Haldun Dormen: Umut, içimizdeki en büyük ilham kaynağı

img

VAN – Hem yazıp hem de rol aldığı “Bir Zamanlar Gazinoda" oyununu sahnelemek için Van’a ilk kez gelen duayen tiyatrocu Haldun Dormen, “Herşey Çok Güzel Olacak” diyen sanatçılara iktidar cephesinden gelen tehditleri eleştirdi. Oyunların özgür oynanması gerektiğini söyleyen Dormen, “Umut, içimizdeki en büyük ilham kaynağıdır" dedi.

 
Türkiye'nin duayen tiyatrocularından Haldun Dormen, hem metnini yazdığı hem de başrolünde oynadığı "Bir Zamanlar Gazinoda" adlı oyununu sahnelemek için Van’a geldi. İlk kez geldiği kentte, bir günde iki kez sahneye çıkan Dormen’in sahnelediği oyunlar kapalı gişe oynadı. Öyle ki yoğun ilgi nedeniyle kimi tiyatroseverler salonun boşluklarına eklenen sandalyelerden oyunu izledi.
 
Usta oyunca Haldun Dormen'e, Kerem Atabeyoğlu, Gülen Karaman, Almila Uluer, Caner Tör ve Murat Buyruk’un eşlik ettiği oyun, yıllar önce yaptıkları tüm oyunlarla izleyenleri kırıp geçiren, herkesin gönlünde taht kuran ama şöhretleri artık geçmişin tozlu raflarında kalan iki eski komedyenin bir TV programı için bir araya gelişini konu alıyor. Oyunda geçmişte yaşanan tatsız bir olaydan dolayı bir gece yollarını ayrılan ve yıllarca görüşmeyen iki komedyenin hiç beklenmedik bir anda gelen teklifle yeni bir proje için tekrar bir araya gelmesi ve sonrasında yaşananlar anlatılıyor. 
 
BU SEZON 4 OYUN SAHNELİYOR
 
91 yaşındaki Dormen, "Bir Zamanlar Gazinoda" oyununun yanı sıra bu sezon Moliere'nin "Kibarlık Budalası", The Companies Tiyatrosu’ndan uyarladığı "Daha Neler" ve "Küllerin Arasından" adlı oyunlarla tiyatroseverlerinde karşısına çıkıyor. 
Dormen, Vanlı tiyatroseverlerin büyük beğenesini toplayan sahnelediği oyunu sonrası Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuştu. 
 
‘YORULMA KABİLİYETİM YOK’
 
Öncelikle bu kadar yoğun bir tempoya nasıl dayandığını sorduğumuz Dormen’in yanıtı “Benim yorulma kabiliyetim yok. Yorulma yeteneğim yok benim. Sevdiğim işi yapıyorsam etrafımda yönetmenim, arkadaşlarım, oyuncu arkadaşlarım, sevdiğim insanlar varsa ve inandığım insanlarsa hiç yorulmam" oldu.
 
‘VAN GÖLÜ VE AKDAMAR ADASI İNANILMAZ’
 
İlk kez geldiğini belirttiği Van'a, daha önce hiç gelmemiş olmasının üzüntüsünü yaşadığını da ifade eden Dormen, Van'ı ve insanlarını çok sevdiğini söyledi. Dormen, "İnanıyorum ki Van çok yakında Türkiye'nin en önemli turistik yerlerinden biri olacak. Bundan hiçbir kuşkum yok. Bu durum 5-6 yıla kalmaz kendisini gösterir. Çünkü bu kentin beğenilmemesine ve sanat, turizm anlamında kullanılmamasına imkan yok" diye belirtti.
 
Kentte sanatsal anlamında daha çok şeyin yapılması gerektiğini söyleyen Dormen, özellikle Akdamar Kilisesi ve adasının iyi değerlendirilmesi gerektiği görüşünde. Dormen, bu konuda sadece belediyelerin bir şeyler yapmasının yeterli olmayacağını, herkesin destekleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini de vurguladı.
 
Kente yaşayan herkesin sanatını iyi icra edebileceği alanların olmasının önemi üzerinde duran Dormen, "Bence Van sahili ve Akdamar, dünya çapında bir yer. Orada otellerin, turistik yerlerin yapılması kente çok büyük bir değer katar. Ama bunlar yapılırken doğru bir mimari çerçevesinde yapılması gerekiyor. Bence buraların değerlendirilmesi bu kenti çok daha güzelleştirecektir. Çünkü Van Gölü ve Akdamar Adası inanılmaz bir şey” dedi.
 
'SANATÇILAR FİKİRLERİNİ ÖZGÜRCE SÖYLEYEBİLMELİ'
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin YSK tarafından yenilenmesi kararı sonrası Ekrem İmamoğlu'nun "sanatçılar konuşmalı" çağrısıyla birlikte "Herşey çok güzel olacak" kampanyasına katılan birçok sanatçı, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidar cephesi tarafından tehdit edilmişti. 
 
Bu kampanyaya destek veren isimlerden biri olan Haldun Dormen, iktidarın İmamoğlu’na destek veren bu sanatçılara yönelik ‘kariyerleri zarar görür’ tehdidine ilişkin ise, şunları söyledi: 
"Eğer ben kariyerimi kaybedersem şaşarım. Sanatçıların söz söylemesine karşı çıkmak, çok yanlış bir şey. Sanatçılara bu yönlü saldırılmasına karşıyım. Herkesin fikrini her yerde söylemesi gerekiyor. Sanatçılara dönük bu tür yaklaşımları kabul etmiyorum. Yine oyun ve sanata dönük bir takım saldırıları asla kabul etmem mümkün değil." 
 
