Sümeyye Boz: Halkın bütçesi savaşa ayrılıyor 2024-12-14 16:41:09   ANKARA - Bütçe görüşmelerinde konuşan DEM Partili Sümeyye Boz, halka ayrılması gereken bütçenin savaşa ayrıldığını söyledi.    AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Meclis’e sunulan 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda devam ediyor. Kurulda bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe teklifleri görüşüldü.   EŞİTSİZLİĞE DİKKATİ ÇEKTİ    Görüşmelerde söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, milyonlarca çalışanın açlık sınırın altında yaşadığını söyledi. Sümeyye Boz, “Bu bütçe, halkın emeğini ve alın terini sömürmekle kalmıyor, aynı zamanda sosyal adaletin ölümünü temsil ediyor ve toplumsal barış umudunu yok ediyor. Bu bütçede kadınlar, çocuklar, işçiler, emekliler, emekçiler, gençler, Kürtler, Aleviler ve toplumun diğer ötekileri yok. Bu bütçe, yok sayılanların adeta cellatlığını yapıyor” dedi.   Sümeyye Boz, kadınların düşük ücretlere mahkum edildiğini söyledi. Kadınların toplumsal ve kamusal alandan dışlandığını, ekonomik eşitsizliğin derinleştiğini dile getiren Sümeyye Boz, “Hükümetin gündeminde ‘Kadının kariyeri anneliktir’ masalları varken, bizim gündemimizde kadın yoksulluğu var. Karşımızda toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bütçeleme yok” şeklinde konuştu.    ‘SEFALET ÜCRETİ’   Emeklilerin yaşadığı sorunlara dikkati çeken Sümeyye Boz, "Emekli maaşının yoksulluk sınırının yarısının altında olacağı bir masaya oturmak, işçiyi ve 16 milyon emekliyi satmaktır. Türkiye'de asgari ücret artık bir istisna değil, milyonlarca çalışanın hayatta kalma savaşı verdiği bir sefalet ücreti hâline gelmiştir” dedi.    Sümeyye Boz, şunları söyledi: "Bu ücretle kirasını, faturasını, okul masraflarını, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilir mi bir halk? Karşımızda silahlanmaya ve çatışmacı politikalara tahsis edilen korkunç bir meblağ var. AKP iktidarı ‘Savaş ve güvenlik harcamaları’ adı altında toplumu da barıştan uzaklaştıran bir konumdadır. 1 trilyon 608 milyon TL halkın ihtiyaçlarını karşılamak, refahını artırmak, yoksulluğu bitirmek veya temel ihtiyaçları karşılamak için kullanılması gerekirken, iktidar tercihini çözüm değil, çözümsüzlük, savaş ve çatışmadan yana yapmıştır.    SAVAŞIN MALİYETİNİ KİM ÖDÜYOR?   Halkın yoksullukla, işsizlikle boğuştuğu bu dönemde savaşa ayrılan bu devasa bütçe milyonlarca insanın yaşam koşullarını iyileştirmek için kullanılabilirdi. Elektrik faturasını ödeyemeyen, çocuğuna süt alamayan bir halk için bu parayla ne yapıldı? İHA'lar alındı, SİHA'lar alındı ve asimetrik bir savaşın harcamaları gerçekleşti. Yani biz yaşamın kutsallığından söz ederken, bu tutum ve yaklaşım ölümü finanse etmekten başka hiçbir şey değildir. Bu savaşın maliyetini kim ödüyor peki? Bu ülkede yaşayan bütün yurttaşlar ödüyor. İşçiden, çiftçiden, öğrenciden, emekliden, emekçiden yani çalışan herkesten alınan her bir kuruş bu savaşa akıtılıyor."