Hayır Partisi kurucusu Bekleviç: Efrin operasyonu siyasi intihar

img

İSTANBUL - Hayır Partisi kurucusu Tuna Bekleviç, Türkiye'nin Efrin operasyonunu “siyasi intihar” olarak değerlendirdi. Bekleviç, AKP'nin siyasi politikalarına ses çıkarmayan partili Kürt milletvekilleri için ise "Tayyip Erdoğan rejiminin 'ideolojik Kürt düşmanlığı' hapishanesine mahkumlar. Orası büyük bir utanç hapishanesidir" dedi.

Türkiye'nin Efrin'e yönelik başlattığı askeri operasyon 34'ncü gününe girerken, bu savaşa karşı çıkanlar ise baskı ve tutuklama ile karşı karşıya. Türkiye’nin sürdürdüğü savaş ve ülkenin içerisinde bulunduğu tabloya dair farklı kesimlerden gelen tepkiler de durumu özetler nitelikte. Anayasa'da yapılması planlanan değişikliklere karşı 2017 yılında Hayır Partisi'ni kuran ve 2019'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bağımsız adayı olan Tuna Bekleviç, milliyetçi cephe ittifakı, Türkiye'nin Efrin operasyonu ve siyasal gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
AKP iktidarının bugün gücünü muhafaza etmek için her yola başvurduğunu ve toplumu tek tipleştirmeye çalıştığını söyleyen Bekleviç, Tayyip Erdoğan'ın böyle bir siyaset izlemesinin niteliğini ortaya koyan bir gösterge olduğunu ifade etti. 
 
‘MİLLİYETÇİ CEPHE BAŞARISIZLIĞA MAHKUM’
 
15 Temmuz darbesinden sonra ise, tekçilik politikasının devamı olarak “milliyetçi cephe” oluşturulmaya gidildiğini belirten Bekleviç, “Bu cephe, ne Türkiye'ye ne de Tayyip Erdoğan'a bir şey kazandırmaz. Çok kısa vadede belki Tayyip Erdoğan'ı birkaç sene daha iktidarda tutabilir. Milliyetçilik zemininde muhalefet ve iktidar olanlar sadece bir düzlemde mücadele edebilir. Bunlar da başarısızlığa mahkumdurlar. Bizim gibi siyasetçilerin ülkeyi bu düzlemden çıkartması lazım. Bu düzlemden çıkarmamız için de savaş dili yerine, muhabbet dilini inşa etmemiz lazım. Bu kadar kalp kırıklığı, sıkıntılar ve yaşanmışlıkların üzerine 'hadi biz kardeşiz' diye dünya düzeni ortaya koyamazsınız” diye belirtti.
 
'AKP, KÜRT SORUNUNU DERİNLEŞTİRDİ'
 
Bekleviç, bu noktada öncelikle Kürtlerin kalp kırıklıklarını gidermek gerektiğini ifade etti. Ancak AKP'nin, Kürt sorununu daha da derinleştirdiğini vurgulayan Bekleviç, "AKP ile Kürt sorunu, ancak hiçbir Kürt kalmadığı sürece çözülür" diye konuştu. Bekleviç, AKP'nin Kürt sorununa bakış açısının bu olduğunu ifade etti.
 
AKP MİLLETVEKİLLERİNE ELEŞTİRİ 
 
Bekleviç, partilerinin son dönem politikalarına karşı ses çıkarmayan AKP'li milletvekillerini de eleştirdi.
 
Geçmişte AKP’li kimi isimlere danışmanlık yapmış olması nedeniyle bu kesimi iyi tanıdığını, AKP içerisinde siyaset yapan kişilerin çok ağır tehdit altında olduklarını belirten Bekleviç, "Bu insanlar şuan seslerini çıkartamazlar, çıkarttıkları anda karşılaşacakları zulüm ve baskı bizim, muhaliflerin karşılaşacağı zulümden daha fazla olur. Bizlerin kendimizi AKP'den kurtardığımızı, özgür olduğumuzu düşünüyorum. Ama onlar özgür değil. Onlar Tayyip Erdoğan rejiminin ‘ideolojik Kürt düşmanlığı' hapishanesinin içerisine mahkumlar. Biz şimdi hapishanede olmadığımız için bu noktada şanslıyız" diye konuştu. 
 
