Van'da ‘İlham Veren Kadınlar’ paneli

img

VAN – Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu’nun düzenlediği “İlham Veren Kadınlar” panelinde konuşan Erciş Belediyesi eski Eşbaşkanı Diba Keskin, kadınların örgütlenmesinin önemine vurgu yaparak, toplumun ancak bu şekilde değişebileceğini söyledi.

Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde “İlham veren kadınlar” konulu panel düzenledi. Baronun Konferans Salonu’nda düzenlenen panele, 2016 yılında tutuklanarak, yerine kayyum atanan Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) Erciş Belediyesi Eşbaşkanı Diba Keskin, feminist aktivist Zozan Özgökçe, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Van Şubesi eski Eşbaşkanı Eylem Uca, uzun yıllardır barış mücadelesinde yer alan Zekiye Kaya, Tiyatrocu Fatma Şelem, esnaf Asalet Önder Özdemir, zabıta Menica Sarıhan Aydemir ve genç girişimci Rumeysa Ruken Polat konuşmacı olarak katıldı. Van Barosu Genel Sekreteri Rabia Özgökçe’nin moderatörlük yaptığı panele, çok sayıda kadın katıldı.

Panel kadın konulu sinevizyon gösterimi ile başladı. 

40 YAŞINDA TİYARTOCU OLDU

Panelde ilk olarak konuşan Tiyatrocu Fatma Şelem, kendi yaşamından örnekler vererek, kadın olma halini anlattı. 14 yaşında annesinin kararıyla çocuk yaşta evlendirildiğini söyleyen Şelem, 9 yıllık evliliğini ve boşandıktan sonra yaşadıklarını paylaştı. Tek başına mücadele etmenin yol ve yöntemlerini etrafındaki kadınlarla da paylaştığını dile getiren Şelem, sanatla nasıl tanıştığını anlattı. Çocukken kapıldığı tiyatro büyüsünün Van’a geldiğinde yeniden açığa çıktığını söyleyen Şelem, yazıp oynadığı ilk skecin hayatında yeni kararlar almasına neden olduğunu vurguladı. 40 yaşından sonra ilgilendiği tiyatronun hayatının merkezinde yer aldığını söyleyen Şelem, bundan sonra da bu temelde yol alacağını belirtti.

‘BÜTÜN KADINLAR İLHAM VERİCİDİR’

Erciş Belediyesi eski Eşbaşkanı Diba Keskin, Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında kadın siyasetçi olmanın sorumluluğuna ve zorluklarına değindi. Erkek zihniyetiyle mücadele etmenin başlı başına bir başarı olduğunu söyleyen Keskin, “Tek başına olmuyor. Bizi destekleyen, mücadele eden kadınlar da olmalı” dedi. Kürt kadınlarının tarihsel mücadelesi görülmeden bir başarının sağlanamayacağını ifade eden Keskin, bu mücadelenin kadınlara çok şey kattığını söyledi. Belediye Eşbaşkanı olduğu dönemde karşılaştığı kimi durumları paylaşan Keskin, “Bir zihniyet var ki kadını asla görmek istemez. Bu zihniyetle mücadele ederken toplumda var olmak çok zor bir şey” diye belirtti.

Bütün kadınların topluma ilham verecek düzeyde olduğunu söyleyen Keskin, her kadının bir devrimci, her kadının bir mücadeleci olduğunu belirtti. İnançların, yaşam şeklinin, kültürün, kısacası yaşamın tamamının erkeğe göre şekillendiğini dile getiren Keskin, buna karşı verilen mücadelenin önemine vurgu yaptı. Kadınların siyasetin içinde yer almasının önemini yineleyen Keskin, toplumun ancak kadınların hayatın her alanında yer almasıyla değişebileceğine işaret etti.

