O sözlerden 1 yıl sonra Chatham House'da konuştu

img
HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başdanışmanı Yiğit Bulut’un “İngiliz, Alman postalı yalayarak Chatham House'da baş okşatarak bu ülkede iktidar olma devri bitti” sözlerini sarf ettikten bir yıl sonra gittiği İngiltere’de Chatham Hause’da konuştu. Erdoğan, "Çok taraflı iş birliği" mesajı verdi. 
 
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin seçim sürecine girmesiyle birlikte 3 günlük bir ziyaret programı kapsamında geçtiğimiz Pazar günü İngiltere’ye gitti. Erdoğan, İstanbul'dan ayrılmadan önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Theresa May ile ikili ilişkilerin yanı sıra İngiltere ve Türkiye'nin ortak gündemlerinde yer alan bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele alacaklarını söyledi. Yine İngiltere'yi "stratejik ortak ve müttefik" olarak nitelendiren Erdoğan, başta Suriye, Irak, İran ve kapsamlı ortak eylem planı olmak üzere bölgedeki güncel gelişmeleri ele alacaklarını söyledi.
 
Programı kapsamında ise Kraliçe 2. Elizabeth ve İngiltere Başbakanı Theresa May ile görüşen Erdoğan, son olarak dün de İngiliz düşünce kuruluşu Chatham Hause’da konuşma yaptı.
 
GÜL VE KILIÇDAROĞLU HEDEF ALINMIŞTI
 
Erdoğan’ın konuşma yaptığı Chatham Hause, AKP’li ve AKP’ye yakın isimler tarafından daha önce doğrudan hedef alınmış ve buraya katılan isimlere çeşitli suçlamalar yöneltilmişti. Hedef alınan bu isimlerden ikisi ise, daha önce Chatham House'da konuşma yapan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
 
Gazeteci Ömer Turan, o dönem Gül'ün gerçekleştirdiği ziyareti için "Kraliçe İslacımlarının İslamla zerre alakası yoktur, kabesi Chatham House, peygamberleri Kraliçe, Tanrıları ise İngiltere'dir" ifadelerini kullanmıştı.
 
Benzer şekilde gazeteci Fatih Tezcan da geçmişte Chatham House'da konuşma yapan Kılıçdaroğlu’na dair şu sözleri sarf etmişti: "ABD, Türkiye'ye saldırırken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gittiği Chatham House kimlerdir? İsrail'i kuranlardır... Osmanlı'yı yıkanlardır... Orta Doğu'yu parçalayanlardır... Serv'i çizenlerdir... Kısacası CHP'nin lideri CHP'nin gerçek kurucularına gidiyor." 
 
BULUT: OĞLUM TÜRKİYE'NİN YÖNETİMİ İNGİLTERE'DEN VERİLMİYOR
 
Bu iki ismin dışında Chatham Hause dair oldukça dikkat çekici açıklamalarda bulunan bir diğer isim ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanı olan Yiğit Bulut’tu. Bulut, Nisan 2017’de TRT Haber kanalında katıldığı bir programda Chatham Hause ve oraya gidenler için şu sözleri sarf etmişti: 
“Türkiye’de bir fitneci başları var bir de fitneci başlarının yönettikleri Davos’ta, Chatham Hause’ta baş okşatanlar var. Bak bir medya patronu, holding patronu ya da patroniçesi alıyorsun. Chatham Hause’un kapısını çalıyorsun, Türkiye’yi ben daha iyi yönetirim diyorsun. Oğlum Türkiye’nin yönetimi İngiltere’den verilmiyor. Burada halk veriyor. Mazbatayı halk veriyor. Almanya’ya gidiyor, Türkiye’yi ben daha iyi yönetirim diyor. Geçti o dönemler geçti. Artık mazbatayı Türk halkı veriyor. Chatham Hause’ta vermiyorlar Türkiye’nin yönetim mazbatasını veya Almanya’da vermiyorlar. Bu adamlar tarihin çöplüğündeki yerini aldı ve bu halk bu adamları unutmayacak. Gün gelecek bunların hepsi açıklanacak.”
 
DEVLET KADEMESİNİN TÜMÜ KATILDI
 
Başdanışmanı Bulut ve AKP’ye yakın isimlerin bu sözlerle hedef aldığı Chatgam House’daki programa Cumhurbaşkanı Erdoğan neredeyse devlet kademesinin tümü ile katılıp, konuşma yaptı. Erdoğan’a Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın eşlik etti. Erdoğan’ın konuşması “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Londra’da düşünce kuruluşu Chatham House’da katılımcılara hitap etti” mesajıyla AKP'nin Twitter hesabından da duyuruldu.
 
KONUŞMA İMKANI İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ
 
Konuşmasına katılımcılarla birlikte olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Erdoğan, yine kendilerine bu imkanı sağlayan Chatham House yöneticilerine teşekkür etti.
 
‘ÇOK TARAFLI İŞ BİRLİĞİ’ MESAJI 
 
Erdoğan konuşmasının içeriğinde ise, Türkiye’nin bölgesel ve küresel politikaları üzerinde durup, “çok taraflı iş birliği” mesajı verdi. Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye olarak hem bölgemizde hem de dünyada dostluklarımızı 'kazan kazan' anlayışı etrafından kurmaya ve yükseltmeye çalışıyoruz. Bu vesileyle kadim medeniyetlerin beşiği olan Ortadoğu bölgesindeki durum üzerinde biraz daha ayrıntılı olarak durmak istiyorum. Sekizinci yılına giren Suriye ihtilafı siyasi, insani, güvenlik ve ekonomik boyutlarıyla İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş bir yıkıma yol açmıştır. En başından itibaren Suriye ihtilafının çözümü yolundaki gayretlere biz dahil olduk. Cenevre sürecine aktif katkıda bulunduk. Muhalefetin garantörü sıfatıyla Cenevre'nin tamamlayıcı unsuru olarak gördüğümüz Astana toplantılarından somut sonuçlar çıkması için büyük gayret sarf ettik.”
 
ZİYARET KOÇ HOLDİNG’İN KURUMSAL ORTAKLIĞINDAN SONRA GELDİ!
 
Bu ziyareti ilginç kılan bir diğer şey ise, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç’un geçtiğimiz Şubat ayında Chatham House Mütevelli Heyeti’ne alınmış olması ve Erdoğan’ın ziyaretinin de bunun hemen sonrasında gelmiş olması. 
 
Koç Holding, Chatham House’un kurumsal ortağı ve “Türkiye Projesi”nin ana destekçisi oldu. Söz konusu “Türkiye Projesi”, “One Belt, One Road” (Bir Kemer, Bir Yol) olarak da bilinen “Yeni İpek Yolu” girişiminde Türkiye’nin konumlandırılması ve Türkiye-Avrupa ilişkileri konularında yürütülen bir çalışma.
 
Chatham House ile iş birliğine gitmekten ve Türkiye odaklı böylesine önemli bir projeyi desteklemekten mutluluk duyduklarını belirten Ali Koç ise, “Sağladığımız iş birliği ile Chatham House gibi uluslararası ilişkilerde etkili ve referans alınan bir düşünce kuruluşunun çalışmalarında Türkiye masasının varlığını korumayı ve araştırmaların devamlılığı için destek sağlayacak olmayı çok önemsiyoruz" demişti.