‘AKP'Lİ KÜRT MİLLETVEKİLLERİNİN KÜRT HALKIYLA DUYGU BAĞI YOK’
 
Bekleviç, bu nedenle AKP içerisindeki birçok kişinin sadece korktuğu için tekçi siyaseti devam ettirdiklerini dile getirdi. Bekleviç, şunları söyledi: "Bugün AKP içerisindeki Kürt milletvekillerinin ne bulundukları bölge ve topraklarla ilgili bir bilgileri var ne de milletvekili seçildikleri şehirlerin öncelikleriyle. Ve o şehirlerin ihtiyaçlarına kulak kapatmış durumdalar. Aynı zamanda Kürt halkıyla bir duygu bağları da yok. AKP'deki Kürt milletvekilleri için Kürt sorunu, bir ekonomik çıkar mekanizmasından daha öte değil. Onlar da şuan Tayyip Erdoğan'ın hapishanesindedirler. Orası büyük bir utanç hapishanesidir." 
 
‘OPERASYON OY KAYBINA YOL AÇACAK’
 
Türkiye'nin Efrin'e operasyonunu üzerinde de duran Bekleviç, bu konuda "Ülkenin, Ortadoğu'nun, Türk ve Kürt ilişkilerinin silaha, kana, gözyaşına ihtiyacı yok. Bölgenin ihtiyacı daha fazla demokrasi, barış, adalet ve hukuktur. Tayyip Erdoğan ikinci söylediklerimi hiçe sayıp birincisiyle hareket etmeye çalışıyor. Bu yanılgıdır. Operasyonu önce oy almak için başlattı, sonra yanıldılar. Sonucu oy kaybına neden oldu. Buradan oy kazanacağını düşünmek de başka bir yanılgıdır. Afrin operasyonundan oy çıkmaz, tam tersine çok ciddi bir oy kaybı çıkacaktır. Dolayısıyla bugün Tayyip Erdoğan'ın bunu görmesi gerekiyor" değerlendirmelerinde bulunuyor.
 
‘TÜRKİYE'NİN NEREYE GİTTİĞİ, NE YAPMAK İSTEDİĞİ BELLİ DEĞİL’
 
Erdoğan'ın, Efrin'de üç büyük kaybının olduğunu söyleyen Bekleviç, bunları ise şöyle açıkladı: "Birincisi; Tayyip Erdoğan, Kürt-Türk ilişkilerini kendisinin çözemeyeceğini ispat etmiş oldu. İkincisi, o kadar ağır bir mali yükün altına girdi ki, bu mali yükün Türkiye'nin kaldırabilmesi mümkün değil. Operasyon devam ettiği sürece de ekonomik zarar devam edecek. Zaten zorda olan ekonomiyi daha da sıkıntıya soktu. Sadece Aralık ayında savunma ve güvenlik hizmetleri harcamalarında 10 milyar liranın üzerinde savaşa hazırlık harcaması var. Ocak'ta bu daha da üzerine çıktı. Şubat'ta da daha kötü bir rakam gelecek. Bunlar bütçeye yansıyınca durumun ne kadar vahim olduğu açıkça ortaya çıkacaktır. Üçüncüsü, bunlar vatandaşa yansımaya başlayınca, vatandaşta muhalif homurganlığı arttı. 16 Nisan'da iktidara oy vermiş olan ve bundan pişmanlık duyan AKP'li kesimlerin de vicdan muhasebesi ortaya çıkmaya başladı. Çünkü bir ay oldu Türkiye'nin nereye gittiği, ne yapmak istediği belli değil." 
 
'OPERASYON SİYASİ BİR İNTİHAR'
 
Operasyonun yine Türk ve Kürt ilişkilerini daha da onarılamaz hale getirdiğini vurgulayan Bekleviç "Aynı zamanda ekonomik çok büyük bir gediğin de açıldığını ve bunun siyasi bir intihar olduğunu belirtmek isterim. Operasyonu siyasi bir intihar olarak izliyorum" ifadelerini kullandı.
 
MA / Bilal Seçkin-Necla Demir