kürt halkına düşmanlık yapmayı bırakın, gelin ekonomiyi konuşalım

img

ANKARA - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt halkına ve HDP seçmenine açıkça hakaret ettiğini belirten HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, hükümete “Bırakın din istismarını, bırakın Kürt halkına düşmanlık yapmayı” diye seslenerek, “gelin ekonomiyi konuşalım” dedi.

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, seçim sürecindeki gelişmelere dair HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Seçim güvenliği ile ilgili yaşananların rahatsız edici boyuta ulaştığını belirten Oluç, “İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı'nın organize iş olarak yaptığı seçmen kaydırma meselesine itirazımız olmuştu. İki bakanlık organize çalışarak ciddi kaydırma gerçekleştirmiştir. Bizim de itirazlarımız olmuştu. O itirazlarımızın önemli bir bölümü reddedildi” dedi. 
 
‘150 BİN SEÇMENİ İLGİLENDİREN İŞLEM YAPILDI’
 
Seçmen kaydırma meselesinde “YSK’yi seçime şaibe bulaştırmaya ortak olma” şeklinde eleştirdiklerini hatırlatan Oluç, “Şimdi bu konunun ikinci aşamasına gelindi, sandık taşıma ve birleştirme meselesi. Bu konuda haberler ardı ardına gelmeye başladı. Bizim elimizdeki verilere göre şu anda toplamda 14 il ve 76 ilçede, yaklaşık 150 bin seçmeni ilgilendiren bir ölçüde taşıma ve birleştirme kararları alınıyor” diye konuştu. Oluç, bu illeri şöyle sıraladı: “Ağrı’da 6 ilçede, Batman 3 ilçede, Bingöl 6 ilçede, Bitlis 5 İlçe, Diyarbakır 7 ilçede, Hakkari 4 ilçe, Mardin 5 ilçede, Muş 5, Kars 1 ilçede, Dersim 8 ilçede, Siirt 5 ilçede, Şırnak 5 ilçede, Urfa 6 ilçede, Van 10 ilçede.”
 
‘SEÇİM GÜVENLİĞİ ORTADAN KALKTI’
 
Birleştirme ve taşıma işlemleriyle seçim güvenliğinin ortadan kalktığını belirten Oluç, “Birleştirme ve taşıma kararlarıyla seçim güvenliği ortadan kalktı. Bunların gerekçesi aslında seçim güvenliğiydi. Oradaki idari amirlerin yaptığı açıklamalar Türkiye’nin köylerin güvenliğini sağlamadığını gösteriyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla, 40 binden fazla asker, polis, özel harekatçı taşıması yaptınız. Onlar oralarda oy kullansın ve seçim sonuçları değişsin diye. Şimdi de diyorsunuz biz bunları taşıdık ama köylerin güvenliğini sağlayamıyoruz. O zaman onları neden oraya taşıdınız? Birinci usulsüzlük bu. İkinci mesele ise sandık taşıma. Bu aslında iktidarın idareden doğrudan doğruya talebidir. Bu uygulama, iktidarın özellikle Kürdistan coğrafyasında seçimleri kazanabilmesi için idareden talep ettiği uygulamalarıdır” değerlendirmelerinde bulundu. 
 
‘SEÇİM GÜVENSİZLİĞİ KARŞISINDA SUSMAYIN’
 
Oluç, seçim güvenliğinin tek başına HDP’nin sorunu olmadığını belirterek, bütün siyasi partilere şu çağrıyı yaptı: “AKP ve MHP'ye de söylüyoruz ama onların bu konuda siyasi etiğe uymayacaklarının farkındayız. Bütün partilere diyoruz ki seçmen taşıma ve sandıkları birleştirme ve taşıma meselesi seçim güvenliğini tamamen ortadan kaldıracak bir duruma gelmiştir. Bu konuda susmayın.” Oluç, YSK’nin de seçim güvenliğini ortadan kaldıran tutumundan vazgeçmesi çağrısı yaptı. 
 
‘ÖZGÜRLÜK KENDİNİ YÖNETMEKLE BAŞLAR’
 
Oluç, kimi il ve ilçelerde HDP seçim afişlerinin toplatılmasına dair, “Elbette adaletsizlikler ve baskılar bunlarla sınırlı değil. Bazı billboardlarımız yasaklandı ve toplatılıyor. Üstelik ilçe binalarımıza baskın yapılarak bunları toplamaya çalışıyorlar. Siirt, Ağrı, Bitlis, Varto, Mardin’de billboardlarımız yasaklandı. Ne yazıyor yasaklanan bu billboardlarda? ‘Özgürlük kendini yönetmekle başlar’ yazıyor. Özgürlük kendini yönetmekle başlar lafını suç olarak görüyorlar ve toplatıyorlar” dedi. 
 
