HDP’den BM’ye Efrin çağrısı: Yeni bir Srebrenitsa yaşanmasına engel olunmalı

img

ANKARA - HDP, Efrin’e yönelik saldırılar konusunda BM’ye çağrıda bulundu. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Efrin’de yeni bir Srebrenitsa yaşanmaması için BM’yi görevini yerine getirmeye çağırıyoruz” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, güncel gelişmeleri değerlendirmek üzere toplanan MYK toplantısına ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran ve Hişyar Özsoy katıldı. 
 
Toplantıda Newroz hazırlıkları başta olmak üzere siyasi gelişmeleri ele aldıklarını belirten Bilgen, “İlk gündem olarak Efrin’de yaşanan tehdit ve tehlikeleri ele aldık” dedi. 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) yapılan baskılara dikkat çeken Bilgen, bugün doktorların 14 Mart vesilesiyle yapmak istedikleri açıklamaya sert müdahalede bulunulduğunu hatırlattı. Bilgen, “Doktorların üzerine köpekler salındı. 14 Mart’ın bu resimle anılacak olması son derece önemli. Doktorların yargılanması da bizim dile getirdiğimiz barış talebi ile doğrudan ilişkilidir” diye konuştu. 
 
'BÖLGE VE KÜRT COĞRAFYASI ASKERİ POLİTİKALARLA DİZAYN EDİLEMEZ'
 
Bilgen, Ortadoğu’da yaşanan sorunların bölge halkları tarafından çözülmesi gerektiğini ifade ederek, “Bugün Suriye’de nasıl bir model olacağına yine Suriyeliler karar vermelidir. Askeri güç kullanarak Ortadoğu’yu dizayn etme arayışları var ve bunu kabul etmiyoruz. Efrin’de ve Suriye’de yaşanalar konusunda da Birleşmiş Milletlerin (BM) yeni insani dramlar yaşanmadan tavrının arkasında olması Srebrenitsa'da da olduğu gibi insani dramların yaşanmasına izin vermemelidir. Türkiye, BM kararına uymak yerine askeri güç kullanarak Suriye’yi dizayn etmeye çalışıyor. Bunu yaparken NATO’yu göreve çağırmış olması manidardır. BM kararına uymayan bir ülkenin NATO’yu göreve çağırmasının mantıklı bir açıklaması yoktur. NATO’nun da geçmişte bu tür gelişmelere nasıl müdahale ettiği, ne tür acılara yol açtığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.  
 
'BU SİYASİ İKTİDAR HERGÜN ÖLÜMLERİ ÖVÜYOR'
 
Başbakan’ın düşen uçak nedeniyle insan ölümlerine sevinenleri eleştirdiğini ve “Bu konuda ilginç örneklerde verdi” diyen Bilgen, siyasi iktidarın her gün bu yönlü açıklamalarda bulunduğunu dile getirerek, “Başbakan Hz Muhammed'in kuşu ölmüş bir çocuğun taziyesine gittiğini acısını paylaştığını anlattı. Ama bu ülkede her gün ölümü öven siyasi söylemi dinlemek zorunda kalıyoruz” dedi.  
 
'ERDOĞAN'IN KÜRTLERE SÖYLEYECEK BİR SÖZÜ VAR MI?'
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kaç gün sonra Diyarbakır’a gideceğini anımsatan ve bu konuda kritik değerlendirmeler yapan Bilgen, “Merak ediyoruz Mersin’de yaptığı Kurt işareti dışında Kürtlere söyleyecek bir sözü var mı? Ona destek verecek olanlar, Erdoğan’ın geçmişte Kerkük’te gösterdiği tutum gibi bugünkü Efrin tavrını destekliyorlar mı?” diye sordu. 
 
'KÜRTLERLE BİRLİKTE YAŞAMANIN YOLU BULUNMALI'
 
Bilgen, şöyle devam etti: “Coğrafya bir kaderse 900 kilometreye yakın bu sınırda Kürtlerle birlikte yaşamanın yolu bulunmalı. Kürtlerin geleceklerini kurma haklarına saygı gösterilerek barış inşa edilebilir. Bu anlayış bu güvenlik sendromu ile Türkiye’nin güvenliği de sabote edilmektedir. Bu tablo Türkiye’nin iç güvenliğini ve Ortadoğu’nun barışını ilgilendirmektir. Baskıcı rejimler geçmişte de mutlaka savaş politikalarına sarılmışlar, bu savaşla içeriyi dizayn etme arayışından vazgeçmemişlerdir. Hitler Almanyasından bugüne kadar bunun pek çok örneği var. Barıştan demokrasiden yana olan herkesin tutarlı bir duyarlılık sergilemesi gerekiyor. Bu sorun sadece HDP’nin sorunu değil. Bugünler Kürt tarihi açısından anlamlı günlerdir. Qamişlo ve Halepçe katliamları nedeniyle halkların hafızasında yeni ve derin yaralar açılmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor."
 
Bilgen seçim ve ittifaklar meselesine ilişkin sorulan bir soruya da şu cevabı verdi: “Türkiye’nin elbette bir biçimde seçim ve seçim güvenliği gündemi var. Programları yakın siyasi hareketlerin buluşması doğaldır. Meclis'te geçen hafta bir vekilimiz Efrin konusundaki söylemi nedeniyle saldırıya uğradı, kolu kırıldı, 45 günlük rapor aldı. Vekilimiz Hüda Kaya konuşurken, daha önce pek örneği olmayan şekilde, konuşma süresi dolmadan Meclis'i yöneten başkan tarafından mikrofon kapatıldı. Seçim tartışması yaparken seçim kanununa ilişkin tepkimizi koyarken nasıl bir ortamda olduğumuzu bilerek yapıyoruz. Seçimler yönetimleri değiştirmek için bir fırsattır. Türkiye seçimlerle ilgili bir başka tartışmayı yapmak zorundadır. Seçimlerde bir umut yaratmanın arayışı içinde olacağız. Herkesin bu karanlıktan çıkması için yolunu bulmasına yönelik arayışlarımız olabilir. Seçim güvenliği ile ilgili yoğun bir çaba göstereceğiz… Seçim stratejimiz konusunda bir alt komisyon oluşturuldu.”