Kriz halinde olan özne ve aktör siyasetinin anlatısı: Kırılgan Sapmalar

img

HABER MERKEZİ – Engin Sustam’ın Kalkedon Yayınları’ndan çıkan “Kırılgan Sapmalar: Sokak Mukavemetleri ve Yeni Başkaldırılar” kitabı, Avrupa ve dünyanın farklı yerlerinde yaşanan siyasi dalgalanmaları anlatıyor. Krizin bedenini ve kriz halinde olan özne ve aktör siyasetinin anlatısını, toplumsal hareketlerin kronikleşen analizlerini sorguluyor.

Engin Sustam’ın Kırılgan Sapmalar: Sokak Mukavemetleri ve Yeni Başkaldırılar kitabı Kalkedon Yayınları’ndan çıktı. Engin Sustam, kitabında 20’nci ve 21’inci yüzyıllarda ağırlıklı olarak Avrupa ve dünyanın farklı yerlerinde yaşanan siyasi dalgalanmaları sanat ile bağıntılı bir şekilde anlatıyor. Yeni özgürleşme alanları üzerinde yoğunlaşarak şöyle diyor: 
 
“Aynı zaman aralığında buluşan dünyadaki yeni başkaldırı dalgaları, toplumsal hareketler analizinden çok inatla altını çizdiğimiz ‘yeni özgürlük alanlarından’, başkaldırının mikrososyolojik tespiti olarak karşımıza çıkıyor. O halde başka türlü bir siyaset okumasına, dilin yeniden oluşturulduğu bir algılamaya yönelmekteyiz. Yeni özgürlük alanlarından kastımız, 1960 sonrası dünyada oluşmaya başlayan, ama özellikle 1989 Berlin Duvarı ve sonrasında Sovyet Bloku’nun düşüşüyle kendini gösteren evrensel direniş modellerinin yaşam siyasetidir. Bu siyasetin oluşturduğu müşterek dil, denetim ilişkilerinin gündelikleştiği, küresel savaş dönemine denk geldiği halde yaşamı savunan bir çerçeveye giriyor…”
 
“Arap Baharı’ndan Rojava’ya Ortadoğu’da Kürt Özerkliği ve Komünalizm” başlığı altında Rojava deneyimine de odaklanan Engin Sustam, dünyada oluşmakta olan kolektif direniş biçimlerinin neoliberal pazarın küreselleşme süreçlerine karşı konumlandığı aralığın, aynı şekilde Rojava’nın da ideali olan ulus-aşırı politik figürlerini işaretlediğini belirtiyor:
 
“Ortadoğu alanında Kürt ‘demokratik Konfederalizmi’, ataerkilliğin ve kapitalist pazarın kaldırılmasına ve ekolojik, ademi merkeziyetçi toplumsal gücün kurulmasına dayanmaktadır. Aslında, burada geliştirilen sistem radikal ve doğrudan bir demokrasi mücadelesi içinden kurulurken, neoliberal ideolojideki pazarın özerkliğine atıf yapan perspektifin dışında ve devletin kahramanca meydan okuma eylemlerini kutsamayan bir kurucu güce gönderme yapmaktadır. Bu şey genel anlamıyla anarşist öz-düzenleme meselesinden de etkilenerek, tekilliğin etkin kılındığı topluma kadar birçok farklı ve hatta topluma karşı radikal reddiyeye dayanan bir kolektif esenliği de dikkate alan politik radikal bir zemini göstermekte… Diyebiliriz ki, Rojava’da kurulan konfederalizm, özellikle Suriye savaşından sonraki krizin kendisinde gelişen eskatolojik (son) şiddet aygıtlarına karşı, ama genel olarak totaliter ve despotik rejimlerle yönetilen Ortadoğu’da barışçıl çözümü sunan bir pratiği görünür kılıyor…”
Kitap, krizin bedenini ve kriz halinde olan özne ve aktör siyasetinin anlatısını, toplumsal hareketlerin kronikleşen analizlerini sorguluyor. Yazar, kitabın amacının “bir cevap aramaktan ziyade, soruyu çoğaltmak ve değişen toplumsal geri çekilmeleri, başkaldırıları yeniden nasıl okuyabileceğimiz sorusunu sormaya davet etmek” olduğunu vurguluyor.
 
ENGİN SUSTAM
 
Engin Sustam, Barış için Akademisyenler imzacısı olarak işinden atılmadan önce, Türkiye'de farklı üniversitelerde sosyoloji, felsefe ve sanat dersleri veriyordu. İşinden atıldıktan sonra birçok akademisyen gibi çalışmalarına sürgünde, davet edildiği Cenevre ve Paris 8 Üniversitelerinde devam etti. Paris 8 Üniversitesinde Deleuze, Guattari ve Foucault, Yeni Özgürleşme Alanları üzerine, Çağdaş Felsefe dersleri veren Sustam, ayrıca Avrupa’da farklı sanatçılarla ortak işler yapıyor.
 
MA / Abdurrahman Gök