Toplatma kararını verenlere tepki gösteren Oluç, “Kendilerini yöneterek değil yönetilerek özgür olduklarını sanıyorlar ama biz öyle düşünmüyoruz. Tarih boyunca da insanlar kendilerini yöneterek, kendileriyle ilgili kararlara katılarak özgürlükleri doğrultusunda adımlar atmışlardır. Bundan daha doğal, daha insani bir durum olamaz. Bunu yasaklayan Adalet Bakanlığı mensuplarına bir kez daha şunu söyleyelim; sizin özgür olmayan zihniyetiniz sizin taraflı ve bağımlı yargı anlayışınız gün gelecek, hukukun üstünlüğü bu ülkede sağlandığı zaman bunların hukuken hesabı birer birer sorulacak. Sizin zihniyetinize bizim söyleyecek sözümüz yok ama halk kendisini yöneterek, sadece bir bölgede değil ülkenin tamamında halk kendisini yöneterek, özgür olacaktır ve bu doğrultuda 31 Mart’ta adımlar atılacağı görülecektir” ifadelerini kullandı. 
 
‘ADALET BAKANLIĞI SEÇİM ÇALIŞMASI YAPIYOR’
 
Adalet Bakanlığı’na da tepki gösteren Oluç, “Dün yılların siyasetçisi bir dönem milletvekilliği yapmış Selim Sadak konuşma yapıyor ve konuşmadan hemen sonra gözaltına alınıyor, avukatlarıyla görüşmesi engelleniyor. Seçim çalışması sırasında türkü söyleyenler bile gözaltına alınıyor. Adalet Bakanlığı da seçim çalışması yapıyor bu sayede. Bunların hepsi seçim çalışmalarının iktidar açısından birer parçasıdır” dedi. 
 
‘TRT İKTİDARIN KANALI OLMUŞTUR’
 
Oluç, TRT ile ilgili çıkan verilere dair, “Vergi verenler hakkını asla helal etmeyecektir. Cumhur İttifakı’na 53 saat boyunca yer ayrılmış. Millet İttifakı’na 6 saat 42 dakika lehte, 7 saat 8 dakika aleyhe. Yani aleyhte yayın, lehte yayından daha fazla. HDP ne oldu peki? HDP sıfır dakika, orada bir değişiklik yok” şeklinde eleştiri yaptı. Oluç, “Halkın kürsüsü ve kanalı olması gereken TRT, iktidarın kürsüsü ve kanalıdır” dedi. 
 
‘ENAYİ MİYİM’ SÖYLEMİ 
 
Oluç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Enayi miyim?” şeklindeki açıklamalarının üzerinde durarak, “Buna şimdi cevap vermeyelim!” dedi. Erdoğan’ın çok açık şekilde Kürt halkına, HDP seçmenine, yöneticilerine, milletvekillerine yönelik hareket ettiğini belirten Oluç, “Kendisi ve yamağı her türlü hakareti rencide edici konuşmayı yaptı. Yamağın kim olduğunu siz biliyorsunuz” ifadesinde bulundu. 
 
‘KABATAŞ’TAN SONRA TAKSİM YALANI ORTAYA ÇIKTI’
 
Erdoğan’ın şimdi de “din istismarı” yaptığını ifade eden Oluç, “Kabataş yalanından sonra şimdi de Taksim yalanı çıktı ortaya. 8 Mart’ta kadınlar ezanı ıslıklamışlar, ezana saygısızlık etmişler. Külliyen yalan, kadınlar buna cevabı verdi zaten; fakat biz şu açıdan önemsiyoruz bu yalanla toplumu bölüyorsunuz, kutuplaştırıyorsunuz. Bu mesele külliyen yalandır” dedi.
 
