10 Ekim Ankara Katliamı’nın adalet çığlığı: Duymak Zorundasınız

img

ANKARA - Kamu vicdanında adetin yerini bulmadığı 10 Ekim Ankara Katliamı’na dair yapılan yargılama sürecini anlatan “Duymak Zorundasınız” adlı kitap, katliamın yıldönümünde raflardaki yerini aldı.

 
DAİŞ’in 10 Ekim 2015 yılında gerçekleştirdiği bombalı saldırısı sonucu 103 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce insanın ise yaralandığı Ankara Katliamı’na dair yapılan yargılama süreci  "Duymak Zorundasınız" ismiyle kitaplaştırıldı. Kor Kitap etiketiyle çıkan kitap, katliamın 4’üncü yılında raflardaki yerini aldı.
 
10 Ekim Davası Avukat Komisyonu'nun katkılarıyla Avukat Gülşah Kaya, Hukuk Doktoru Barış Işık, Evrensel Gazetesi Ankara Temsilcisi Birkan Bulut ve Kor Kitap Editörü Fulya Alikoç tarafından kolektif bir çalışmanın ürünü olarak hazırlanan kitap, okuyucularla buluştu.
 
Kitapta, 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen Emek Barış ve Demokrasi mitingine yönelik saldırıdan açılan davanın karar duruşmasına kadar geçen süreçte yaşananlar ve yakınlarını kaybedenlerin verdiği adalet mücadelesi anlatılıyor.
 
ADALET MÜCADELESİNE TANIKLIK EDİYOR
 
10 Ekim Katliamı Davası üzerinden toplumsal belleğe katkıda bulunmanın yanı sıra kitabın irdelediği temel konulardan biri, devletin selefi örgütlerle girdiği “çıkar ilişkisi”.
 
TARİHE BIRAKILMIŞ BİR KANIT
 
Yine yargının dava duruşmalara yansıyan tutumunun bu süreçte karşılaşılan çarpıcı örneklerle aktarıldığı kitap, aynı zamanda katliamlarla anılan bir döneme dair tarihi bir kayıt niteliğinde. Miting meydanından yükselen barış talebinin bomba sesi ile bastırılması, mahkeme heyeti hüküm verse de, kamu vicdanında yerini bulmayan adeti talebi, “Duymak zorundasınız” ile çığlığına dönüştü.
 
Katliamla ilgili duruşmaları ilk günden itibaren yakından takip edip, kitabın yazarlarından biri olan Evrensel Gazetesi Ankara Temsilcisi Birkan Bulut, 10 Ekim Ankara Katliamı dava sürecini ve kitabı değerlendirdi.
 
 'CİHATÇILARIN ÖRGÜTLENMESİNE YILLARCA GÖZ YUMULDU'
 
"Türkiye yakın tarihinin en kanlı saldırısı olan 10 Ekim Katliamı, 7 Haziran seçimlerinin ardından tek başına hükümet kuramayan iktidarın ülkeyi nasıl bir bataklığın içerisine sürüklendiğinin en acı örneği oldu" diyen Bulut, Diyarbakır ve Suruç katliamlarının ardından onlarca istihbarat raporuna rağmen, Ankara'da düzenlenen barış mitingine yapılan bu saldırıya dair gerekli önlemlerin alınmadığını hatırlattı. Bulut, kitabın konusunu oluşturan dava sürecinde ortaya çıkan delillerin ise, bir kez daha emniyet tarafından takip edilen cihatçıların örgütlenmesine yıllarca nasıl göz yumulduğunu gösterdiğini ifade etti.
 
'KAMU GÖREVLİLERİ KORUNDU'
 
Bulut, dava sürecinde kamu sorumluluğunun da üzerinin örtüldüğünü belirtti. Bulut, "Katliamın ardından yaralılara gaz sıkan polislerden, sınırda IŞİD emirleriyle pazarlık yapan askerlere, delillerin karartılmasına neden olan yargı mensuplarına kadar kamu görevlileri korundu. Avukatların taleplerine yanıt olarak 'Memurumu teröristlerle birlikte sanık yapmam' denildi. Katliamdan sonra oylarının arttığını söyleyen Davutoğlu, o dönem yaşananları bugün yeni parti girişimi çalışmalarının malzemesi haline getiriyor. Dönemin Başbakanı Davutoğlu başta olmak üzere katliamın siyasi sorumluluğunun üzerine gidilmedi" dedi.
 
'10 EKİM MİTİNGİNİN BARIŞ TALEBİ HALA GÜNCEL'
 
Bulut, "Duymak Zorundasınız” ile açtıkları 'eski defterler'i bugün yaşananlarla birlikte ele aldıklarında barış talebinin hala ne kadar güncel olduğunu bir kez daha gördüklerini ifade etti.
Hazırlanan kitap, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği'nin organize ettiği anma programı kapsamında bugün Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nde yapılacak etkinlik ile tanıtılacak.