Cizre'deki tarihi mekanda dil paneli: Otoasimilasyonun çarkındayız

img

ŞIRNAK - Cizre'deki tarihi Mehmet Ağa Kasrı'nda Kürt Dil Bayramı dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Kürt yazarlar, otoasimilasyon uyarısında bulunarak, "Yazılı dili ilerletmeliyiz" çağrısında bulundu. 

Şırnak'ın Cizre ilçesindeki belediyeye ait tarihi Mehmet Ağa Kasrı'nda, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla "Dil, toplum ve asimilasyon" adlı bir panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Dündar Boti'nin yaptığı panele konuşmacı olarak yazarlar Bahadin Robar ve Mîrza Ronî katıldı. Panele, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Belediye eşbaşkanları Berivan Kutlu ve Mehmet Zırığ'ın yanı sıra, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda yurttaş da  katıldı.
 
ROBAR'DAN OTOASİMİLASYON UYARISI
 
Panelde ilk söz alan Bahadin Robar, Celadet Elî Bedirxan'ın 1932 yılında Şam'da çıkardığı Kürtçe Hawar dergisinin önemine değindi. İnsanların isimleriyle tanındığı gibi ulusların da dilleriyle tanındığına dikkat çeken Robar, bundan kaynaklı Kürtçenin Kürt halkı açısında vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurguladı. Günümüzde annelerin çocuklarına Kürtçe isimler verdiğini ancak onlarla Kürtçe konuşmadığına vurgu yaparak otoasimilasyon üzerinde duran Robar, "Asimilasyonu bir kenara bırakalım. Şimdi otoasimilasyon en büyük tehlike. Her geçen gün Kürtçe konuşma daha da azalıyor. Otoasimilasyonun çarkındayız" uyarında bulundu. 
 
"Gittikçe sistemin dilimize yaklaştığı zihniyetle hareket ediyoruz" diyen Robar, küçük yaştaki çocukların mutlaka anadillerini öğrenmesi gerektiğini belirterek, "Yoksa okul çağında anadillerini öğrenmeleri mümkün değil" diye ekledi.  
 
RONÎ: YAZILI DİLİ İLERLETMELİYİZ
 
Ardından konuşan Mîrza Ronî ise, dilin önemine değinerek, "Dilimize kelepçe vurulmasına izin vermemeliyiz" dedi. Dili yasaklı olanın özgür yaşayamayacağına dikkat çeken Ronî, Kürtçe üzerindeki baskılar üzerinde durdu. Tarihten günümüze kadar birçok dilin eriyerek, yok olduğunu hatırlatan Ronî, Kürtçenin ise bazı dengbêj, çîrokbêj ve yazarlar sayesinde günümüze geldiğine işaret ederek, "Sadece konuşmakla dili istenilen düzeyde yaşatamayız. Örneğin yazılı dili daha da ilerletmeliyiz. Bunu sadece bir kaç yazar, şair ya da kurumlara da bırakmamalıyız. Her kes elini taşında altına koymalı" çağrısında bulundu. 
 
Ronî, konuşmasının devamında ise, şehirleşmenin dil üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde durdu. 
 
Panel, bazı dengbêjlerin dinletisi ile son buldu.