'SİYASETİN BİR BASKI ARACI OLDUĞU MUHAKKAK'
 
Sahnelediği oyunlara bu güne kadar herhangi bir sansür uygulanmadığını, ancak başka oyunlara sansür uygulandığı yönünde bazı durumların olduğunu dile getiren Dormen, "Mesela bir kaymakam veya belediye başkanı oyunu oynatmayabiliyor ya da 'biz oyundaki bu cümleyi beğenmedik' deyip kaldırabiliyorlar. Buna hiç kimsenin hakkı yok. Türkiye'nin 60'lı, 80'li yıllarında oynayacağımız oyunların tekstlerine ilk olarak hükümetin kurumları bakar ve oyunun oynanıp oynanmayacağına karar verirdi. Bu uygulamanın kaldırılması güzel bir şey ama şimdi de biri gelip oyunu izledikten sonra 'bu oyun oynanmaz' dediğinde oyun kalkıyor. Ben sağ düşünebilirim, sol düşünebilirim, diktatörce de düşünebilirim, diktatörlüğe karşı da olabilirim. Ama oyunların özgür oynanması gerekiyor. Ben 60 yıldır bunun mücadelesini veriyorum" diye konuştu
Usta oyuncu, siyasetin sanat üzerinde bir baskı aracı olup, olmadığı yönündeki soruya ise "Siyasetin bir baskı aracı olduğu muhakkak. Bizim tiyatro oyunu bunu çok fazla hissetmese de böyle bir durum var" yanıtı verdi.
 
'KÜRTÇE BİLMEMEME RAĞMEN KÜRTÇE OYUN SAHNELEDİM'
 
2010 yılında Cevat Fehmi Başkut'un "Buzlar Çözülmeden" adlı eserinden uyarlanan "Bir Kış Öyküsü" müzikalini, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi oyuncularıyla birlikte sahneye "Çirokek Zivistanê" adıyla uyarlandığını hatırlatan Dormen, bu tür şeylerin sıklıkla yapılması gerektiğini ifade etti.
 
Dormen, bu konuda "Diyarbakır'da bir Kürtçe oyun sahneledim. Kendi oyunum Kürtçeye çevrilerek, o müzikali sahneye koydum. Hatta kendim bir kelime Kürtçe bilmeden bunu yaptım. Yani çok güzel bir sistem ortaya koyduğumu düşünüyorum. Bu tip şeylerin daha sıklıkla yapılması lazım. Onlar da çok mutlu oldu, ben de çok mutlu oldum. Büyük bir yakınlaşmaya da fırsat oldu. Sanat çok güzel bir şey. Ben zaten ırkçılığa inanmıyorum. Bizim görevimiz tiyatro yapmak, dalaşmak değil. Doğru düzgün tiyatro yaparsanız, zaten savaşıyorsunuz. İyi tiyatro yapmak, doğru tiyatro yapmak, abartmadan tiyatro yapmak gerekiyor. Benim hayatta en çok karşı çıktığım şey abartıdır. Yaşamımda da, sahnede de abartıdan kaçtım" ifadelerini kullandı. 
 
'HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK'
 
Türkiye'nin tiyatro açısından parlak bir dönemi yaşadığını söyleyen Dormen, özellikle alternatif tiyatrolarda müthiş işler yapıldığını dile getirdi.
 
Yeni genç yazarlar, yönetmenlerin çıktığını kaydeden Dorman, ülkedeki diğer sosyal ve siyasal durumların da değişeceği umudu içerisinde. Dorman, bu umudunu ise “Bugün bu durumlar var ama yarın yok. Her şey normale girecek bence. 'Her şey güzel olacak' diyoruz ve her şey güzel olsun. Ben her şeye umutla bakarım. Bu yaşta ayakta olmamın en büyük nedenlerinden bir tanesi de hayata umutla bakmamdır. Gençlerin de her şeye umutla bakmalarını ısrarla öneririm. Ben hayatımda hiç karamsarlık hissetmedim. Zaman zaman sinirlendiğim şeyler oluyor ama beni karamsarlığa götürecek kadar rahatsız etmiyor" sözleriyle dile getirdi.
Vanlı gençler azimlerini kaybetmesinler
 
‘UMUT İÇİMİZDEKİ EN BÜYÜK İLHAM KAYNAĞIDIR
 
Bunları söyleyen Dormen, özellikle Vanlı gençlerden azimlerini kaybetmemelerini istedi. Dormen, "Van'da da bir takım tiyatro çalışmalarının olduğunu görüyorum. Ayrıca Devlet Tiyatrosu'nun burada olması müthiş bir şey. Gördüğüm kadarıyla kentte alternatif tiyatrolar da başladı. Van çok medeni  ve çok hareketli bir kent. Bu hareketlilik içinde güzel tiyatrolar da yapılır. Vanlı gençler azimlerini kaybetmesinler. Hangi işi yapıyorlarsa yapsınlar ama kesinlikle umutlarını kaybetmesinler. Umut içimizdeki en büyük ilham kaynağıdır" dedi.
 
MA / Adnan Bilen – Ayşe Sürme