Mezopotamya'nın son kalan can damarı kesilmek isteniyor!

img

BATMAN - Ilısu Barajı nedeniyle Mezopotamya'nın son kalan can damarı Dicle Nehri de yok edilmek isteniyor. Barajla birlikte 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf su altında kalacak, vadideki canlılar olumsuz etkilenecek ve Dicle nehir statüsünü kaybedecek. 

 
Dünyanın en verimli tarım arazileri bulunan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan Mezopotamya coğrafyasının iki can damarlarından olan Fırat Nehri'nden sonra şimdi de Dicle Nehri, Ilısu Barajı nedeniyle yok edilmenin sınırında bekliyor. Su tutma işlemlerinin devam ettiği barajda, tam kapasite su tutulması durumunda 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf ile birlikte 199 yerleşim yerinin yanı sıra yukarı Mezopotamya'nın can damarı olan Dicle Nehri, nehir statüsünü kaybedecek, endemik bitkiler, insan ve doğa yaşamı yok edilerek binlerce yıllık eko sistem, 50 yıl ömrü olan bir baraja kurban edilecek. 
 
FIRAT KAPLUMBAĞASI ARTIK YOK
 
Kaynağını 3 bin 290 metrelik rakımda Murat ve Karasu'nun birleşmesi ile oluşan Fırat Nehri, Erzincan, Dersim, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Antep ve Urfa şehirlerinden geçerek Basra Körfezi'ne dökülüyor. 2 bin 800 kilometrelik uzunluğu ile Ortadoğu'nun en uzun nehri olarak kayıtlara geçen nehir, binlerce yıl insanlar ve canlı türleri için yaşam kaynağı oldu. Fakat nehir üzerinde kurulan Atatürk, Keban, Karakaya, Birecik ve Karkamış barajları nedeniyle bölge ikliminin yanı sıra ender rastlanan canlı türlerinden Fırat Kaplumbağası'nın nesli de sona erdi. Barajlar nedeniyle nehir etrafında bulunan birçok canlı türü Dicle Nehri'ne sığınarak burada kendilerine yaşam alanları buldu. 
 
KOÇERLERİN YOLLARI KAPANACAK
 
Barajlardan dolayı Fırat nehir yatağını terk eden canlılar ve Dicle Nehri etrafındaki canlı türleri ise bu defa Ilısu Barajı'nın tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Bahar aylarında binlerce hayvanın bulunduğu sürüleri, Dicle Nehri ve Botan Çayı'nın birçok geçiş noktasını kullanarak yaylalara çıkaran koçerler de barajdan etkilenecek. Ilısu Barajı ile birlikte yaklaşık 90 kadar geçiş noktası su altında kalarak yaylalara çıkışı engelleyecek. Geçiş noktalarının yanı sıra yaylalara çıkmayan ve Dicle Nehri kenarında hayvanlarını otlatan koçerlerin de maruz kalacağı durum göz önünde bulundurulduğunda hayvancılığın bölge kentlerinde durma noktasına gelmesi bekleniyor.
 
EKOSİSTEM
 
Nehrin etkilenmesinin yanı sıra Dicle Vadisi boyunca birçok içme suyu kaynağı da bulunuyor. Su altında kalacak olan kaynakların yanı sıra vadi boyunca yer alan birçok kanyon ve su yolları da su altında kalarak ekosistem yok olacak. 
 
KORUMA ÇABASI YOK
 
Barajın yaratacağı yıkımın doğa etkisi üzerindeki etkisi şu ana kadar tartışılmazken, bugüne kadar Dicle vadisinde yaşayan canlı türlerinin korumasına ilişkin için de tek bir adım atılmış değil. Çevre örgütlerinin birçoğunun da Dicle Vadisi'nde canlı türlerine yönelik ciddi bir koruma çabası bulunmuyor. 
 
MA / Metin Yoksu