Ankara’da 4 yıl aradan sonra Kürtçe eğitim verilecek

img
ANKARA - “Dem, dema hînbûna Kurdî ye / Kürtçe öğrenme zamanı” şiarıyla 4 yıl aradan sonra Ankara’da eğitim vermeye başlayacak DEMDER öğretim görevlisi Önder Bayındır, “Dile sahip çıkmak, kimliğine sahip çıkmaktır” dedi.
 
OHAL sonrası kapatılan Kürt diliyle ilgili kurumların arasında 2004 yılında Ankara'da kurulan, binlerce kişinin eğitim aldığı Kürt Kültürünü Araştırma Derneği de (KÜRD-DER) yer alıyordu. Kürt dili, kültürü ve tarihinin korunması, Kürtçenin tanıtımı, öğretimi ve Kürtçe okuma ve yazmanın teşvik edilmesi için 4 yıl aradan sonra Ankara’da “Dem, dema hînbûna Kurdî ye / Kürtçe öğrenme zamanı” şiarıyla DEMDER kuruldu. Kürtçe derslerini öğretmek için dijital bir platform olarak kurulan DEMDER, şimdilik tüm faaliyetlerini internet üzerinden yürütüyor.
 
Kürtçenin Kurmancî, Zazakî ve Soranî lehçelerinde 21 Şubat Dünya Anadil Günü'nde kurslara başlayacaklarını söyleyen DEMDER öğretim görevlilerinden Önder Bayındır, DEMDER’in kurulması ve Kürtçe üzerindeki baskıları Mezopotamya Ajansı (MA) değerlendirdi.
 
ONLİNE EĞİTİM AVANTAJI
 
KÜRD-DER kapatıldıktan sonra Ankara'da Kürtçe dil eğitimi verecek bir kurumun kalmadığına değinen Bayındır, DEMDER’in kurulma amacının Kürtçe ile ilgili çalışmalarının devam ettirilmesi, Kürtçe öğrenmek isteyen herkese ulaşmak olduğunu söyledi. Salgından kaynaklı eğitimlerin online olacağı bilgisini paylaşan Bayındır, “Online eğitim vermemizin bazı avantajları da var, bunları değerlendirmemiz lazım” dedi.
 
2016’da Kürtçe eğitim veren kurumları bir gecede kapatıldığını anımsatan Bayındır, “Elinde yetki bulunduranlar bir gecede kurumlarımızı kapata biliyor ama biz elimizde bulunan imkanları değerlendirerek onların bu güçlerini etkisizleştire biliriz. Hiçbir şey bizim eğitim alma veya verme önünün de engel değildir. Kürtçe önündeki engelleri aşmak için hep arayışlar içinde olmamız gerekir” diye konuştu.
 
KÜRTÇE VE SİYASİ ATMOSFER
 
Türkiye’de siyaset atmosferinin Kürtçe’yi birebir etkilediğine vurgu yapan Bayındır, “Kürtçe yoksa bu Kürt yok anlamına gelecek. Dile sahip çıkmak, kimliğine sahip çıkmaktır. İktidarlar bunu bildiği için özel politikalar ile yıllardır Kürtçe üzerinde baskılar uyguluyor. Çözüm sürecinde Kürtçe alanında çok fazla çalışma yapıldı, bizim de o dönem çalışmalarımız iyiydi. Aynı anda 400’e yakın kişi eğitim alıyordu, ilgi alaka çok fazlaydı. Kürtçe o dönemde en parlak yıllarını yaşadı. Ancak çözüm sürecinin bitirilmesi ile Kürtçe üzerinde baskılar yeniden başladı, dernekler kapatıldı” diye aktardı. 
 
EN BÜYÜK ENGEL DEVLET
 
Kürtçe önündeki en büyük engelin “devlet aklının kendisi” olduğunu ifade eden Bayındır, devletin Kürtçe üzerinde uyguladığı asimilasyon politikalarına son vermesi dahilinde Kürtçe önünde bir engelin kalmayacağını ifade etti. Devlet desteği olmadan da Kürtçe eğitim verilebileceğini belirten Bayındır, “Doğru bir şekilde Kürtçe eğitim verecek imkanlarımız var. Dil üzerinde ne kadar çok çalışma yapılırsa o kadar fazla gelişir. Dil; kültür, sanat, edebiyat ile güçlenir. Bütün imkansızlıklara, engelleme, baskılara rağmen her gün onlarca farklı alanlarda Kürtçe kitap çıkıyor. Kitapların çıkması önemli ancak onları okuyanlarında olması gerek, bu noktada eğitimin önemi ön plana çıkıyor” ifadelerini kullandı.
 
ANNELERE ÇAĞRI
 
Kürtçe’nin gelişmesi noktasında en büyük yükün annelerin omzunda olduğuna dikkati çeken Bayındır, “Çocuklar ilk eğitimlerini annelerinden alıyor, çocuklara Kürtçe’yi öğreten annelerdir. Bunun için annelerden özellikle bir isteğimiz var, çocuklarınız ile Kürtçe konuşun, onlara Kürtçe öğretin. Dile sahip çıktığımız kadar varız, kültürümüzü, varlığımızı gelecek nesillere aktaracak olan dildir” diye konuştu.
 
‘HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİL’
 
Kürtçe’nin insanlık tarihi için bir miras olduğunu dile getiren Bayındır, “Dem, dema hînbûna, geşbûna Kurdî ye (Kürtçe öğrenme, geliştirme zamanı). Bugün elimizdeki imkanlarla iktidardan bir şeyler talep etmeden kendi başımıza bir şeyler yapabiliriz. Dilimizi tanıtmak için teknolojinin imkanlarından yararlanmamız lazım. Kürtçeyi sadece öğretmekte artık yetmez bir de onu tanıttırmamız lazım” diye belirtti. Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece Kürt olanlara değil Kürtçe öğrenmek isteyen herkese dili öğrete bilmemiz gerek. Çözüm süresi döneminde öğrencilerimiz arasında çok fazla Türk, Arap vardı. Bunu yeniden yapa bilmemiz lazım. Kürtçe öğrenme zahmetli, meşakkatli bir iş değil, elimizden geldiği kadar yeni teknikler ile öğretmeye çalışıyoruz. Kürtçe öğrenmek isteyenler bizim aracılığımızla daha hızlı Kürtçe öğrenebilirler, hiçbir şey için geç değil. Herkes 6 ayda Kürtçe öğrene bilir.” 
 
BAŞVURU YOLU
 
DEMDER’in Kürtçenin Kurmancî, Zazakî ve Soranî lehçelerinde vereceği eğitim kurslarına katılmak isteyenler demder@dmder.net mail adresinden başvuru yapabilirler.
 
Ayrıca şu linkten de başvuru yapılabilir. 
 
MA / Emrullah Acar