Pir: AKP, İsrail'in yanında Filistin'in karşısında 2018-05-17 09:45:09   İZMİR - İsrail'in Filistinlilere dönük katliama varan saldırılarını değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekili ve NATO Parlamenterler Asamblesi Ziya Pir, AKP'nin her dönem İsrail hükümetinin anında Filistin halkının ise karşısında olduğunu belirtti.   ABD’nin, İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını protesto eden Filistinlilere dönük İsrail saldırılarda 60’ı aşkın Filistinlinin hayatını kaybetmesi sonrası birçok merkezde İsrail ve ABD protesto edilirken, tepkiler gelmeye de devam ediyor. Türkiye'nin 3 günlük yas ilan etmesinin ardından kamuoyundan İsrail ile yapılan anlaşmaların iptal edilmesi talepleri yükselirken, HDP ve CHP'nin İsrail'e yaptırım uygulanmasına dönük verdiği soru önergeleri ise AKP'nin oyları ile reddedildi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili ve NATO Parlamenterler Asamblesi Ziya Pir, AKP'nin İsrail ile olan ilişkilerini değerlendirdi.   ‘KUDÜS 3 SEMAVİ DİNİN BAŞKENTİDİR’   ABD'nin Ramazan Ayı öncesi tek taraflı olarak atmış olduğu adımın bilinçli bir provokasyon olduğunu belirten Pir, sadece Filistin halkının değil, semavi dinlerin de provoke edildiğine dikkat çekti.    Pir, “Kudüs 3 semavi dinin başkentidir. Hem Hıristiyanların, Musevilerin hem de Müslümanların. Kim hangi dinde girişimde bulunursa bulunsun provokasyondur. Ama son 70 yıldır özelikle bu provokasyonları İsrail hükümeti yapmıştır. 1948’den beri Filistin topraklarında İsrail devleti kurulmuştur. Bu devlet, kendi topraklarını sürekli genişletmektedir. Filistin halkının yaşam alanlarını işgal etmektedir. Filistin’in durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Kendi topraklarından kaçarak başka topraklara sığınmak zorundalar. Ekonomik ve siyasi durumları her gün daha kötüye gidiyor. İsrail ise, tam tersini yapıyor. Onların topraklarına hep el koyuyor. Onları yerlerinden yurtlarından ediyor. Hem kendi medya ağı üzerinden hem de sinema sanat ağı üzerinden kendilerini meşrulaştırıyorlar” dedi.   ‘ERDOĞAN’IN İMZASI VAR’   ABD, İngiltere ve Almanya'nın ise İsrail ile dayanışma içerisinde olduklarını sürekli tekrarladıklarına işaret eden Pir, Filistin halkının böyle bir destek gücünün olmadığını dile getirdi.    Yine 14 Mayıs'ta yapılan provokasyonlarda 60 yakın insan hayatını kaybettiğini belirten Pir, bu tür katliamların önünü açanlardan birinin de Türkiye olduğunu ifade etti.  Pir, 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye yardım götürülürken uluslararası sularda İsrail ordusunun saldırısına uğrayan ve 9 Türkiye yurttaşının yaşamını yitirdiğini Mavi Marmara olayını da hatırlattı. Pir, şunları söyledi:    “Türkiye de 20 milyon dolarlık bir sadakayı kabul ederek bütün davaları düşüren bir protokol imzalamıştı. O skandal protokolün hiçbir Müslüman hiçbir Türkiyelinin hiçbir Filistinlinin kabul etmesi mümkün değil. Devletlerarasındaki protokollerde ülkelerin başkentleri imzalanır. Protokollerin birinde Ankara yazıyor. Öbüründe Tel Aviv’de yazmıyor. İsrail’in başkenti Tel Aviv’dir. Ama Kudüs yazıyordu.    Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun altında imzası var. Bundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti hükümeti AKP rejimi, İsrail’in başkenti Tel Aviv’i Kudüs’e taşımasının altına imza atmıştır. Bu durum mazlum halkın durumunu istismar etmekten başka bir şey değildir. Hiç kimse İsrail ülkesinin yaptığını kabul etmiyordur. Sağından soluna herkes kınıyor. Dolayısı ile bunun propagandasını yapmakta yine şizofreni bir durumdur.”   ‘BU İKİYÜZLÜLÜK VE RİYAKÂRLIKTIR’   Yine Türkiye’nin İsrail ile ticari, siyasi ve askeri alanlarda işbirliği imzalarının olduğu üzerinde duran Pir, “Ticaret herkes ile yapılır ama diyelim ki sen başka bir halkla zulüm eden birine boykot etmek durumundasın. Devletlerarasında böyle sözleşmeler de var. Türkiye işte bunu yapmıyor. Ticaret hacmi 2 veya 1 milyon dolar iken bu ay 15'e katlamış durumda. İşte bunun da büyük bir kısmı petrol ve silah anlaşmasından doğuyor. Bu tür iş birliğini biz kınıyoruz. Katliam olan yerlerde katliamı yapan devletler ile siz askeri iş birliği yapamazsınız. O hem etik olarak doğru değil, hem de hukuken doğru değil. Ama AKP hükümeti hem bunu yapıyor. Hem İsrail'in her yaptığını destekliyor hem de 'Filistin’in yanındayız' diye mitingler düzenliyor.    Bu ikiyüzlülük ve riyakârlıktır. Şuan seçimler var. Elbette seçimlere yönelik oynuyor. Türkiye’deki kendi tabanına Türkiye’deki Müslümanlara ve vicdanlı insanların gazını alma durumudur. Orada o kadar insan ölmüş onların kanı üzerinden şov yapmaktan başka bir şey değildir. Bizim vicdanımız buna el vermez” dedi.   ‘BİR TARAFTA İSRAİL’İ KINIYORLAR DİĞER TARAFTAN DA İŞ BİRLİĞİ YAPIYORLAR   Pir, İsrail’in Filistin’de yaptıklarının benzerini Türkiye'nin Efrin'de yaptığını da söyledi.   İsrail'in BM ya da diğer uluslararası kurumları tanımamasını, Türkiye'nin BM'nin ateşkes kararına uymaması ile eşdeğer olduğunu dile getiren Pir, İsrail ile Türkiye'nin benzer politikalar yürüttüğünü söyledi. Pir, bu konuda “Ne yazık ki bu günlerde güçlü olan lobisi olan ve parası olan ülkeler güçler her zaman kendini haklı olarak göstermiştir. Bu maalesef Filistin ve Efrin için de böyledir. Kimse AKP ve MHP koalisyonunun bu konu üzerinde şov yapmasına izin vermemeli. Bu konu üzerinden seçim mitingleri düzenlenecek bir durum değildir. Biz Meclis Genel Kurulu'na genel görüş talebinde bulunduk. İsrail’le olan özelikle askeri işbirliğin bitirilmesi talebinde bulunduk. Bu bizim niyetimizi göstermiştir. Ama AKP ve MHP koalisyonu bunu ret etti. Bir tarafta İsrail’i kınıyorlar diğer taraftan da bu terör devleti ile iş birliği yapıyorlar. AKP hükümeti her zaman İsrail’in yanında Filistin halkına karşı olmuştur” değerlendirmelerinde bulundu.