‘BİRAZ DA BUNLARI KONUŞALIM’
 
“Yerel seçim yapıyoruz, siz bir savaş yapıyor gibi hissediyorsunuz kendinizi” diyen Oluç, şöyle devam etti: “Bunları bir tarafa bırakın başka şeyleri konuşalım. Biraz evvel ekonomideki veriler açıklandı. Ekonomideki veriler böyle olduğu için siz bu din, bayrak istismarını, toplumu bölmeyi kutuplaştırmayı gerçekleştiriyorsunuz. Çünkü ekonomiyi konuşmaya başlasak ne diyeceksiniz? 2017’de yüzde 7 olan büyüme 2018’de yüzde 2,6’ya düşmüş. Sizin Orta Vadeli Program’da hedefiniz yüzde 5,5’ti, şimdi 2,6 olmuş. Yeni Ekonomi Programı’nda hedefiniz yüzde 3,8’di, şimdi yüzde 2,6 olmuş. Bunu konuşalım. 2018 son çeyrekte imalat sanayi yüzde 7.4 küçülmüş, bunu konuşalım. İnşaat sektörü yüzde 8,5 küçülmüş bunu konuşalım. 2018 son çeyrekte yüzde 3 küçülme olmuş, bunu konuşalım. Hane halkı tüketimi yüzde 9 düşmüş, bunu konuşalım. Yatırımlar yüzde 14 düştü, bunu konuşalım.”
 
‘NE OLDU DAMAT BEY’
 
Ekonomi ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’a “Ne oldu damat bey” diye seslene Oluç, “Resesyon var Türkiye’de dediğimiz zaman yok diye konuşup diyorsunuz. Her şey çok iyiye gidiyor şahane, hele 31 Mart’tan sonra en güzel günler geliyor diye konuşuyordunuz. Ne oldu? 2018 verilerine bakalım, gelin bunu konuşalım. Domates, biber, patlıcanın fiyatını konuşalım. Hakikaten hayat pahalılığı azaldı mı çıkın bir sorun sokaklarda. Bunları konuşalım ama yok bunları konuşmuyorsunuz, bunları konuşmamak için zaten din istismarına başlıyorsunuz. Bunları konuşmamak için Kürtleri ve HDPyi hedef alıyorsunuz. Sorun da zaten buradan kaynaklanıyor” dedi. 
 
‘FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞINI UZAYA MI GÖNDERDİNİZ’
 
İhraçları gündemine alan Oluç, “Sayılar uçuşuyor havalarda. Bir tane AKP’li yok içlerinde, FETÖ’nün siyasi işlerini sürdürenlere dair bir tane gözaltı, bir tane yargılama ya da ihraç yok. Nerede bu siyasi ayak? 510 binden fazla gözaltı, 31 binden fazla tutuklama içinde bir siyasi yok mu? AKP tertemiz mi?  Hiçbir şey bulamadınız mı, kendi içinizde hiçbir tane kişiyi bulamadınız mı? Bunlar uzaya mı gittiler diyorsunuz. Ya biz uzaya mı gideceğiz diye önce bunları mı gönderdiniz uzaya? AKP içinde ‘ne olur geri dön diyenleri mi gönderdiniz uzaya.’ Bunları konuşalım, bırakın din istismarını bırakın Kürt halkına düşmanlık yapmayı.”
 
‘BÖYLE KAZANAMAZSINIZ KAZANSANIZ DA YÖNETEMEZSİNİZ’
 
Oluç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gelin ekonomi ile FETÖ’yü konuşalım. Bu seçim çalışmasıdır. Siz seçim çalışmasını aştınız, toplumda gerginlik yaratıyor, 31 Mart’tan sonrasını düşünmüyorsunuz. Varsa yoksa tek düşündüğünüz şey 31 Mart’ı kazanalım da ne olursa olsun. Böyle kazanamayacaksınız kazansanız da bu zihniyetle devam etseniz yönetemeyeceksiniz. Bu ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Özellikle AKP seçmenlerine sesleniyoruz. Bakın, AKP seçmeni olabilirsiniz sizler bizim ne düşmanımızsınız ne de size öyle bakanlara hak veririz. Ama AKP seçmenleri bu gidişe dur demezlerse bu toplumdaki gerginleşmeyi sona erdirecek, bu üsluba, bu dile, bu tutuma, bu tarza fren yapacak, terbiye edecek adımı AKP seçmenleri atmazsa, Türkiye her gün daha kötü bir noktaya gidecektir. 
 
1 NİSAN’DAN SONRA EKONOMİ RAYINDAN ÇIKACAK
 
1 Nisan’dan sonra ekonomi içinden çıkılmaz krizlerle boğuşacaktır. Biz şimdiden söylemiş olalım. Son olarak AKP’ye oy veren Kürt seçmenlere sesleniyoruz. Yapılan bu hakaretleri bu düşmanlaştırma girişimlerini kabullenmeyin ve lütfen bu yapılanların ne anlama geldiğini bir kez daha düşünün. Yaptığınızı gözden geçirin ve AKP'ye siz bir ders verin.”