Zirfet hala sofraların vazgeçilmezi

img
DERSİM - Dersim’in en köklü kültürünü taşıyan Zirfet yemeği günümüzde de sofraların vazgeçilmezi. 
 
Dersim Alevileri, asimilasyon politikalarına rağmen sahip oldukları değerlerden vazgeçmiyor. Küskünler ve misafirler için yapılan Dersim'in en eski ve zengin yemeği olan Zirfet, Alevi toplumunda büyük bir öneme sahip. Toplumda küskün olan birey ve toplulukların birbirleriyle kaynaşmalarını sağlamak için yapılan Zirfet, insanları aynı sofrada buluşturmasına neden oluyor. Pir ve raibelerin vasıtasıyla küskünleri aynı sofrada buluşturan ve bir tepside yuvarlak, içi oyuk kömbe arasına yerleştirilen Zirfet, sofrada bulunanlar ellerini uzattıkları sırada el teması nedeniyle aradaki küskünlük sona eriyor. Doğal toplumda kominal yaşamın bir parçası olan paylaşma kültürü bu yemekle devam ettirilirken, kutsal günler ve uzak yollardan gelen misafirler için yapılan en değerli yemek olarak görülüyor.
 
'İMKANI OLMAYANA PAY EDİLİR'
 
Özellikle küskünleri bir araya getirmek ve misafirlerin ağırlandığı zamanlar Zirfetin sofralardan eksilmediğini dile getiren Yemoş Atmaca (66), “Pirlerimiz ve raibelerimiz geldiği zaman Zirfet yemeği yapılır. Birbirlerinin gönlünü almak için komşular davet edildiğine yapılır, ayrıca uzaktan gelen misafirler için de yapılıyor. Misafirler geldiğinde rahat oturmaları için yere boydan boya döşekler serilirdi. Yakılan ateşe göme atılırdı. Zirfet yemeğini ortaya koyar herkes kaşıklayıp yerdi. Bununla birlikte ekonomik durumu olmayanlar Zirfet yemeğini yapamıyorlardı. Durumu olanlar da her Perşembe Zirfet yemeğini pişirir durumu olmayan aileleri evlerine konuk ederler veya pay edilirdi” dedi.
 
‘KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATACAĞIZ’
 
Zirfet yemeğinin Alevi kültüründeki önemini anlatan Atmaca, yöresel yemekleri bugüne kadar taşımayı görev edindiğini söyledi. Atmaca, “Zirfet’in yanı sıra kültürümüze ait lokma, çökelekli göme, şire qode, keşkek, gırık yapıyoruz. Biz geleneklerimizi kültürlerimizi büyüklerimizden öğrendik. Bende kendi çocuklarıma öğretiyorum. Bu kültürlerin kaybolmaması için nesilden nesille aktaracağız. Bizi ne kadar asimile etmeye kalkarlarsa kalksınlar biz kültürümüzü yaşatacağız” ifadesinde bulundu.