Başaran: Barış ittifakını oluşturan kadınlar kazanacak

img

HABER MERKEZİ - Iğdır'da düzenlenen kadın şöleninde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, savaş ve tecrit siyasetine karşı barış siyasetini ve ittifakını oluşturan kadınların kazanacağını söyledi. 

Iğdır'da Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ve Özgür Kadın Hareketi (TJA), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde, "Direnişi öğütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz" sloganıyla şölen düzenledi. Bir düğün salonunda düzenlenen şölene, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ve onlarca kadın katıldı. “Jin Jîyan Azadî”, “İtaat yok, direniş var” sloganlarının atıldığı şölen Kadın Erbane Gurubu'nun seslendirdiği şarkılarla başladı. 
 
Şölende konuşan Başaran, kadınların yaşamın her alanında ve dünyanın her yerinde erkek egemen zihniyetin hedefi olduğunu belirterek, Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef’in, Ehrar El Şarkiye mensupları tarafından katledilişini hatırlattı. Hevrîn Xelef şahsında tüm kadınların hedef alındığını dile getiren Başaran, “Bu mücadele bitmeyecektir. Tıpkı Arîn Mîrkanların, Saraların, mücadelesinin şuan devam ettiği gibi. Erkek egemen sisteme karşı mücadele eden yüzlerce kadın yoldaşımız da şuanda cezaevinde. Kadın yoldaşlarımız, eşitlikçi, ekolojik, kadın özgürlükçü bir yaşamı inşa etmek için mücadele ettiler. Cezaevinde olan kadın yoldaşlarımızdan Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel şahsında hepsine Iğdır’dan selam gönderiyoruz. Bu mücadelemiz tutuklamalarla, gözaltılarla, öldürülmelerle bitmeyeceğini bir kez daha belirmek istiyoruz” dedi. 
 
‘KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ SİSTEMDİR’
 
Eşbaşkanlık sisteminin kadınların en büyük kazanımı olduğunu söyleyen Başaran, eşbaşkanlık sisteminin eşitlikçi katılım ve ortak yaşam inşasını esas aldığı için hedef yapıldığını belirtti. Başaran, “Kadınlar toplumun yarısı olmasına rağmen kendi adlarına karar veremiyorlar. Nasıl ki ne giyeceklerinden, kimle evleneceklerine, kaç çocuk doğuracaklarından, nereye kadar siyaset yapacaklarına kadar erkekler karar veriyor. İşte eşbaşkanlık sisteminde var olan eşit temsilliyet ile artık kadınlarda kendi adlarına söz sahibi oldular. Biz kendimizi de kentimizi de yönetebileceğimizi eşbaşkanlık sistemi ile ortaya koyduk. Biz her yerde eşitlikçi katılım ve ortak yaşam inşasını gerçekleştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bu nedenle iktidar, oluşturduğu faşist rejimle en fazla eşbaşkanlık sistemine saldırıyor. Çünkü onlar bir faşist dikta rejimi oluşturmaya çalışıyorlar. Çünkü faşist dikta rejimi karşısında panzehir olabilecek sistem eşitlikçi, kadın özgürlükçü sistemdir. Bu nedenle şuanda 32 belediyemize tekrar kayyum atandı. Ve ilk hedef olan eşbaşkanlık sistemi ve kadın kazanımları oldu. Iğdır’da toplanan farklı kimlikteki kadınlar olarak ‘Eşbaşkanlık Mor Çizgimizdir’ şiarını tekrarlıyoruz” dedi. 
 
‘KAZANAN KADINLAR OLACAKTIR’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride de değinen Başaran, AKP’nin yürüttüğü savaş ve tecrit siyasetinin hiçbir kazanımının olmayacağını söyledi. AKP-MHP iktidarının her yerde barış karşıtı savaşı örgütlemeye yönelik bir misyonla  hareket ettiğini ifade eden Başaran, şöyle devam etti: “Savaşın yıkıcı etkilerini hep birlikte yaşıyoruz. Türkiye savaş siyaseti nedeniyle şuanda büyük bir ekonomik çöküş içerisinde. Türkiye her gün demokrasiden ve özgürlükten geri düşüyor. Türkiye, Sayın Öcalan üzerinde başlattığı tecrit ile aslında kendini uluslararası alanda tecrit altında bırakıyor.  Bu savaşın en önemli bedelini de kadınlar ödüyor. Türkiye’nin İdlib’de 34 askerin yaşamasını yitirmesi ardından sınır kapılarını mültecilere açmasının en büyük mağdurları kadınlar oluyor. Yürürken tacize ve saldırılara uğrayanlar en fazla mülteci kadınlar oluyor. Tıpkı Rojava’da ve Şengal’de savaş devam ederken DAİŞ tarafından kaçırılan kadınların köle pazarlarında satılması gibi. Savaştan en fazla zarar güren kadınlar oluyor. Kadınlar savaş ve tecrit siyasetine karşı barış siyasetini ve ittifakını oluşturacaklardır. Bu barış ittifakını geliştiren kadınlar militarist ve savaşçı iktidarı yenecektir. Tıpkı Ortadoğu'da savaşıp kazanan kadınlar gibi. Tıpkı tarihte büyük bedellerle kazanan halklar gibi. Bu dönemde savaş siyasetine karşı kazanan kadınlar olacaktır.”
 
