Turan: Partimize dönük kararlar savaş hukuku kararlarıdır 2019-11-07 10:06:28 MERSİN – Partilerine dönük siyasi, idari ve hukuki baskı yöntemlerinin savaş hukuku kararına benzeten HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, iktidar gidici olduğu için yargı paketlerini piyasaya sürdüğünü söyledi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP), Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, partilerine dönük siyasi, idari ve hukuki yönelimleri, belediyelere kayyum atamaları ve gündeme getirilen Yargı Reformu Paketleri’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.      Turan, AKP iktidarının aldığı son seçim yenilgisiyle beraber toplumda özelikle de muhalif kesimlere dönük saldırı furyasını artırarak otoritesini sağlamaya çalıştığını ifade etti.   ‘KAYYUM REJİMİ DEVAM EDİYOR’   İktidarın seçim yenilgisi sonrası bir ders çıkarmadığını aksine zulüm politikası yürüttüğüne vurgu yapan Turan, “Bu tür diktatörlükler yolun sonuna geldiklerinde bilirler ki demokratikleşmeye dönük her adım onları iktidarlarından eder. O nedenle nesnel olarak onların daha fazla diktatörleşmekten başka çıkar yolu yoktur. Zaten bunun yansımalarını da görüyoruz. HDP’ye arka arkaya yapılan operasyonlar, 15’inci belediyemize atanan kayyum rejimi boyutlanarak devam ediyor. Tabi Rojava’ya dönük saldırı ve işgal girişimi de hız kesmeden devam ediyor. Demek ki neymiş, buradan demokratikleşme yönünde bir sonuç çıkmazmış. İktidar, iktidarda kalmak için bundan sonra da elindeki bütün araçları kullanacak. İstanbul’da Boğaziçi’ni Büyükşehir’in uhdesinden çıkartarak cumhurbaşkanlığına bağlamak da adı konulmamış bir kayyum zihniyetidir. Biz başta söylemiştik. Bizim gördüğümüz zulüm, sizin zihninizde yer etmezse bununla siz de karşılaşırsınız diye uyarmıştık. Ne yazık ki bu konuda haklı çıkmaktan dolayı üzgünüz” diye belirtti.    'YARGI SAVAŞ HUKUKU GİBİ İŞLİYOR'   Partilerinin eski milletvekillerine dönük yargının tutumunu da eleştiren Turan, yaşananların yargıyla açıklanabilecek bir mesele olmadığını bunun tamamen bir savaş hukuku olduğunu dile getirdi. Partilerine dönük saldırıları kumpas ve organize edilmiş saray kararları olarak yorumlayan Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “En son yargının Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan için alınan kararlar adaletle yargıyla açıklanabilecek bir mesele değil, bu bir savaş hukuku. Onların siyasi rehine olduğunu biz başından beri söylüyorduk. Ama Erdoğan çıkıp ‘gereğini yaparız’ dediğinde bütün kamuoyuna bunun bir hukuki süreç değil, saray tarafından organize edilmiş bir kumpas olduğunu, bir rehin alma operasyonu olduğunu bütün dünyaya ilan etmiş oldu. Dolayısıyla buradan ileriye hukuk kağıtlarına bakarak, bir öngörüde bulunmak ne yazık ki mümkün değil. Oysa hukukun en önemli özelliği ön görülebilir olmasıdır. Vatandaş, neyi yaparsa başına ne geleceğini bilir. Fakat Türkiye’de saraya bağlı bir adalet mekanizması çalıştığından dolayı karşılaştığımız tablo bu. Ben bu sürecin biraz daha derinleşeceğini düşünüyorum. Yargıdaki kararlar akıl alır gibi değil.  Gerçekten dünyanın neresinde olursa olsun anlatsanız insanlar bunu ciddiye almaz komik gelir inanmaz böyle bir şeye. Ancak insanların inanmadığı şeyleri biz ne yazık ki bir kâbus olarak yaşıyoruz” dedi.    ‘YARGI PAKETİ İMAJ YARATMAK İÇİN’   Gündeme “Yargı Reformu” olarak bilinen ve büyük vaatlerle sunulan yargı paketlerinin de demokratikleşme imajı yaratmak için piyasaya sunulduğuna değinen Turan, “İlk dönemden itibaren, bizim bu yargı paketine ilişkin düşüncelerimiz netti. Hiç kuşkusuz arkadaşlarımız adalet komisyonunda ve diğer komisyonlarda yargı paketinin gerçekten ihtiyacı karşılaması için çaba sarf etti. Ancak AKP iktidarı demokratik bir özü içinde barındırmayan bir iktidar. Kimse kendisinde olmayanı başkasına veremez. Bu kadar ciddi bir sıkışmışlığın içerisinde AKP’nin demokrasiden yana adım atmasını beklemek zaten safdillik olur. Bizim de böyle bir beklentimiz yok" değerlendirmesinde bulundu.    ‘İKTİDAR ARTIK GİDİCİ’   Partilerine dönük saldırılara karşı direnerek daha güçlü olacaklarını dile getiren Turan, iktidarın gidici olduğunu ve bundan kaynaklı da saldırgan bir tavır içerisinde olduğunu belirtti. Turan devamla, “Hiç kimse enseyi karartmasın. Artık iktidar gidici. Bütün bu yaşadıklarımız iktidarın güçsüzlüğünden kaynaklı. Güçsüzleştikçe daha fazla saldırıyorlar. Bu açıdan artık bir sürecin sonuna doğru geliyoruz ve hepimiz tarihe tanıklık ediyoruz. O nedenle bütün halkımız, örgütlerimiz tarihin bu önemli kırılma döneminde üzerine düşen devrimci görevleri yerine getirmeli. HDP daha önce yaptığı şey her neyse onu yapmaya devam edecek. Kendi bünyesinde eksikleri neyse bunlarla en açık biçimde yüzleşecek ve özeleştiri mekanizmalarını işleterek buradan ileriye daha da güçlü yol alacak. HDP’nin ucu dönmez serveti yok, topu tüfeği yok. Yalnızca kendisini HDP’nin çoğulculuğunda bulan, arkasında kilitlenmiş milyonlar var. Bizim gücümüz tam da buradan geliyor” diye konuştu.    MA / Ergin Çağlar