‘DAYANIŞMAK VE ÖRGÜTLENMEK GEREKİYOR’

Feminist aktivist Zozan Özgökçe de 8 Mart’ta kadınların İstanbul’daki eyleminde yaşananları anlatarak konuşmasına başladı. AKP hükümetinin kadınlardan çok korktuğunu söyleyen Özgökçe, iktidar ve erkek zihniyeti arasındaki bağa ve benzerliğe dikkat çekti. Feminizmle nasıl tanıştığını anlatan Özgökçe, 1990’lı yıllarda gördüğü, tanık olduğu dayanışmanın hayatını nasıl şekillendirdiğini söyledi. Özgökçe, daha çocukken aile içinde kız ve erkek çocuğa karşı davranış şeklinin kendisini sorgulamaya yönelttiğini söyledi.

2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Van Kadın Derneği’ni (VAKAD) nasıl kurduklarını anlatan Özgökçe, kadınlar için örgütlenmenin ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.  

GÖÇ, YOKSULLUK VE YOKSUNLUK İLE MÜCADELE

Kürtçe konuşan Zekiye Kaya, mücadele veren tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı. Göç, yoksulluk ve yoksunluk ile geçen mücadelesini anlattı. Kadın olmanın başlı başına bir zorluk olduğunu dile getiren Kaya, öldürülen kadınları, şiddete maruz kalan kadınları ve cezaevlerindeki kadınları hatırlattı.

‘ERKEK İŞİ’ DENİLDİ, O VAZGEÇMEDİ

Kadın esnaf Asalet Önder Özdemir, Başkale’nin bir köyünde dünyaya geldiğini ve en büyük hayalinin ise okumak olduğunu söyledi. Kendi yaşam mücadelesini anlatan Özdemir, toplumda “erkek işi” olarak görülen esnaflığı yapmaya neyin sebep olduğunu ve nasıl başladığını paylaştı. Karşısına çıkan tüm engellere rağmen vazgeçmediğini dile getiren Özdemir, 8 yıldır bir market işlettiğini söyledi. “İyi ki vazgeçmedim” diyen Özdemir, toplumun “erkek işi” mantığına inat mücadele etmek gerektiğini belirtti. Etrafındaki kadınlara da destek olmaya çalıştığını dile getiren Özdemir, dayanışmanın önemini vurguladı.  

‘BAŞARABİLDİĞİMİZ İŞLER EŞBAŞKANLIKLA DOĞRU ORANTILI’

Tüm Bel-Sen Van Şubesi eski Eşbaşkanı Eylem Uca, sendikal mücadeleyle daha küçük yaşlarda tanıştığını söyledi. Sokağın bir insanın en iyi öğrenme alanı olduğunu dile getiren Uca, 6 yıl süren sendikal mücadelesini anlattı. “Başarabildiğimiz bütün işler eşbaşkanlıkla çok doğru orantılıydı” diyen Uca, kadınların karar alma organlarında yer almasının getirdiklerine dikkat çekti.

Belediyelere atanan kayyımların ilk saldırdığı alanın kadın alanları olduğunu hatırlatan Uca, KHK ile işine son verilen kadınların mücadelesine işaret etti. Uca, dayanışma ve örgütlenmenin önemini yineledi.  

‘KADINLIK BAHŞEDİLEN BİR ŞEY DEĞİL’

Uca’dan sonra konuşan eski zabıta Menica Sarıhan Aydemir de toplumsal cinsiyet rollerine dikkat çekti. Aydemir, kadınlığın birileri tarafından bahşedilen bir durum olmadığını vurguladı. Zabıtalığın da “erkek işi” olarak görüldüğünü hatırlatan Aydemir, sahada karşılaştığı cinsiyetçi, aşağılayıcı tutum ve tavırları anlattı.

Son olarak konuşan genç girişimci Rumeysa Ruken Polat ise sosyal girişimciliğe nasıl başladığını anlattı. Polat, başarmanın temel sırrının inatla mücadeleden geçtiğine işaret etti.  

Etkinlik, panelistlere plaket verilmesinin ardından sona erdi.