Kışanak'ın kitabı Mersin'de okuyucuyla buluştu

img
MERSİN – Gültan Kışanak'ın kaleme aldığı “Kürt Siyasetinde Kadının Mor Rengi” Mersin'de okuyucuyla buluştu.  
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mersin İl Örgütü tarafından, yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın cezaevinde yazdığı kitabı “Kürt Siyasetinde Kadının Mor Rengi” kitabı için imza günü düzenledi. Fanzine Cafe'de düzenlenen etkinlikte söyleşi de yapıldı. Akdeniz Belediyesinden görevden alınan Eşbaşkanı Yüksel Mutlu moderatörlüğünde düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak HDP Adana Milletvekilli Tülay Hatimoğulları ve araştırmacı yazar Kayüş  Çalışkman Gavrilof katıldı. 
 
Söyleşide konuşan Yüksel Mutlu, “İçerideki tutuklu kadınların mücadelesini bizler vereceğiz. Bu mücadele aslında kadınların baş eğmediği özgürlük mücadelesi ne kadar değerli olduğunu görüyoruz. Faşizm ne kadar saldırsa bile kadın mücadelesi sürecek” dedi. 
 
KİMLİK VE CİNS MÜCADELESİ 
 
Kürt kadınlarının hem kimlik hem de cins mücadelesi yürüttüklerini ifade eden Kayüş Çalışkman Gavrilof, kadınların tüm baskıya rağmen kimlik mücadelesi verdiğini ve bu yüzden cezaevine girdiklerini ifade etti. Kadın mücadelesinin her geçen gün arttığını gören Gültan Kışanak'ın Kürt kadınlarının yaşadığı sıkıntıları kitabında yazdığını ve bunun değerli bir çalışma olduğunu belirten Gavrilof, herkesin bu eseri okuması gerektiğini söyledi. 
 
TÜM KADINLARIN MÜCADELESİ
 
Son olarak konuşan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğuları, “Gültan’ın, 'ben biyografi yazmıyorum bu coğrafyada mücadele eden tüm kadınların mücadelesini kaleme alıyorum' demiştir. Doğduğumuz andan ölene dek yaşamımızın her alanında kadınların mücadelesini kaleme alması çok anlamlı. Kitaba katkı sunan tüm kadınlar cezaevinde, onlara da selamlarımızı iletiyorum. Sakine Cansız’ın ‘Hep Kavgaydı Yaşamım’ kitabı arasında benzerlikler görüyorum. Sara kendi yaşadıklarını, Gültan da kadın deneyimlerini aktarmış” dedi. Bölgede ve Türkiye'de kadın hareketlerinin önemli mücadeleler yürüttüklerine dikkat çeken Hatimoğulları, Kürt kadın hareketinin feodalizme karşı başlattığı büyük mücadelenin kitlesel örgütlenmelerle karşılık bulduğunu aktardı.
 
TEORİ KÜRT KADINLARIYLA PRATİKLEŞTİ
 
Hatimoğulları “Kadın kotası, pozitif ayrımcılık bu topraklarda nerelerde uygulandı diye baktığımızda Türkiye kadın hareketi teorik olarak ancak Kürt Kadın hareketi pratik olarak verdiği mücadele ile somutlaşmıştır. Bunun mücadelesi kolay olmadı. Parti ve dernek tüzüklerinde yer alması kolay olmadı, Kürt kadınları ağır bedeller ödedi. Ortadoğu’daki birçok kadın hareketinin örnek aldığı ve sağlam bir model açığa çıkardı. Bu model kadın öncülüğünde devam ediyor. 1997 yılında Kürt kadınları ile birlikte erkeksiz 8 Mart Yürüyüşleri başlatıldı. Yine Kürt kadınları öncülüğünde barış mücadelesini ortaklaştırdı. Bugün kadınların mücadelesini ortaklaştırmak zorundayız. Gerek fikri gerekse de pratik adımlarda 2000’li yıllarda kız kardeşlerimizin başlattığı ortak mücadeleyi sürdürme gibi bir görevimiz var” ifadesinde bulundu. 
 
‘GASP EDİLEN HAKLARIMIZI ALACAĞIZ’
 
Kürt kadın hareketinin belediyelerde başlattığı eşbaşkanlık sisteminden söz eden Hatimoğulları, bu hakların kayyumlar ile yok edildiğini belirterek,"Gasp edilen haklarımızı geri alacağız” diye konuştu.
 
Söyleşi ardından Hatimoğulları, Gavrilof ve Mutlu Kışanak'ın kitabını imzaladı.