‘CHP, HDP, İyi Parti ve SP ortak bir deklarasyon yayınlayabilmeli’

img

İSTANBUL - Tek adam rejimine karşı bir birlik oluşturulması gerektiğini söyleyen CHP PM Üyesi Zeki Kılıçaslan, CHP, HDP, İyi Parti ve Saadet Partisi'nin ittifak yapmazlarsa da ortak bir deklarasyon yayınlayabilmesi gerektiğini söyledi. Kılıçaslan, “HDP, CHP ve AKP kadar meşru bir partidir” dedi.

AKP ve MHP'nin üzerine uzlaştığı Cumhur İttifakı ve Meclis’te görüşmeleri süren "İttifak Yasa Tasarısını" Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Zeki Kılıçaslan değerlendirdi. AKP ve MHP’nin birbirini tamamladığını söyleyen Kılıçaslan, Cumhur İttifakıyla Erdoğan’ın düşen oylarını arttırmayı, MHP'nin ise baraj altında kalmamayı amaçladığını belirtti. "Erdoğan oylarını, yüzde 51'i tek başına garanti edemiyor" diyen Kılıçaslan, bu nedenle kendisine yakın herkesi yanına alma çabasında olduğunu kaydetti. Kılıçaslan, "Bahçeli tek başına barajı aşamama korkusu yaşıyor ki tek başına aşma şansı da yok. Bu yüzden aylardır Erdoğan'ın politikalarını destekliyor. Yani Erdoğan'ın çözüm sürecinin bitmesinden sonra kaydığı milliyetçi politikaları destekliyor" dedi. 
 
'SEÇİM YASASI UCUBEDİR'
 
İttifakla beraber Meclis’e getirilen seçim ittifakı yasasını "ucube kanun" olarak değerlendiren Kılıçaslan, seçim sistemi konusunda yaptıkları koalisyon maddelerinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını ifade etti. Yüzde 10 seçim barajının korunduğunu ve iktidarla bir araya gelen partiler için bu barajın önemsiz olacağını sözlerine ekleyen Kılıçaslan, "Bu tamamen adaletsiz bir durum. Mühürsüz oy kullanılmasını da yasalaştırıyorlar. Bu aynı zamanda 16 Nisan referandum tartışmalarının yasalaştırılmasıdır, ciddi bir durumdur. Vatandaşın özgür seçim yapma hakkının çeşitli baskılarla elinden alınması amacı taşıyor. Öyle bir durum ki, sandıktan yüzde 100 mühürsüz çıksa dahi buna diyecek bir şey olmayacak. Bu yasa, seçimlerin adil, eşit, özgür bir ortamda yapılması önünde engeldir. Dolayısıyla yürüttükleri politika ile iki taraf da çıkarları doğrultusunda hem ittifak hem de yasa çıkardılar. İktidar, gücünü en üst düzeyde kullanıyorlar" ifadelerini kullandı.
 
'İTTİFAK KAMPLAŞMAYI İNŞA EDİYOR'
 
Kılıçaslan, "Biz biliyoruz ki bu ittifakın hiçbir kutsal yanı yok. Türkiye'de yaşayan kesimlerin birliği ve geleceği açısından bir ortaklık değildir. Kesinlikle Türkiye'nin geleceğine katkı sağlamaz. Tam tersine bir kutuplaştırmanın ittifakıdır. Şu anda halen çatışma, savaş koşulları var. Cumhur İttifakı bu koşulları da kullanarak kamplaşmanın tarafını inşa etmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla Türkiye'nin ortak geleceğine çok katkısı olmaz, zararı olur. Dün referandumda 'hayır' diyenleri 'terörist' olarak ilan ediyorlardı şimdi de Cumhur İttifakı'na dahil olmayanlar 'milli olmamakla' suçlanıyor. Topluma bir kimlik politikası dayatıyorlar ve bir korku ortamı yaratma amacındalar. Buna karşı da muhalefetin tedbir alması gerekiyor" diye konuştu. 
 
'ORTAK DEKLARASYONDA BULUŞULMALI'
 
Tek adam rejimine, otoriterleşmeye karşı demokrasi ve ülkenin ortak geleceğine sahip çıkan bir birlik oluşturulması gerektiğini aktaran Kılıçaslan, CHP-HDP-İyi Parti ve Saadet Partisi'nin resmi anlamda ittifak yapmazlarsa da ortak bir deklarasyon yayınlayabilmesi gerektiğini söyledi. Kılıçaslan, "Muhalefet partileri seçimlerde tek mühürlü pusula altında bir araya gelmeyebilirler; ama ortak bir tutum belgesi ortaya çıkarabilirler. Çünkü bu, hepimizin ortak geleceği için önemlidir. Ortak deklarasyon, siyasal tutum Türkiye'nin geleceği, demokrasi hedefi altında yapılırsa ikinci tura bu deklarasyonu yayınlayan, imza atan taraflar o adayı destekleyebilir" dedi. 
 
'HDP DE CHP VE AKP KADAR MEŞRU BİR PARTİDİR'
 
CHP'nin HDP ile bir araya gelmesinin doğal olduğunu söyleyen Kılıçaslan, "HDP ile ittifak konusunda CHP'yi sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bu şekilde bir kamuoyu yaratıyorlar. HDP sanki bu ülkenin partisi değilmiş gibi ötekileştiriyorlar. Halbuki HDP de, CHP ve AKP kadar meşru bir partidir. Bugün yasalarla işliyor ve milliyetin oylarını alan bizim kadar meşru bir partidir. Yasal tüm partilerle olduğu gibi, CHP de prensip olarak HDP ile ittifak yapabilir. İktidar ötekileştirerek, düşmanlaştırarak, korku salarak muhalefetin bu tip ortaklığını engellemeye çalışıyor. Bunu kırmanın yolu, bizi sıkıştırmak istedikleri psikolojiye girmemektir. Bizler, bugünkü koşullarda ve Türkiye siyasetinin gereğini, halkın çıkarı, ihtiyacına ne uygunsa onu yapmalıyız, yapacağız" diye aktardı.
 
MA / Bilal Seçkin – Necla Demir