Nesrin Nas: HDP’nin deklarasyonu tarihi bir fırsat

img

İSTANBUL - HDP’nin ülke sorunlarına dair açıkladığı deklarasyonun tarihi bir fırsat olduğunu belirten siyasetçi-ekonomist Nesrin Nas, "Bu fırsatı elimizden kaçırmamalıyız" dedi.  

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 27 Eylül'de ülkenin temel sorunlarına dair çözüm önerilerini içeren 11 ilkeden oluşan “Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu” açıkladı. HDP, deklarasyonla Kürt sorunu başta olmak üzere ekonomi, ekoloji, kadın, gençlik ve yargı gibi alanlara dair çözüm önerilerini sıraladı. HDP, ayrıca açıkladığı ilkelerin yaşama geçirilmesinden yana olan tüm toplumsal taraf ve siyasi aktörlerle görüşmeye ve müzakere etmeye hazır olduğunu vurguladı.
 
Anavatan Partisi eski Genel Başkanı ve ekonomist Prof. Dr. Nesrin Nas, muhalefet partileri başta olmak üzere birçok kesim tarafında olumlu karşılanan deklarasyonu Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
 
TARİHİ FIRSAT
 
Nas, deklarasyon başlığındaki “adalet, barış, demokrasi” gibi kavramların tesadüf olmadığını, halklar için önemli bir yol haritası olduğunu belirtti. HDP’nin deklarasyonla bir kez daha pozisyonu güçlü bir şekilde kamuoyuna deklare ettiğini söyleyen Nas, olası bir seçimde parti seçmeninin kafasındaki soru işaretlerine de cevap verildiğini ifade etti. Nas, “Bunu çok önemli ve tarihi bir fırsat olarak görüyorum. Umarım bu kez bu fırsatı elimizden kaçırmayız” dedi.
 
YOL HARİTASI
 
Türkiye’de demokratik siyasetin bütünüyle yok edildiğine dikkati çeken Nas, deklarasyonun ayrıca tıkanan siyasetin önünün açılmasında yol haritası niteliği taşıdığını söyledi. Nas, HDP’nin başta muhalefet olmak üzere tüm partilere, ülkenin sorunlarının en geniş katılımla müzakere edilerek çözülmesini önerdiğini vurguladı. Nas, “HDP kendisini bir bölgeye ve bir kimliğe sıkıştırmayarak, Türkiye’de yaşanan bütün sorunlarda söz söyleme hakkına sahip olduğunu herkese duyurup, öneri geliştiren bir belge ortaya koydu. Bu açıdan çok değerli buluyorum” ifadelerini kullandı.
 
MUHALEFETE ÇAĞRI  
 
CHP ve DEVA'dan gelen tepkilerin olumlu olduğunu kaydeden Nas, diğer muhalefet partilerinin bu konuda çekimser kalmalarını eleştirdi. Nas, deklarasyonun muhalefeti rahatlatan bir belge olduğunu ve muhalefetin buna dört elle sarılması gerektiğine işaret ederek, "İktidar, ‘HDP eşittir PKK ve PKK eşittir şiddet’ gibi  söylemlerle terörize ediyor. Bunu gören muhalefet patileri korktukları için geri çekildiler. Muhalefet, iktidarın tuzağına düşüyor. Muhalefet HDP’ye karşı mesafeli davranarak, kendilerini belirleme ve tanımla imkanını iktidara vermiş oluyor. Bu da iktidarın, kiminle masaya oturacağını ve müzakere edeceğini ya da etmeyeceğini muhalefete dikte ettirmeye başladı" diye konuştu.
 
EŞİTLİK VURGUSU
 
Deklarasyonda öne çıkan başlıkları da değerlendiren Nas, özellikle Kürt sorununa dair ilkeyi çok değerli bulduğunu aktardı. Nas, Kürt sorununda demokratik çözümün çoğulculuğu ifade ettiğini ve bu çoğulculuğun sorunun muhataplarının masada oturması anlamına geldiğini söyledi. Nas, şunları söyledi: “Kürt sorununu çözmenin temellerinden biri eşit vatandaşlıktır. Yani bunu inkar etmenin gerçekliği yok. Türkiye’de bulunan tüm halklar arasında her anlamda eşitliğin sağlanması gerekiyor. Bir sorun çözülmek isteniyorsa sorunu tüm çıplaklığıyla ortaya koymanız gerekiyor. Bu toprakların temel unsuru olan Kürtlerin de doğuştan gelen hakların dokunulmaz olması gerekiyor. Eşitliği buradan kuracaksınız."
 
KAYYIM REJİMİ
 
Ülkede artık adil ve demokratik bir yönetime ihtiyaç olduğunu vurgulayan Nas, HDP'li belediyelere atanan kayyımlara işaret ederek, "Tutum belgesinde de belirtildiği  gibi bir rejimden bahsediliyor. Üniversitelere atanan kayyumlardan tutun hayatın her alanına sirayet etmiş bir sistem haline gelmiş. Çünkü kayyum rejimi sadece Diyarbakır’ın problemi değil, aynı zamanda İstanbul, İzmir ve Ankara’nın da problemidir. Bunlar ortak sorunlarımız yani.
 
Tüm sorunların çözümü için demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu kaydeden Nas, “Eşitliğin en önemli tarafı yasalar önünde eşit olmaktır. Türkiye’de adil ve eşit bir yargılamadan bahsetmek mümkün değil. İnsanlar evlerinde uyurken panzerle ezilebiliyor ve bu nedenle iki çocuk ölüyor. Ölen iki çocuğun olayında bile polislere herhangi bir ceza verilmiyor. Bunun gibi yüzlerce olay var. Bu 11 maddelik tutum belgesi 'Türkiye'ye gelin bu konularda konuşalım' mesajıdır" diye konuştu.  
 
EYLEM PLANI
 
Tüm siyasi partilerin maddeleri ele alarak "eylem planına" dönüştürmesi gerektiğine dikkati çeken Nas, şöyle devam etti: “Bunu sadece siyasi partiler değil sivil toplumun da toplamsal muhalefetin de yapması gerekiyor. O zaman Türkiye geleceğe çok daha umutla bakabilir. Ama bunu elinizin tersiyle iterseniz size açılan önemli bir pencereyi kapatmış olursunuz."
 
MA / Esra Solin Dal