Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve beraberindeki heyet, baskın seçim çalışmaları kapsamında Kocaeli'de ziyaretlerde bulundu. Aralarında HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Garo Paylan, Müslüm Doğan ve Ertuğrul Kürkçü'nün yanı sıra eski Eş Genel Başkan Serpil Kemalbay ile HDP MYK, PM ve Kadın Meclisi üyelerinin içinde yer aldığı heyet Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği'nde (KYÖD) sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi. "Her yerde hep beraber diyebilmek için" pankartının ve HDP bayraklarının asıldığı toplantıya, Kocaeli Emek Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli il yönetimi (CHP), Kocaeli Halkevleri, Kocaeli Demokrasi Girişimi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve bölge dernekleri katıldı. 

 

Toplantıda söz alan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, parti ve heyeti adına herkesi selamlayarak konuşmasına başladı. Bu önemli seçim döneminde Kocaeli'nde bulunmanın ve Kocaeli'nin sorunlarını tartışmanın kendileri açısından önemli olduğunu belirten Buldan, "İşçi emekçi şehri olan Kocaeli'nin tartışılacak birçok konusu var. AKP’nin Kocaeli'nin güzel insanlarının sağlığını etkileyecek projeleri yapmaya çalıştığını biliyoruz. Yapılan her projenin halka zehirli gaz olarak döndüğünü biliyoruz. Bundan sonra devam etmemesi açısından Kocaeli halkının önemli kararlar alması gereken bir süreci yaşıyoruz. Bu projelerden hiçbiri Kocaeli halkının onayı dahilinde olmadı. Kentsel katı atık enerji projesinin Kocaeli’ye yapılacak en büyük haksızlık olduğunu ifade etmek isteriz. Bu proje hayata geçeceği andan itibaren burada yaşayan insanlarımızın bir kez daha zehirlenmesine, türlü türlü hastalıklara yakalanmasına sebep olacak, bunu herkesin bilmesi lazım. İktidarın, kendi yandaşlarına müteahhitlerine para kazandırmak için Kocaeli halkının sağlığını hiçe sayan projelerin yapılmasını asla kabul etmeyeceğiz" diye belirtti.

 

'ONUR HOCA'YI SELAMLIYORUZ'

 

Sanayii kenti Kocaeli'nde yüksek kanser riskinin kanıtlandığını belirten Buldan, hayata geçirilen ve geçirilmesi planlanan projeler karşında olmayı kendilerine görev ve sorumluluk olarak seçtiklerini ifade etti. Kocaeli'nin önemli sorunlarından bir tanesinin ise, birçok akademisyenin işten çıkarılması olduğunu sözlerine ekleyen Buldan, "Burada Onur Hamzaoğlu'nu bir kez daha sevgi ve saygı ile selamlıyoruz. Bir bilim insanı olan Onur Hoca şuanda cezaevinde rehin olarak tutulmaktadır. Çünkü Onur Hoca AKP'nin yanlış politikalarına karşı çıkan, barışı ve kardeşliği, eşitliği savunduğu için bugün cezaevindedir" ifadelerini kullandı. 

 

'BU ŞARTLAR ALTINDAKİ SEÇİMLER MEŞRU DEĞİL'

 

AKP-MHP'nin 24 Haziran yapılacak baskın seçim kararına da değinen Buldan Türkiye'nin "baskın" seçimle bir kez daha sandığa gitmek durumunda kalacağını söyledi. AKP-MHP'nin bu kararı Türkiye'yi yönetemedikleri, kendilerini kurtarmak için aldığını vurgulayan Buldan, "Türkiye halklarının yaşadığı sorunları bir kenara bırakarak kendi gelecekleri ve iktidarları için bu kararı aldıklarını biliyoruz. Ancak alınan bu kararın hangi koşullarda, şartlarda yapılacağını biliyoruz. Yargısıyla, medyasıyla ordusuyla devletin tüm iktidarını kullanan AKP, yine aynı yol ve yöntemlerle bu seçimi Türkiye halklarının önüne koydu. Polise, askere her türlü yetkiyi veren seçim sandıklarına bile müdahaleyi onlara hak gören bir seçim yasasını çıkardılar. HDP olarak bu yasanın ve bu yasa ile gidilecek seçimlerin meşru olmadığını, halkın iradesine müdahale olacağını söylüyoruz. Bu şartlar ve koşullar altında muhalefeti ezmeye çalışan bir yöntem izledi. HDP'ye saldırmalarının, HDP'yi tasviye etmelerinin sebebi budur" dedi.