Konuşma ardından şölen Sanatçı Ruken Yılmaz ve Kadın Erbane Gurubu'nun seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu. 
 
VAN
 
Van'da ise Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Genç Kadınlar Grubu, 8 Mart kapsamında Toplumsal Cinsiyet Atölyesi'nde bir araya geldi. Düzenlenen kahvaltılı buluşmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan’ın da katıldı. 
Kadın katliamları ve kadına yönelik şiddetin tartışıldığı buluşma, çalınan müzikler eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi. 
 
KADINLAR ENGEL TANIMADI 
 
TJA aktivistleri de kendin ana caddelerde bildiri ve karanfil dağıtarak, kadınları yarın Villa Park Düğün Salonu'nda saat 11.00 ile 17.00 arasında düzenlenecek etkinliğe davet etti. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu ilçe binasında bir araya gelen ve aralarında HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan'ın da bulunduğu çok sayıda kadın, caddeye inerek bildiri dağıtmaya başladı. Polis, Valiliğin “yasak" karını gerekçe göstererek kadınları ve haber takibini yapan basın mensuplarını “Çekim yasak” diyerek engellemeye çalıştı. Cumhuriyet Caddesi’nde bir kez daha polis engeliyle karşılaşan kadınlar, seslerini yükselterek kadınları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne davet etti. 
 
Bildiri dağıtımı Maraş Caddesi’nde sona erdi. 
 
İSTANBUL
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Kadın Meclisleri ve Özgür Kadın Hareketi (TJA), “Özgür kadınla özgür topluma yürüyoruz” şiarıyla Avcılar Belediyesi Kent Evinde şölen düzenledi. Salona “Kadınlar direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz” gibi kadınların direnişine dönük çok sayıda pankart ve döviz asılırken, sık sık “Jin jiyan azadi” sloganı atıldı. Şölene, HDK Eş sözcüsü İdil Uğurlu, HDP Milletvekili Semra Güzel ve İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, TJA aktivistleri ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
Şölen, kadınların mücadelesini anlatan sinevizyon ile başladı.
 
‘MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ’
 
Ardından söz alan HDP Milletvekili Semra Güzel, 8 Mart'ı kutlayarak, kadınlar gününün anlam ve önemine değindi. Erk anlayışına karşı, sokaklarda kadın odaklı mücadelenin esas alınması gerektiği üzerinde duran Güzel, 8 Mart’ın kadınların mücadeleyi büyütme günü olduğunu dile getirdi. 
 
HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, cezaevinde bulanan kadınların mücadelesini selamlayarak, Rojava’da erk düzenine karşı gelişen kadın devriminin Ortadoğu ve Türkiye tarihine not düştüğünü söyledi.  Kadın mücadelesinin milat olduğunu belirten Uğurlu, “Türkiye’de ve Ortadoğu da kadınlar kazanacak. Halklar, ezilenler kazanacak. Yeni bir yaşam mümkün diyenler kazanacak. İktidarın baştan beri o günden bu güne düşüşü başladı. Bunun için arkadaşlarımızı rehin tutuyorlar. Kadın derneklerinin kapılarına kilitler vurdular. Kadınlar ne dedi; biz binalara hapsedilecek bir hareket değiliz. Kadın Özgürlük Mücadelesi sokaklarda, alanlarda, evlerde doğdu. Kadınlar en demokratik taleplerini, haklarını sokaklarda haykırarak sözlerini söylemeye devam etti. İktidar ve ortakları biz kadınlarla baş edemediler, edemeyecekler de. Kadınlar Türkiye’de barışın, adaletin, barışın öncüsü oldu.  Olmaya da devam ediyor” diye belirtti.
 
Ardından sahneye alan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarının seslendirdiği ezgilerle kadınlar halaya durdu.