Mızraklı: Kimse HDP’nin toplumsallığıyla rekabet edemez

img
DİYARBAKIR - HDP’nin üye ve yöneticilerine dönük operasyonların çalışmalarını etkileyemeyeceğini ifade eden HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı, “HDP’nin toplumsallığı, Türkiye’de hiçbir partinin rekabet edemeyeceği bir toplumsallıktır” dedi. 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin Kızılcahamam kampında HDP’yi hedef alan açıklamaları ardından 9 Ekim’de Diyarbakır merkezli siyasetçi ve gazetecilere dönük operasyonlar kapsamında 142 kişi gözaltına alındı, bunlardan 25’i tutuklandı. Operasyonların sürdüğü 13 Ekim günü CHP’nin Diyarbakır’da düzenlediği “Yerel seçim hazırlığı” toplantısında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, HDP’nin oylarına talip oldukları açıklamasında bulundu. HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partilerine dönük tehditleri, partisinin üye ve yöneticilerine dönük operasyonlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve CHP’nin bölge toplantısında yaptığı açıklamaları eleştirdi. 
 
‘AKP KAZANAMAYACAĞINI ANLADI’
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kızılcahamam’da HDP’ye dönük tehditlerini hatırlatan Mızraklı, “Bütün bunlar bölgede demokratik bir seçimle kazanamayacaklarına ikna olduğunu gösteriyor. AKP’nin bölgedeki yıkım politikalarıyla, saldırılarıyla kurumsal örgütlülüğümüze dönük yaptığı siyasi operasyonlarla kazanamayacağını anlamış durumda. Tehditler, adeta karşıda rakibiniz olmadan tek kale oynamak ister gibi. Kaybedeceklerini bilmelerine rağmen, antidemokratik uygulamaları devam ettireceklerini söylüyorlar. Demokrasi tek adam rejimi ile büyük bir yara aldı” diye konuştu. 
 
‘SESİNİ ÇIKARTMAYANLAR SUÇUN ORTAĞIDIR’
 
Demokrasi çevrelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’ye dönük tehditlerine karşı durması gerektiğinin altını çizen Mızraklı, “AKP rejiminin hangi faşizan uygulamaların altına imza attığını, herkes gözlerini kapatsa dahi görebiliyor. Bütün demokratik kitle örgütlerinden siyasi partilere kadar, HDP’yi hedef alan söylemlerin herkese karşı yapıldığını bilmelidir. Sesini çıkartmayanlar o suçun ortağı olurlar” dedi. 
 
‘ÇINAR AĞACININ KÖKLERİ ÇOK DERİNDEDİR’
 
Yerel seçimlere gidilirken HDP’nin üye ve yöneticilerine dönük operasyonların artış göstermesinin çalışmaları etkilemeyeceğini ifade eden Mızraklı, “HDP ilk kez saldırılarla karşı karşıya kalmıyor. Bu saldırılar 7 Haziran seçimlerinden sonra başladı. Partimizin seçim bürolarına, araçlarına, kadrolarına ciddi saldırılar oldu. 6-7 Eylül’ün tekrarı gibi, partimizin genel merkezinden birçok partilimize ciddi saldırılar oldu. Bugün 5 bine yakın parti çalışanımız cezaevine. Çınar ağacına istediğiniz kadar hasar vermeye çalışın, kökleri çok derindedir” şeklinde konuştu.
 
‘HDP’NİN TOPLUMSALLIĞIYLA KİMSE REKABET EDEMEZ’
 
HDP’nin halk ile birlikte siyaset geliştirdiğini ifade eden Mızraklı, şöyle konuştu: “Güçlü bir yapımız var. Partimize bu tür hasar verme girişimleri olur; ama daha çok çalışarak, boşalan yerleri daha fazla doldurarak, bu süreci karşılayabilecek kapasitemiz olduğunu herkes biliyor. HDP’nin toplumsallığı, Türkiye’de hiç bir partinin rekabet edemeyeceği, 4 katımız kadar oy alan AKP’nin bile rekabet edemeyeceği bir toplumsallıktır. Toplumsallıktan kendi siyasalını ortaya çıkartmış, organik bir ilişkiden söz ediyoruz. Dolayısıyla en ağır baskı koşullarında bile ‘İnadına HDP, inadına barış’ diyen yüzbinler, milyonlar yine bugün partinin örgütlerinde, seçim süreçlerinde birer nefer olarak görev alacaktır.”
 
CHP’Yİ ELEŞTİRDİ
 
Mızraklı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın, “Biz HDP’nin oyuna talibiz arkadaşlar” şeklindeki açıklamasını eleştirerek, şunları söyledi: “Demokrasi değerleri ve vicdanı açısından değerlendirmeli. Bir partinin siyasal tabanı kolay oluşmuyor. Seçimleri sadece bir barometre olarak ele almamalı. Seçimler siyasi partilerin toplumsallığının ciddi anlamda yansıma sürecidir. Özellikle rejimin anti demokratik yaklaşımı varken, aksine demokrasiye duyarlı olduğunu söyleyen birilerinin, kalkıp batan geminin mallarından yağma yapar gibi konuşmasını kabul etmemiz mümkün değildir. ‘Anti demokratik uygulamalara karşı biz de HDP’liyiz’ deselerdi, inanın çok daha değerli bir yaklaşım olurdu. Bunu söylemeyerek, ileride HDP’nin oylarına talip olmak, bu politikalara sağdan bakan bir anlayıştır. Bu anlayışın eleştirilmesi gerekiyor. Bölgede CHP’ye oy verenler, bu söylemden sonra pusulalarını HDP’ye çevireceklerdir.” 
 
‘CHP’Yİ ‘İŞ BANKASI’ İLE İZMİR’E SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR’
 
AKP-MHP ittifakının bölgede kazanamayacağını, CHP’nin de “İş Bankası operasyonu” ile İzmir’e sıkıştırılmaya çalışıldığını söyleyen Mızraklı, “CHP’yi bitirmeye, İzmir’e hapsetmeye, yarın da İzmir’den de denize dökmeye (Siyasi metafor olarak kullanıyorum) hazırlanan bir zihniyet var. Bu demokrasi değerleriyle örtüşmeyen durumlardır. Rejimin giderek kendi köklerini salmaya başlaması, toplumsal olarak geliştirebilecek her şeyi kendisine tehdit olarak algıladığı ve bunları itibarsızlaştırma girişimleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Adeta insanlık değerleri katliamı yaşanıyor” dedi.
 
MA / Özgür Paksoy