Tiyatro Festivali’nde Zabel Yesayan’ın yaşamı sahnelendi

img

DİYARBAKIR - Amed Tiyatro Festivali programı kapsamında, BGST oyuncuları tarafından Ermeni yazar Zabel Yesayan’ın hayatının anlatıldığı “Zabel” oyunu sahnelendi. 

 
“Hakikat Özgür Kılar” sloganıyla bu yıl 7'ncisi düzenlenen Amed Tiyatro Festivali programı kapsamında Ermeni yazar Zabel Yesayan’ın hikayesinin anlatıldığı “Zabel” adlı oyun, Diyarbakır Kongre ve Kültür Merkezi Çand Amed Tiyatro Salonu’nda sahnelendi. Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) oyuncuları tarafından sahnelenen oyun, Yesayan’ın "Silahtarın Bahçesi” kitabından yola çıkılarak hazırlandı. 
 
1878, Üsküdar doğumlu Ermeni aydın Yesayan’ın yaşamının tiyatroya uyarlandığı oyunda, 24 Nisan 1915’te tutuklanan aydınlar listesinde olup İstanbul’dan kaçmayı başardığı mücadelesi anlatılıyor. 
 
Yaseyan’ı, aynı zamanda Duygu Dalyanoğlu ile birlikte oyunun senaryosunu yazan Aysel Yıldırım oynuyor. Oyundaki diğer oyuncular; Büşra Karpuz, Elif Karaman, Maral Çankaya, Miray Bal ve Nihal Albayrak çeşitli dönemlerde Yaseyan’ın yaşamına girmiş kişileri canlandırıyor. 
 
2 perdelik oyunun sonunda oyuncular uzun süre alkışlandı. Daha sonra sanatçı Rugeş Kırıcı, oyunculara hediye takdim etti. 
 
Amed Tiyatro Festivali Diyarbakır Kongre ve Kültür Merkezi Çand Amed Tiyatro Salonu’nda 5 Mayıs’a kadar sürecek.
 
OYUNUN KONUSU
 
Zabel Yaseyan, yıllarca sürgün hayatı yaşadıktan sonra, 55 yaşında “yeni anavatanım” dediği Sovyet Ermenistanı’na yerleşme kararı alır; ancak 1937’de Stalin’in “Büyük Temizlik” operasyonları sırasında tutuklanır. Oyunun hikayesi buradan, soğuk, karanlık bir hapishane hücresinden başlar. Oyunun bu birinci düzlemi Yesayan’ın, aslında hiçbir zaman işlemediği bir suçu işlediğini itiraf etmeye zorlandığı sorgu sahneleri üzerine kurulu. Yine oyunda geçmişe ait sahneler oluşturuluyor; hücrenin karanlığından ve sorgunun boğuculuğundan kaçmak isteyen Yaseyan’ın sığındığı anılar yer alıyor. Bu düzlemi “hatırlama” eylemi şekillendiriyor. Yaseyan; doğumunu, çocukluğunu, gençliğini, yazar olmaya nasıl karar verdiğini, Adana Katliamı’nı, 1915’te İstanbul’dan kaçışını hatırlıyor; bu anılardan güç alıyor ve sorgu komiserinin karşısında direniyor.