ANKARA - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yargı bağımsız" sözlerine "Sarayın bazı avukatları, Saray adına hakimlere talimat veriyorlar. Savcıya 'kül tablasını getir sigaramın külünü dökeceğim' diye talimat veriyorlar" sözleriyle yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu konuşsında Yavuz Bingöl'ün (MESAM) Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği'ne kayyım olarak atanmasına değindi.
Kılıçdaroğlu, bu konuda "MESAM diye bir örgüt var. Bir tüzüğü var. Sanatı ve sanatçıyı desteklemeyen hiçbir iktidar yoktur dünyada. Darbe ve baskıcı dönemler hariç, sanat ve sanatçıya her ortamda değer verilmiştir. Sanatı ve sanatçıyı yüceltmek her toplumun ortak amaçlarından olmalıdır. Sanatçının da hakları var. Bunların da korunması lazım. MESAM, Mart ayında olağan kongresini yapacaktı. Yapamadan Kültür Bakanlığı kayyum atadı. Kültür Bakanlığı’ndan hiçbir uyarısı yazısı gitmemiş MESAM’a. Yani kanunu takmıyor. Yasaya uyması gereken Kültür Bakanlığı kanuna uymuyorsa ne olacak? ‘Üç ay içinde olağanüstü kongreyi toplayın’ diyor bakanlık. Zaten mart ayında yapılacaktı. Kültür Bakanı'na soruyorum; sen sanat ve sanatçıyı korumakla yükümlüsün. Sen yasanın dışına çıkamazsın. Açıkça Kültür Bakanlığı burada suç işlemiştir" ifadelerini kullandı.
ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Ardından şeker fabrikalarının özelleştirilmesi meselesine değinen Kılıçdaroğlu, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Bütün halkımız, AK Partili vatandaşlarımız dahil, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıdır. Bu üretimin kaybedeni yok. Herkesin kazandığı bir ortama siz bir dinamit koyuyorsunuz. ‘Kapanmayacak’ diyorlar. Biz kapanmayacak denen çok sayıda fabrikanın bir süre nasıl kapandığını gördük.Amaç başka. Amaç nişasta bazlı şeker üretimini teşvik etmek. Bütün dünyanın bilmesini isterim; biz şekerin ve şeker fabrikalarının korunmasını istiyoruz. Şeker fabrikalarına sahip çıkmak cumhuriyete, demokrasiye, emeğe ve alın terine sahip çıkmak demektir. Osmanlı döneminde 1 kilo bile şeker üreten bir fabrika yoktu. Şeker fabrikalarını özelleştirerek bir anlamda cumhuriyetten intikam alıyorsunuz.
Hangi uluslararası kuruluşlarla anlaşma yaptınız ve bu anlaşma metnini neden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından gizliyorsunuz. Uluslararası kuruluşlarla yapılan anlaşma çerçevesinde şeker politikası belirleniyor. Sormak istiyorum: Nişasta bazlı şekerde yüzde 15 oranını uygulayan bir ülke var mı? Bizim insanımızın hayatı bu kadar mı ucuz? O nedenle biz şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıyız."
YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Kılıçdaroğlu, Hükümete yargı bağımsızlığı konusunda da eleştirilerde bulundu. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan açıklama yapıyor, 'Türkiye’de yargı bağımsızdır müdahale edemeyiz.' Adalet Bakanı açıklama yapıyor, 'Türkiye’de yargı bağımsızdır. Yürütmenin etkisi ve baskısı yoktur' diyor. Ben 'baskı var' dediğimde en ağır şekilde eleştirmişlerdi. Erdoğan, Yargıtay toplantısında konuşuyor dün: Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açıp adalet çığlığı atar haline geldiyse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Günaydın Recep Bey günaydın. Nihayet öğrenebildin. Yargı sisteminde bir değil çok sorun var. Yargı yok yargı adalet yok adalet. Neden bahsediyorsun sen. Sarayın bazı avukatları saray adına hakimlere talimat veriyorlar. Savcıya 'kül tablasını getir sigaramın külünü dökeceğim' diye talimat veriyorlar" dedi.