Hawar, Ronahî ve Roja Nû dergilerindeki folklorik yazılar derlendi

img

DİYARBAKIR - Wardoz Yayınları, Hawar, Ronahî ve Roja Nû dergilerinden çıkan tüm yazıları tasnifleyerek bir araya getirdi. 3 kitaptan oluşan setin hazırlanmasında yer alan yayınevi editörü Bahoz Baran, amaçlarının geçmişteki folklorik yazıların günümüzde rahatlıkla okunmasını sağlamak olduğunu söyledi. 

Diyarbakır’da Kürt folklorik çalışmalar üzerinde faaliyet gösteren Wardoz Yayınevi, “Dergilerin Folklor Seti (Seta Folklora Kovaran)” adıyla yeni bir çalışmaya imza attı. Türkçesi (yer-yurt arayan) olan Yayınevi, Kürt folkloruyla ilgili 3 ayrı kitaptan oluşan bir set ile okuyucularıyla buluştu. 
 
Kürt folkloruyla ilgili ilk yayın yapan Hawar, Ronahî ve Roja Nû dergilerinin tüm sayılarında çıkan folklorik yazılar tasnif edilerek birer kitapta bir araya getirildi. Hawar dergisindeki yazılar Mehpûs Serhedî, Ronahî dergisindekiler Mem Mukriyanî, Roja Nû dergisindekiler de Rênas Xendekî tarafından derlendi. 
 
YÜZLERCE YAZI TASNİF EDİLDİ 
 
Yüzlerce yazıların yer aldığı sette “öykü, fabl, masal, destan, efsane, kilam, stran, ninni, deyiş, atasözleri, bilmece, aşiret, coğrafya ve tarih” gibi konulardaki folklorik yazılar tasnif edilmiş. Her kitabın arkasında folklorik çalışmalarda kullanılan bazı kelimeler için de sözlük bölümüne yer verilmiş. 
 
Wardoz Yayınevi sahiplerinden editör Bahoz Baran, yayınladıkları folklor seti çalışması hakkında Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 
 
‘WARDOZ KÜRT FOLKLORU KAYBOLMASIN DİYE ÇALIŞIYOR’
 
Wardoz Yayınları denilince insanların aklına ilk olarak folklorun geldiğini söyleyen Bahoz Baran, folklorun canlı bir kavram olduğunu ifade etti. Baran, “Hem günümüz folkloru hem de geçmişte kayıt altına alınmış ve yazılmış folklorlar var. Günümüzdeki çalışmaları bir araya getiriyoruz. Kendi kültürümüzdeki tarihi folklorik eserlerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Çünkü, o folklorik yazılar metinler arasında kaybolmakla yüz yüze kalmış. İnsanların bu metinleri daha rahat ve kolay anlaması için biz de gün yüzüne çıkarıyoruz” diye konuştu. 
 
‘GEÇMİŞİN ÇALIŞMALARI GÜNÜMÜZÜ AYDINLATIYOR’
 
Bedîrxaniler ailesinin Kürt dili ve edebiyatına büyük değer atfettiğini söyleyen Baran, şöyle devam etti: “Biz onların (Bedîrxaniler) çalışmaları arasında folklorun aydınlığını da gördük. Onların çalışmalarının arasında folklorik çalışmalar var; fakat bunlar her biri bir yerde dağınık bir vaziyette duruyor. Bu folklorik yazıları bir araya getirmek ve derlemek istedik. Hawar, Ronahî ve Roja Nû dergilerinden anlamamız gereken, bu dergilerde folklor adına ne yapıldığıdır. Bu münasebetle set çalışmasına başladık. Hikayelerden tutun destanlara, masallara, şarkılara, atasözlerine kadar birçok edebiyat türü içerisinde çeşitli yazılar ve bu türlerle folklor konuşmuştur. Her 3 arkadaşımız, çalışmalar üzerinde durmuş ve tek tek yazıları derlemişlerdir.”  
 
‘FOLKLORİK ÇALIŞMALARA IŞIK VERMİŞ OLDUK’ 
 
Amaçlarının geçmişteki folklorik yazıların günümüzde rahatlıkla okunmasını sağlamak olduğunu dile getiren Baran, “İnsanların takılı kalmasını ve okuduklarından bir şeyler anlamasını istiyoruz. Her 3 kitabın imlasını günümüze göre derledik. Kelimelerinde herhangi bir değişiklik yapmadık. Folklorik kelimeler nasıl söylenmiş ve dile gelmişse o şekilde de yazılması gerekir ve bu da folklorik çalışmasının bir kaidesidir. Amacımız, o eski dergilerden birinin de buna benzer çalışmaların yapıldığının bilinmesidir. Yolumuzu aydınlatan Hawar, Ronahî ve Roja Nû dergileridir. Biz de bu folklorik çalışmalara yeni bir ışık vermiş olduk” diye konuştu. 
 
‘KOPYALAMA İLE DEĞİL TEK TEK YAZDIK’
 
Baran, “Dergilerin Folklor Seti (Seta Folklora Kovaran)”  adlı çalışmaya ilişkin de şunları söyledi: “Bir seneye yakındır bu proje üzerine çalışıyoruz. Dergilerin kopyalanmasını istemedik. Bu nedenle hepsini bire bir yazdık. Arkadaşlarımız, çalışmaya bir emek ve zaman harcadı. Daha önce de Ronahî ve Hawar dergileri yayınlanmıştı; fakat kimse Roja Nû dergisini yayınlamamıştı. Roja Nû kayıp bir dergi gibiydi. Her 3 kitabın sonuna, folklorik kelimelerin anlaşılması için bir de sözlük koyduk” dedi.
 
MA / Bilal Güldem