 

'SAVAŞ KAN GÖZYAŞI ONLARA ARTI PUAN GETİRMEDİ'

 

İktidarın sadece Türkiye'de değil, uluslararası alanda da itibarını kaybettiğini belirten Buldan, "Efrin'e müdahale etmek, işgal girişimi başlatarak, savaş, işgal politikalarıyla uluslararası alanda itibarlarını kaybettiler. Ve bu savaş politikalarını, işgal girişimlerini, başta Kürtler olmak üzere Kürt halkının kazanımlarına ve tasfiyesine yönelik yaptılar. 'Kürt anasını görmesin' diye Suriye'deki gelişmelere, Efrin'deki kazanımlara kadar müdahale ettiler. Bu savaş sonucunda onlar zannediyorlardı ki, savaşla, ölümle, kanla, gözyaşı ile oylarımız yükselecek. Oysa yaptıkları hiçbir şey onlara artı puan getirmedi. Ne savaş politikaları ne tutuklamalar ne de akademisyenlerin ihraç edilmesi... Tam aksine onları gittikçe eriten, yerin dibine batıran siyasetçiler olarak görüldüler ve bunu da devam ettiriyorlar" diye konuştu. 

 

'MİLYONLARCA İNSAN 24 HAZİRAN'I BEKLİYOR'

 

Buldan, şöyle devam etti: "24 Haziran'da yapılacak seçimlerde AKP-MHP koalisyonu, Türkiye'nin geleceği açısından ne vaat edebilir. Biz size barışı mı getireceğiz, diyecekler. Demokrasiyi mi getireceğiz diyecekler. Bu sözleri AKP ilk kurulduğu yıllarda vermişti ancak başarılı olamadı, sınavı geçemedi. Onun için bugün farklı bir yöntem izlemeye başladı. Herkesin ağzını kapatarak siyasetin dışına atmaya çalışarak, politikasını geliştirdi. Fakat şunu belirtmek isterim, bugün Türkiye'de demokrasiyi ve özgülüğü savunan milyonlarca insan var. Bu milyonlarca insan AKP'ye karşı kararlı bir duruş sergilemek üzere 24 Haziran'ı bekliyor." 

 

'25 HAZİRAN'DA RECEP TAYYİP'SİZ TÜRKİYE'

 

HDP olarak diğer partilerle eşit bir şekilde seçimlere girmeyeceklerini de hatırlatan Buldan, "Eşbaşkanlarımız, vekillerimiz tutukluyken, binlerce üyemiz, destekçimiz tutukluyken biz halkımızın öz gücüne güveniyoruz. Dün Tayyip Bey kendi milletvekilleri ile yaptığı toplantıda, 'HDP'yi bölgede gömün' diye talimat vermiş. Şunu bilmelidir ki, bu parti hiçbir zaman sandığa gömülmedi. Bu partinin gömülecek sandığı yok. HDP zaten milyonların yüreğinde yer edinmiş. Erdoğan bu sözü söylerken biliyor ki, Kürdistan'da kendisi toprağa gömülmüş durumda. Şimdi kendisini o topraktan çıkaracak yol ve yöntemleri arıyor. Sandığa gömülen AKP, vekilleri ve kayyumlarıdır. Kürdistan halkı Roboski Katliamı'nı unutmayacak kadar onurludur. Kürdistan halkı Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın dokunulmazlıklarının kaldırılarak cezaevinde rehin tutulmasını unutmayacak kadar onurludur. Halkın belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasını, Efrin'e, Kerkük'e yapılan saldırıyı unutmayacak kadar onurlu bir halktır. Bu mesele sadece Kürlerin değil, Türkiye toplumunun meseledir. Bugün sadece Kürtlere değil, Kürdün yanında duran herkese saldırı yapılmaktadır. Barışı savunan herkese zulüm yapılıyor. Bu zulüm politikalarının elbette bir cevabı olacak. Her türlü zorluğa rağmen 24 Haziran Türkiye toplumunun yeni bir tarihi olacaktır. 25 Haziran sabahı Recep Tayip'siz bir Türkiye görmek istiyorsak el ele verip, omuz omuza yürümek zorundayız" diye konuştu.

 

'ADAYIMIZI TÜRKİYE TOPLUMU BELİRLEYECEK'

 

Buldan, sözlerini şöyle tamamladı: "HDP olarak Türkiye toplumunu kucaklayacak, bütün sorunlarıyla ilgilenecek olan ve kadınların, gençlerin tüm kesimlerin sorunlarına ilgili olan bir aday çıkaracağız. Şuanda karar mekanizmalarımızda hızlıca toplantılar yapmaya başladık. Her kesime ulaşacağız. Sizlerin yapacağı önerilerle adayımızı belirleyeceğiz. Adayımızı Türkiye toplumuna danışarak belirleyeceğiz. Türkiye toplumu, halkları kimi isterse onu aday göstereceğiz. Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız."